D.K.E 20

4.1K 343 26
                                    

Multimedya: Bölüm Şarkısı

Umut

"Umut, ablacım! Neden odandan çıkmıyorsun bir sorun mu var?"

Ablam odamın kapısını tıklatıp daha gel demeden kafasını içeri soktuğunda gülümsedim. Son birkaç gündür yatakta bilgisayara bakmaktan omuzlarım ağrımaya başlamıştı. Ama sıcacık yatağım varken masaya geçip oturamıyordum.

"Gel abla. Bir sorun yok aslında sadece kafa dinlemek istiyorum. Malum sınav senesi yaklaşıyor. Şimdiden strese giremeye başladım." Ablam kafasından sonra bütün vücusunu içeri soktu. Üzerinde oturduğum yatağın üstüne o da oturdu.

"Neden içimden bir ses bunun yine Rabia meselesi olduğunu söylüyor?"

Bunun içinden gelmediğine emindim. Şu aralar gerçekten kötü görünüyor olmalıydım. Olayın ardından bir hafta geçmişti ama ben asla yüzleşememiştim Rabia ile.

"Rabia artık onu sevdiğimi biliyor. İşin en kötü tarafı da sadece o değil tüm okul biliyor."

Ablam neler olduğunu anlamamış görünüyordu ama beni bölmedi. Kendi kendime anlatmam için gözlerini kırptı. Küçükken iyi anlaşamasak da büyüyünce olgunluktan olsa gerek birbirimizin sırtına dayanmıştık.

"En başından özetleyeceğim bir kısmını biliyorsun zaten. Rabia'dan on beş yaşından beridir hoşlanıyorum ama beni asla görmedi o. Anladın sen de her ne kadar itiraz etsem de ondan hoşlandığımı. Alp Eren diye bir çocuğa takmıştı. Çocuk onu görmüyor diye bizden taktik istiyordu. Ben de daha fazla acı çeksin istemedim. Benimle ya da bensiz, mutlu olması yeterliydi benim için.

Ona çocuğu gruba ekleyelim sonra da yanlışlıkla eklemiş gibi yapalım dedim. Sizin ki gibi ama bu gerçek olmayanından. Seni kendi gruplarına yanlışlıkla eklemişlerdi sonra onlardan biri eniştem oldu diğerleri arkadaşların.

Ben de tutar sandım bu taktik. Ama çocuk şimdi Hazal'dan hoşlanıyor ve kim olduğunu bile bilmediğimiz bir manyak bizi sakladığımız her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit ediyor."

Ablam kaşlarını çattı. Emindim ki bizim meselemiz onlarınkinden kat be kat daha karmaşıktı. Onlarınki eğlenceli bir sanal arkadaşlık ve aşkken bizimkisi sadece sır saklamak ve yalandan ibaretti.

"Nasıl yani? Kim olduğunu bilmediğiniz bir manyak sizi tehdit mi ediyor?" Pekala, ablamın ilk anlattığımda anlamayacağını ve ikinci defa anlattırcağını düşünüyordum. Ama anlaşılan o ki Bora eniştemle olmak ona yaramıştı bu iki yıl içerisinde.

"Evet. İşte geçen bu oyun adını verdiği saçma şeyin ilk görevini verdi. Osman'a. Ona benim Rabia'dan hoşlandığımı -daha doğrusu sevdiğimi çünkü hoşlanmanın üst düzeyi bu- Rabia'ya söylemesi gerektiğini söyledi yoksa hem bunu tüm herkesin önünde ekrana yansıtacaktı hem de Şeyda'ya Osman'ın onu sevdiğini söyleyecekti. O da Rabia'ya tek söylemeyi tercih etmiş ama geç kalmış ki tüm herkes öğrendi işte. Rezil oldum. Hem sevdiğim kıza hem de diğer herkese."

Olanlara noktayı koyduktan sonra gözlerimin dolması ile birlikte anlam kafamı göğsüne dayadı. Burası güvenliydi, sıcaktı.

"Sakın öyle deme. Rezil falan olmadın sen. Çünkü birini sevmek hiçbir zaman utanılacak bir şey olmadı." Nefes alıp verdi. "Hatta kendinle gurur duymalısın bu zamanda bu kadar saf sevmeyi bilen nadir kişilerden olduğun için."

Buruk bir şekilde gülümsedim. Gülümsetmişti bu.

"Ama seven insanların kitabında asla pes etmek yoktur değil mi? Onunla yüzleş. Seni sevmiyor olabilir ama bu ileride de sevmeyeceği anlamına gelmez. Elinde bir şans varken kullan onu kardeşim."

Bugün ikinci bölümm🥳

Doğru Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin