Şimdi kuyruk acısı çeken kişi Rusya olmuş gibiydi diğer ülkelerin gözünde. Yapılan yaptırımlar ile her geçen gün var olan ticaret yollarını kaybetmiş ve halk kıtlık çekeceklerinden ötürü endişe içinde isyan ediyordu.
Rusya'ya göre ise, bu savaşı kazanması halinde kaybettiği ticaret yollarından çok daha iyilerine sahip olacaktı. Aynı zamanda bu savaşın seyrini öyle iki veyahut üç yıl olarak görmediğinden kapanan ticaret yollarının bile en erken 4. yılda etkilerini göstereceğini düşünüyordu. Kıtlık şu anlık bir sorun değildi. Yıllar sonra da olmayacaktı.
Lâkin bu yaptırımların her ne kadar şuan fazla bir etkisi olmasa bile halk paniklemişti ve bu iç karışıklıklara neden oluyordu. Elbette sosyal medya gibi her gün kullandıkları platformlardan mahrum kalıyorlardı ama bu hayatın durduğu o nokta değildi. O yüzden olabildiğince bunu idare etmelerini istiyordu. Sadece bir kaç ay yeterliydi. Sonrasında onları tekrar eski yaşamlarına hatta daha iyisine kavuşturacaktı.
Rusya; Sadece sabır gerekli..
Belki de sadece sabır gerekli değildi? Belki de sabrını her yere peşinden götürdüğü için bir çok sorunla karşılaşıyordu. Gerektiği durumlarda öfkesini veya neler yapabileceğini gösterse çok daha iyi olmaz mıydı kendisi için?
Rusya; Bunların hepsi onun yüzünden..
Halkın uzun zaman sonra isyan edişi Rusya'yı küplere bindirmişti. Başarıya yakınken yaşadıkları onu sinirlenmekten alıkoyamıyordu.
Neredeyse dünyadan silinmiş bir devlet gibi gösterilmek hoşuna gitmiyordu. Onun da bir devleti, bir tarihi, söz geçirdiği bir halkı vardı. O halde neden? Bir barbar olarak gösterilmesinin tek nedeni yapay sınırlara sahip bir devlet olan Ukrayna'ya saldırması mıydı? Delilikti bu!
Hoş değildi bu.. Rusya'nın asla sakinlikle karşılamayacağı bir adımdı. NATO büyük bir hata yapmıştı.
Sahne sırası kendisine verilmişti ve NATO'nun aldığı kararların hiçbir işe yaramadığını onlara gösterecekti.
°•|~|∞|~|•°
Havanın, koyu bir rengi kendine yakıştırdığı o saat dilimleri içerisinde sanki bütün ordusunun etrafını çevrelemiş gibi göründüğü Başkanlık Sarayına ulaşmıştı. Soğuk rüzgârlar doğudan eserken gözlerini kapayıp bir süre konuşmanın nasıl bir seyirde ilerleyeceğini düşündü.
Rusya; İçerde mi?
Asker; Evet efendim. İçerdeki tüm askerleri dışarı çıkardık ve kendisinin güvenliğinden emin olduk.
Genç askerin dedikleri karşısında artık beklemenin bir anlamı yoktu. Yerinden hareketlendiği sırada ardında kalan asker şaşkın bir ifadeyle onu durdurmak istese bile bunu yapmaya cesaret edememişti.
Kapıların önünde durması ile her iki yana konumlanmış askerler dikkatli bir şekilde kapıları açtı. İçeriye hızlıca bir göz gezdirdikten sonra yavaş ama temkinli adımlarla artık sarayın içerisine girmişti.
Merdivenleri aynı tempoyla adımladı, buraları avucunun içi gibi biliyordu.
Kızıl odundan yapılmış kapıya yanaştı. Bir kaç kez hafifçe vurduktan sonra içerden bir ses gelmesini bekledi. Lâkin beklentileri boşaydı. Sabrının sınırlarına yaklaşırken hiç düşünmeden içeriye girdi.
Onu, odasının ortasına konumlandırılmış masanın sağında buldu. Ardı dönük, dışarıda kendisinin bulunduğu binayı tamamen kuşatan askerleri izliyordu. Kapının açıldığını fark etmişti lâkin hiçbir şekilde tepki vermedi. Onun yerine Rusya'nın odanın ortalarına gelmesini bekledi.
Ve beklediği gibi oldu. Rusya içeriye girdi, kapıları kapattıktan sonra aralarındaki mesafeyi azaltmak adına ona doğru ilerledi.
Rusya; Umarım sert davranmadan askerlerine çıkışı göstermişlerdir..
Ukrayna; Nazik olma konusunda askerlerini iyi eğitmişsin.
Bedenini Rusya'ya çevirdi. Direkt olarak yüzüne bakmaya çalışsa bile göz bebeklerinde var olan korkunun kendisini ele vereceğine dair şüpheleri tamdı.
Rusya; Belki haberin vardır.. bütün NATO senin için uyku uyumadan gece gündüz çalışıyor. Bu yıkımın sorumlusu olarak beni görseler bile.
Ukrayna; Neyi kast ettiğini anlamadım. Bu vahşeti yapanın ben olduğumu mu söylüyorsun?
Rusya; Başka kim olabilir ki? Sivillerin ardına saklanan kişi sensin ve adeta tankların paletleri altına veya namluların önüne geçen halk ise senin sahte kimliğine sahip halk.
Ukrayna duydukları karşısında afallamış lâkin söyleyecek bir kelime bulamamıştı. Rusya ile uzun zamandan beridir bu konu hakkında tartışıyordu ve ne yazık ki kendisinden daha uzun bir süredir burda olan Rusya hem kelimeleri çok iyi kullanıyor hemde psikolojik baskı konusunda hiçte geri durmuyordu.
Ukrayna; NATO'dan bahsettin.. onlar tam olarak ne yapmaya çalışıyor?
Rusya; Önce ateşkes çağrısı yapmaya çalıştılar, başarısız olduktan sonra yaptırımlara başvurdular lâkin yaptırımlar etkisini belki yıllar sonra göstereceğinden hâlâ başarısızlıkla ilerliyorlar. Anlayacağın o çok sevgili ve yanında güven içinde olacağın NATO seni kaderine terk etti.
Ukrayna; Bunlar uzun vadede düşündüğün planının oluşturduğu nedenler. Eğer bazı koşullar var olmasaydı bunca insan ölmeyecekti.
Rusya; Bu insanları öldüren uzun vadede düşündüğüm planın nedenleri değil, senin onlara verdiğin sahte kaderler. Olmayan bir ülke için onları hedef almayan tankların önüne atlıyorlar. Bizim tek hedefimiz askeri birimler ile birlikte hükümet. Üç gün içinde buraya geleceğimin vaadini verdim ve şuan buradayım.
Ellerini iki yana açıp her şeyin ortada olduğunu gösterdi Ukrayna'nın yüzündeki kabullenmediğini belli ettiği ifade karşısında.
Ukrayna; Buraya gelmeni ben istedim.. sadece yüzleşmek için!
Aniden sert bir çıkış yapan Ukrayna ile birlikte Rusya şaşırmıştı. Ardına kadar açılan gözlerle üst gövdesini biraz eğdi ve yüzünü onun yüzüyle hizaladı.
Rusya; Bunca zaman NATO'ya katılmak için çırpınan çünki benimle yüzleşmekten korkan sen, şimdi bunları mı söylüyorsun? Seninle adam akıllı konuşabildiğim bir tane bile toplantı yok! Şimdiye kadar benden kaçtın ve şimdi köşeye sıkışmış iken son kartını bile oynamaktan kaçınıyorsun!
Rusya'nın ilk defa kendisine bağırdığını fark etmişti Ukrayna. Şu ana kadar her türlü konuşmada hiç rastlamadığı o ses tonu şimdi kulaklarını dolduran tek şey olmuştu.
Rusya; Çarlık burda olsaydı seninle gurur duyardı Ukrayna.. Yıllarca süren huzuru hiçbir zaman var olmamış bir kimlik ile bozdun ve rusların birbirini katletmesine yol açtın. İnan bana bunun haddi hesabı yok tarih kitaplarında..
İlk geldiğinde kararlı ve cesur duran Ukrayna şimdi neredeyse oturup ağlayacak konuma gelmişti. Kullanılan kelimeler, ses tonları ve o yüz ifadeleri..
Karşısında titreyen Ukrayna'nın daha fazla üzerine gitmek istemedi Rusya. Zamanının değerli olduğunu düşünüyordu ve bu kısacık konuşmanın NATO birimlerini yeterince kızdıracağına emindi. Attığı adımlardan gayet emindi.
Kapıyı ardından kapatırken omuz üzerinden neredeyse fark edilmeyecek bir bakış atmıştı. Bunu fark eden Ukrayna'nın ise odada yanlız kaldığını fark ettiği an yere çökmesine neden olmuştu. Bir süre nefes alıp verirken ciğerlerinin acısını bastırdı. Gözleri yerinden fırlayacak, kalbini kusacakmış gibi hissediyordu ve bu normal değildi.
En kötüsü ise ellerinde o ana kadar fark etmediği çatlaklar olmuştu. Adeta olduğu yerde taş kesilen bedenini yerinden oynatmak imkansız gibiydi. Beyninin durduğu bir andı onun için. Ölecek miydi?
Muhtemelen hayır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♧︎︎︎| 𝐋𝐢𝐯𝐞 𝐀𝐧𝐨𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐃𝐚𝐲 |♧︎︎︎ /Ch
Non-FictionÜçüncü Dünya savaşı zilleri her yerde çalıyor, herkes kendi adına sağlam önlemler almaya çalışıyordu. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş her kesimden sürerken Nato birimlerinin Ukrayna'ya olan hareketleri diğer ülkelerce bir ihanet olarak kabul edil...