D.K.E 14

4.8K 362 115
                                    

Multimedya: Bölüm Şarkısı

Hazal: Yani görüldü atmış gibi oldum ama ne diyeceğimi bilmiyorum ben.

Hazal: Beklemiyordum, sonuçta uzun süredir gizliden seviyorum seni.

Rabianınki: Ya anladım onu.

Rabianınki: Kalbine inmiştir kızın falan dedim, sonuçta söyleyen kişi ben olunca :)

Hazal: Senin egona tüküreyim ya ben. |İletilmedi.

Hazal: Aynen.

Hazal: Ama bilmek istiyorum ki beni daha hiç tanımadan nasıl böyle bir şey oldu?

Hazal: Sonuçta bir kere gördün ve daha önceki konuşmalarımız pek iç açıcı değildi açıkcası.

Rabianınki: Sen benimle hiç konuşmadan aşık olmadın mı?

Rabianınki: Sen sadece görerek aşık olmuşsun ben ise hem gördüm hem de konuştum ve etkilendim. Gayet normal bence.

Hazal: Ben buna cevap veremem. |İletilmedi.

Hazal: Düşününce mantıklı gelmedi değil açıkcası.

Hazal: Madem ikimizde birbirimizden hoşlanıyoruz çıkmaya ne dersin?

Rabianınki: NE?

Rabianınki: Hass bunu beklemiyordum|İletilmedi.

Hazal: Öyle işte.

"Yine mi telefondasın sen ya? Yüzünüzü gören cennetlik Hazal hanım."

Rabia'nın sesi kulaklarıma vardığında telefonu alel acele kapatmaya çalışırken yere düşürdüm. Telefonun ekranı açıktı ve şuan yerdeydi. Rabia bana yardım etmek adına telefonu almak için elini yerde ki telefona uzatınca konuşmalarımızı görmekten korktuğum için aniden elinden çektim.

"Ne saklıyorsun benden? Niye bu kadar panik oldun?"

Ne diyecektim?

Gerçekten panik anında ne yapılır bilmiyordum. Doğru düzgün yalan bile söyleyemiyordum.

"Biz... Biz Umut ile çıkıyoruz!"

İşte şimdi tam anlamıyla bocalamıştım. Her şey boka sarmıştı. Bunu dememeliydim, dememeliydim.

Ama başka diyecek hiçbir şeyim yoktu ve Umut olayı bildiğinden onu demiştim. Bu iş gittikçe gözümü korkutmaya başlıyordu ve elimden gelen tek şey yalan söylemekti.

"Ne?!"

"Sen ile Umut aklım almıyor ya."

"Kırk yıl düşünsem gelmez aklıma."

Rabia okulun bahçesinde bir ileri bir geri dönerken bende onu izliyor, tek kelime dahi söylememeye ant içmiş gibi duruyordum. Keşke öğlen arası olmasaydı da hemen zil çalsaydı. Ama en az on dakikası vardı zilin çalmasına.

"Bunu biz harici sadece sen biliyorsun Rabia. Osman ile Kevser'e sonra biz söyleriz tamam mı?"

Rabia'dan onay alınca yemek yemediğimi bahane ederek bahçeden ayrılıp kantine girdim. Masalardan birine oturup hiçbir şey yapmadan bu işin içinden çıkmayı diledim.

"Neden karalar bağlamış oturuyorsun burada?" Kevser'in sesi kulaklarımı doldurduğunda ona her şeyi anlatmayı istedim.

"Yakın arkadaşımın sevdiği çocuktan hoşlanıyormuş gibi yapıyorum ve çocuk da bana bir şeyler hissettiğini söyledi. Şimdide Rabia konuşmaları okumasın diye Umutla çıktığımızı söyledim. Tam anlamıyla battım."

Kevser kollarını bana doladığında bundan çok daha fazlasına ihtiyacım vardı. Sonunda her şeyi herkese anlatıp dökeceğim o olacak işte. O zaman işte ben de rahatlayacağım onlarda.

Telefonuma mesaj geldiğinde kimden geldiğini biliyordum.

Rabianınki: Tamam o zaman yarın saat 7'ye ne dersin?

Olaylar karıştı nasıl toparlanacak?

Bölüm şarkısı Hazal'ın durumuna tam uydu yalnız.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıınn!

Doğru Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin