Multimedya: Rabia
"Neden gruptan çıktın?"
Alp sorduğum soru karşısında bocalamış gibi duruyordu. Alışveriş merkezine gelmiş ilk önce bowling oynamış sonra da yemek yemiştik. Şimdi ise içeride ki banklardan birinde kahvemizi yudumluyorduk. Uzun zaman sonra park ve okul harici bir yere çıktığım için iyi hissediyordum.
"Benim sakladığım hiçbir şeyim yok çünkü."
Kaşları havaya kalktı. "Senin var mı?"
Kafamı iki yana doğru salladım. Son zamanlarda yalan konusunda master yapmış olmalıydım ki vücut hareketlerimi de kullanıyordum. Konuştum. "Sadece amacının ne olduğunu merak ediyorum. Ve de kim olduğunu."
"Okulda eğlenmek isteyen herhangi birisi olamaz mı? Hatta belki de sizinle tanışmak için böyle bir şey kurmuştur. Utanmış olabilir ne bileyim gerçek olduğu pek aklıma yatmıyor çünkü."
Alp Eren'in dediği mantıklıydı. Tabi Dost adını verdiğim anonim Alp Eren'i neden gruba yanlışlıkla eklediğimizi bilmeseydi. Ama biliyordu. Bunu biliyorsa diğer tüm şeyleri de bilebilirdi. Ve bunu tam da Alp gruptan çıktıktan sonra söylemişti. Bu da demek oluyordu ki içimizden herhangi birinin bunu Alp Eren'e itiraf etmesini istiyordu. Bu kişinin Rabia olmasını diledim.
Böylece kendi hislerini de karşısında ki çocuğa aktarabilirdi. Ama en çok da kendim yüzleşmemek için istemiyordum söylemek. Ne kadar onu iyi tanımasam da bir süre konuşmuştuk. Konuşmasaydık bile birinin böyle bir şeyi hakettiğini düşünmüyordum. Eğer hisleri gerçekse o zaman bitmez tükenmez bir vicdan azabına tutulacaktım.
En başta onda egodan başka hiçbir şey göremiyordum. Ama bugün farketmiştim ki iyi birisiydi. Çocuklarla koşturup oynaması bile iyi birisi olduğuna kanıttı benim için. Çünkü ben hiç kötü kalpli birinin bir çocuğun başını okşadığına şahit olmamıştım.
Sempatikti, şeytan tüyü vardı sanki. Bir şekilde çekiyordu kendine. Yüzüne yakından bakınca yakışıklı olduğu da belliydi. Eğer Rabia ondan hoşlanmasaydı onunla ilgili hayal kurabilirdim. Ama bunu Rabia'ya yapamazdım, hayır.
"Beni incelemeyi kesecek misin? Yoksa sapık var diye bağırmaya başlayayım mı?"
Sesi ile kendime geldiğimde dudaklarımı ısırdım. Tüm gün sırf onu incelediğimi düşünmesin diye AVM'deki duvarları, yerleri ve içindeki insanları gözlerimle talan etmiştim.
"Birilerinin sana bakmasını sevdiğini sanıyordum." Sesim iğneleyiciydi. Okulda şu popüler, sporcu ve çapkın rolünü oynadığından dikkatler üzerindeydi. Onu tanıyınca pek öyle olmadığını da kavramıştım.
Tamam hemen her teneffüs yanında başka kızlar ile konuşuyor olabilirdi ama Rabia bu kızların hepsinin onun arkadaşı olduğunu söylüyordu tabi yersen. Arkadaş çevresi acayip geniş olduğundan sürekli her haber ilk kendi çevresinde de bitiyor olabilirdi ama tanıyınca şu kızların kalbini kırıp bunu havalıymış gibi gösteren kötü çocuklardan olmadığını anlıyordunuz.
"Sen bana bakınca heyecandan kalp krizi geçirme riskim olduğundan pek sevmem aslında."
Normalde çok utanan birisi olmamama rağmen o an utançtan yanaklarım kırmızılaştı. Siktir, şuanda hissettiğim şey de neyin nesiydi böyle?
Arkadaşıma bunu yapmamalıydım, hayır. Bu şeyi hissetmemeli, kendime karşı koymalıydım. Peki ya çok geç olmuşsa karşı koymak için? O zaman ne yapacaktım?
Ne hissediyor?
Siz Hazal'ın yerinde olsaydınız bu durumda ne yapardınız? Hislerinizi bastırır mıydınız veya açıkça belirtir miydiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğru Kişiyi Eklediniz! |texting
Short Story|Devam ediyor. Hoşlandığı çocuğu bilerek arkadaş grubuna alıp yanlışlıkla eklemiş gibi yapan Rabia, onunla sevgili olma hayalleri kurar. Fakat olaylar pek beklendiği gibi gitmez. #okul 1 Başlangıç: 12/11/21