| 17.Bölüm |

97 12 29
                                    

Cemre Solmaz'dan

09.01.2019

   Küçükken 'Sevgili Günlük' diyerek başladığım bu satırlara artık ruh halimle başlıyorum.Eğer bir gün bu satırları okursam şunu bilmeni isterim ki Cemre sen bugün ilk kez nefes alamadın.Ve garip olan şu ki nefes alamadığın, havayı ciğerlerine çekemediğin için değil havayı anlamlı kılan kokuyu çekemediğin için pişmansın.

Onu hatırlayacak mısın bilmem ama şuan unutamadığım tek kişi Cellat.Senin unutmanı hiç istemediğim benim ise unutmanın mümkün olmadığı Cellat'a aşık olduğumu fark ettim.

Ona kapılmıyormuşum ben, zaten kapılmışım fark edememişim.

Titreyen ellerimin tek sebebini yazmam çok garibime gitse de bunu yazarken otuz iki diş sırıtıyorum.

Nasıl yazarsam bunu okuduğumda da aynı duyguları yaşarım onu düşünüyorum.

Saat şuan 02.24 ve Cellat gideli yarım saat olmuyor.

Gitmeden önce bana onun kadar kimsenin yaklaşmayacağından ve kokumun papatya gibi olabileceğini söyleyemeyeceğini söyledi.

İstemsizce gözlerim kapandığında ise ellerini belimde hissettim.Hiç beklemediğim bir anda bana sarılmıştı, fakat hemen geri çekildi.Yanlış anlayacağımı düşündüğü için bir süre gözlerime baktı fakat bu seferde ben sarıldım ona.

Neden sarıldım bilmiyorum ama iyi ki sarıldım ona.Kokusu unuttuğum, rafa kaldırdığım sorunların ağırlığını götürdü benden.Ben onun kokusuyla mayıştım o benimkiyle.

Kalp ritimlerini duydum ona sarılırken ve attığı için şükrettim.Çünkü en son kalbini dinlediğim iki kişinin kalbi atmıyordu.Ama Cellat'ın atıyordu, benimkiyle beraber...


| 11 OCAK 2019 | CEMRE SOLMAZ'DAN

Kaçırdığım taksiye bakarken oflayıp telefonumun kilidini açtım.Bugün önemli bir toplantı olacaktı karargahta ve geç kalıyordum.Uzun zamandır küçük operasyonlar dışında görevlere çıkmıyordu tim.Son dakika gelişmesiydi bu görevde.Ama kötü talihim formunu korumuş vaziyette kendini ele vermişti ak zannettiğim kara dünyamda.

'' Cemre '' diyen sesle bakışlarım arkama ilişti.Gözleri gibi zift renkli arabasından bana bakan kişiyle kalbim yine hızlanmıştı, aşk kelimesini yaşamak kelimenin anlamından daha farklıydı ve gerçekti.Kalbimi hızlandırmakla kalmıyordu ve bunun sadece kitaplarda ki klişe bir sahne diyerek geçiştirdiğim zamanlar aklıma geliyordu...yine utanıyordum.

'' Cellat? '' diye sorarken kapıyı açmış bakışlarıyla beni davet ediyordu.

'' Geç kalıyoruz seni ben bırakırım.'' dedi her ne kadar buz gibi sesiyle olsa da farklı tonlamasıyla kendine çekiyordu beni.

'' Teşekkürler. '' derken kapıyı kapatmış kemerimi bağlamıştım.

Arabayı çalıştırırken gözlerim ellerine ilişti.Yumruk yapmış eliyle vitesi değiştiriyor, bazen kısık sesli küfürler ediyor sonra bana bakıp kendine hakim olmaya çalışıyordu.

Gizli |Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin