D.K.E 11

5.7K 409 86
                                    

Multimedya: Umut

Osman

"İşte sonra ona benimde uzun zamandır basketbola ilgim olduğunu söyledim. Bana bir gün basketbol çalıştıracağına söz verdi. Yaa inanabiliyor musun!?"

Rabia o çocukla konuşmalarını heyecanlı olduğu metrelerce öteden belli olacak şekilde ve nefes nefese anlatırken gözlerimi devirdim. Rabia aptal bir kız değildi. Umut'un ondan hoşlandığını çoktan anlamalıydı ki fazla belli değil miydi zaten?

Hazal bir şeyleri çakmış gibi görünüyordu ama ona ağzımı açıp tek kelime etmedim. Fazla saf olduğu bariz ortadaydı. Eminim ki Umut'un Rabia'ya bir takım hisler besleyeceğini kırk yıl bile düşünse tahmin edemezdi.

"Bu olsun istememiş miydin? Şimdi için rahatlamıştır umarım." Umut ondan hiç beklemeyeceğim bir tepki verdiğinde gururlanmadım diyemeyecektim. Kendimi çocuğu doktor olduğu için övünen bir anne gibi hissetmem normal miydi?

Sonunda sevdiği kızın yanında kendi sevdiği çocuğu anlatmasına dayanamamış olacak ki çağırdaktan çıktı. Ona hak veriyordum. Kevser biliyordu her şeyi. Ama o genelde dinlemeyi, uzaktan izlemeyi seçerdi. 

Benimde hoşlandığım bir kız olduğundan en yakın arkadaşıma kızamıyordum. Ama ben onun gibi gidip çok yakın arkadaşıma aşık olmamıştım ki. Gerçi gönül bu ota da konuyor boka da.

Benim sevdiğim hiç kimse gibi değildi. Utanınca yanakları kızarır, küfürden de hiç hoşlanmazdı. Sırf o sevgilim olacağı zamanlar -evet ileride böyle bir şey olacak kesinlikle inanıyorum- rahatsız olmasın diye ana dilim gibi kullandığım küfürü bırakmıştım ben.

"Of ne oldu buna da ya? Ne dedik sanki?" Rabia'ya ağzımı bir daha açmayacağımı geçen gün attığımı mesajlardan sonra belirlemiştim. Onu severdim. Belki inanmayacaksınız ama gerçekten.

İyi birisiydi. Umut'tan hoşlanmıyor da olabilirdi evet bu gayet normal. Ama Hazal'ı işin içine karıştırmak, bilmiyorum. Bir yanım en yakın arkadaşımın ona olan hislerinden haberi yok dese de diğer yanım maalesef bunu yalanlıyordu. Dedim ya Rabia akıllı kız diye. 

Alp Eren'in sonunda antremanı bittiğinde onunla konuşup konuşmamam gerektiğini sorguladım. Neler olup bittiğini bilmeye hakkı olduğunu düşündüm. Ama arkadaşlarıma rağmen bunu yapabilir miydim cidden?

Pekala ben kalpsiz biri değildim. Sadece Umut benim en yakın arkadaşımdı ve onun üzülmesini asla istemezdim. Eğer Alp olayları bilirse Rabia'dan uzak dururdu. Böylece benim arkadaşımın da kalbi kırılmazdı. Olaya diğer taraftan baktığımda bu işe girerken çocuğun günün birinde elbette olanları öğreneceği belli değil miydi zaten? Ha bugün ha yarın. Ne farkederdi? 

Çocuk okula girmeden yanına doğru yürüdüm. Yaptığım doğru muydu yanlış mı emin değildim. Ama ben bu olayların sonunda üzülen taraf Umut olmasın diye yapacaktım bunu. En yakın arkadaşım için. 

Gerçeklerin su yüzüne çıkması için.

Anlatır mı?

Doğru Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin