"Herkese günaydın."
Hae Ri gözlerini ovalayarak mutfağa girdi ve boş bulduğu sandalyeye kendini atarak masadakilere günaydın dedi. Luhan hafifçe kafasını sallayarak, ahjumma gülümseyerek cevap verirken Sehun ifadesiz kalıp cevap vermemeyi seçmişti.-her zamanki gibi-
Bir süre herkes sessizce kahvaltı ederken mutfakta duyulan tek ses çatal bıçakların çıkardığı tıkırtılardı.
"Akşama ne yemek istersiniz çocuklar?"
Ahjumma yemeğini yemiş kendi bulaşıklarını masadan alıp tezgaha koyarken diğerlerine sordu.
"Ahjumma ben bugün Min Seok ile buluşacağım. Ama akşam yemeğine yetişirim. Ne istersen onu yap senin elinden ne çıksa yerim ben."
Luhan dolu ağzındakileri yuttuktan sonra ahjummaya bakıp gülümseyerek cevap verdi ve tabağına döndü.
"Bugün şirkete gideceğiz akşam yemeğine yetişemeyebiliriz."
Sehun çatalını masaya bırakıp arkasına yaslanırken ahjummaya cevap verdi.
"Şirkete mi gideceğiz? Ama bana iki gün izinli olabileceğimi söylemiştiniz."
Hae Ri, Sehun'un sözleriyle gözlerini büyüterek ona bakıp konuştu.
"Evdeki işlerini hallettiğini ve odana yerleştiğini düşünüyorum. Bu durumda şirkete gelmemen için bir sebebin yok öyle değil mi?"
Sehun cevap beklermiş gibi Hae Ri'ye bakınca verecek bir karşılık bulamayan Hae Ri sessiz kalmayı tercih etti. Bunun üzerine Sehun oturduğu yerden kalkarak mutfaktan çıkmadan önce Hae Ri'ye baktı.
"Biraz sonra çıkarız araba hazır olduğunda aşağıda olursun."
"Tamam."
Hae Ri cevap verdikten sonra Sehun arkasını dönerek mutfaktan çıktı.
"Bu çocuğun hali ne olacak böyle? Hep bir depresif havalar."
Luhan, Sehun'un arkasından bakıp söylendikten sonra ahjumma ve Hae Ri onun söylediklerine-daha doğrusu söyleyiş şekline- gülerken o da kendini tutamayıp güldü ve Hae Ri'ye göz kırptı.
"Ellerine sağlık ahjumma. En iyisi ben de gidip hazırlanayım."
"Afiyet olsun."
Hae Ri yerinden kalkarak Luhan'a ve ahjummaya selam verip odasına gitti. Yaklaşık yarım saat sonra arabanın hazır olduğunu bildiren korna sesi duyulmuştu.
Hae Ri aceleyle evden çıktı ve arabaya bindi. Arabanın hazır olduğunu gören Luhan, Hae Ri'nin görmemiş olabileceğini düşünüp haber vermek için odasına gitti. Kapıyı çaldıktan sonra yavaşça açıp içeriye girdi.
"Hae Ri-ssi.."
Odanın boş olduğunu gören Luhan, arabanın motor sesini duyunca odanın penceresine yaklaşıp bahçeye baktı.
"Gitmiş demek ki."
Luhan iç çektikten sonra geri dönüp odadan çıkacakken yanında duran küçük sehpaya çarpıp devrilmesine neden oldu.
"Hayy.. sakar Luhan. Biraz dikkat etsene."
Kendi kendine konuşan Luhan, aceleyle sehpayı düzeltip yere düşenleri üstüne geri koyarken düşürdüğü siyah defter gözüne çarptı. İlk başta onu almak için uzattığı elini geri çekse de merakına yenik düşüp defteri yerden aldı ve incelemeye başladı.
Siyah defterin bazı yerleri kararmıştı. Bir süre inceledikten sonra yapıp yapmamakta kararsız kalsa da defteri açan Luhan, sayfaları çevirerek bakmaya başladı. Günlük gibi bir şeyse okumamayı düşündü fakat yazıları görünce defter daha çok ilgisini çekti ve okumaktan kendisini alamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Or Nothing
ФанфикAynı gün kaybettikleri hayatlarını birbirlerinde tekrar bulan iki gencin hikayesi. Ya da birbirini etkileyen olaylar silsilesi. Bir sürü neden-sonuç ilişkisi. Olaylar arası ilişki karmaşası. * * * "Bir elmanın iki yarısı kadar uyumlu, kırmızı ve yeş...