D.K.E 13

5.1K 431 38
                                    

Multimedya: Hazal

"Ah kafam acıyor!"

Umut elime dolaptan çıkardığı ne olduğunu bilmediğim paketi tutuşturup elimi de tam salıncağın kafama geldiği yere bastırınca acıdan sınandığımı hissettim. Soğuk yarayı yakıyordu. Bir de yarın sabaha kadar inşallah bu kızarıklık geçerdi çünkü sabahın köründe kalkıp fondöten ile yarayı kapatmak istemiyordum.

"Kızım sen niye dikkat etmiyorsun ya? Yolda yürürken böyle yapsaydın da araba çarpsaydı ne olacaktı?"

Umut, aklında ki felaket senaryolarını annem gibi tek tek dökerken kayıtsız kaldım. Bundan daha önemli bir meselem vardı şuan. En yakın arkadaşımın sevdiği çocuk az önce bana benden hoşlandığını mı demişti? 

"Onu bunu bırak Umut şimdi çok daha önemli bir sorunumuz var."

Kevser annesinden sadece belirli bir süre için izin aldığından Osman onu bırakmayı kabul etmişti bu sırada Rabia'yı da. Umut da kafama top geldiğinden ve evleri parka yakın olduğundan beni buraya getirmişti. Evde kimse olmamasına rağmen sessizce konuşuyordum. Bunun önemli ve gizli olduğunu belli ediyordu bence tavırlarım.

Umut da bana ayak uydurarak biraz daha yaklaşıp sessizce "Neymiş o önemli sorunumuz?" diye sorunca nasıl anlatsam bilemedim. Ama bir şekilde anlatmalıydım. Ondan iyi tavsiye alacağımı biliyordum. Ve ben bunu sadece kendim taşımak da istemiyordum. Paylaşmak istiyordum.

"Alp Eren bana parktayken 'sanırım senden hoşlanıyorum' diye mesaj attı."

İşte pat diye söylemiştim. Hiç uzatmadan. Hızlıca.

"Gerçekten bu nasıl oldu bilmiyorum. Sadece bir kaç kez yazıştık ve beni bir kere gördü. O kadar şaşırdım ki ondan dolayı salıncağın kafama çarpmasını engelleyemedim. İnsan nasıl bir kere gördüğü birinden hoşlanır ki?"

İlk benim de öğrendiğim an gibi sarsıldı ve ağzını açmadı. Ben de ona ayak uydurdum. Bir şeyler düşünüyordu. Ne olduğunu bilmiyordum ama sanırım iyi fikirlere gerçekten ihtiyaç duyduğum bir andı.

"Çocuğun senden nasıl hoşlandığını bilmiyorum. Belki sadece etkilenmedir. Bir ortamda gözün birine takılır da sonra kendiliğinden izlemeye başlarsın ya onun gibi. Ama önüne geçmenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Olanları Rabia'ya anlat ve bu işi bitirsin."

Rabia'ya sevdiği çocuğun bana böyle bir mesaj attığını mı söyleyecektim? Pekala sonunda Umut da kafayı yemişti. Bunu yapamazdım. Onu üzmeden bu sorunu çözmeliydim. Ama nasıl olacaktı. Evet şuan da önümde asla anlamadığım matematik sorularıyla dolu bir kağıt verseydiler daha rahat çözebilirdim belki.

"Bu şekilde onu çok üzerim Umut, olmaz."

"Kimin üzülmeden bir şeylerden vazgeçtiği görülmüş? Sigarayı bırakırken ki gibi zorlanır insan. Oysa zararlı alışkanlıkları atmak daha iyi gelmez mi? Ama madem üzmeden çözmek istiyorsun sen söyle fikrini."

Fikrim mi? Sanırım bir fikrim yoktu. Sadece bu olayın içerisinden sağ bir şekilde çıkmayı umuyordum ki daha az önce kafama salıncak gömülmüştü. Umut birden kafasında şimşekler çakmış, ampuller yanmaya başlamış gibi bir heyecanla bana döndü ve konuştu.

"Eğer Alp Eren'i kendinden soğutursan senden etkilenmez böylece konuşmamaya başlarsınız ve işin içinden çıkarsın. Gel gelelim ki onu kendinden soğutmak için nefret ettiği kız tiplerini bulmalıyız ve tam da öyle birisi olmalısın."

Evet işte bu mantıklıydı! Umut şuan kahramanım sayılırdı çünkü bu benim kırk yıl düşünsem de aklıma gelemeyecek dahice bir plandı. Bunun muhteşem olacağını söylemek için tam ağzımı açarken telefonun ışığı yanıp söndü.

alperenwx sizi takip etmek istiyor.

Bu kitabın okunması niye yükselmiyor ya? 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn!

Doğru Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin