Bölüm 5

438 53 20
                                    

Tik. Tak. Tok.

"Gir !!"

Hae Ri iki eliyle tuttuğu tepsiyi tek eline alıp düşürmemeye çalışarak kapıyı açtı ve içeri girip kapattı.

'Odun ! Gelip kapıyı açsa ölürdü belki ! Pss.. neyse.."

"Kapıyı çalışın bile bir garip.. Neyse yemeklerimi getirdin mi ?"

Sehun alayla sırıtarak Hae Ri'ye baktı. Onunla dalga geçmek hoşuna gitmeye başlamıştı. Belli ki bundan sonra zavallı Hae Ri' nin çok çekeceği vardı Sehun'dan.

Hae Ri elindeki tepsiyi masanın üstüne sertçe koyup çatık kaşlarla Sehun'a baktı. Sehun'un onunla dalga geçerek kendince eğlenmesinden hoşlanmıyordu ama yapabileceği birşey yoktu.

"Evet yemeğinizi getirdim 'Küçük Bey' ! Size afiyet olsun. Şimdi izninizle."

Hae Ri tam arkasını dönüp birkaç adım atmıştı ki Sehun onu durdurdu.

"Heeyy ! Ben sana izin vermeden nereye gidiyorsun hemen ? Bir de, 'Küçük Bey' mi ? O da kim ?"

Hae Ri Sehun'a 'he o dediğinden' bakışı atıp hafiften sızlanarak cevap verdi.

"Aahh.. şimdi ne yapmamı istiyorsun ?"

Sehun tek kaşını kaldırarak Hae Ri'ye baktı ve alaycı bir ses tonuyla devam etti.

"İstiyorsun ? Ne zaman 'uz' ekini unutacak kadar arkadaş canlısı olduk ? Çok hızlısın Hae Ri-ssi hızına yetişmek ne mümkün."

Hae Ri'nin yüzü şekilden şekle girerken Sehun onunla eğlenmeye devam ediyordu.

"Ohh.. peki o zaman.. Şimdi ne yapmamı istiyorsunuz Küçük Bey ?"

Hae Ri iğneleyici bir ses tonuyla Sehun'a cevap verdi.

'Off.. Cidden sinirlerimi bozmada bir numara.. Ne yapacağım beenn~..'

"Hm.. Şimdi önceden de dediğim gibi tam olarak göremiyorum.. Evet, bu yüzden kabullenmek ne kadar zor olsa da yerken dökebilirim ve eğer dökersem üstümü değiştirmek zorunda kalırım..." Sehun gözlerini masaya indirdi ve yüzünü düşünceli bir şekle sokarak devam etti. "...Ee tabi böyle olursa sen bana yardımcı olmak zorunda kalırsın dolayısıyla ben üstümü değiştirirken de yardım etmen gerekir.. Bu senin için sorun olmayacaksa gidebilirsin tabi."

Sehun konuşmasını bitirince kafasını kaldırdı ve yaramazlığın belirtisi olan ışıltıların parlattığı gözlerini Hae Ri'ye dikti.

Hae Ri Sehun'un konuşması bitince boş bakan gözleriyle Sehun'a bakıp ağzının içinden mırıldandı.

'Hoff.. Cidden..Ne biçim bir bahane bu ?! Ne yapalım kabul ettik bir kere.. Of Mi Cha of şu evden bir çıkayım bak sana ne yapacağım ben..'

"Uh.. T-tamam peki ben yardım ederim size (!).."

Hae Ri yavaş adımlarla masanın önündeki sandalyeyi alıp Sehun'un yanına çekti ve oturdu. Sonra da tepsinin üstündeki kaşığı alıp çorbaya daldırdı ve çıkarıp yukarı kaldırdı. Bu sırada ise onu gözlemlemeye çalışan Sehun, aklında 'onu nasıl delirtebilirim ?' başlığı altında plan kuruyordu.

Hae Ri kaşığı Sehun'un ağız seviyesine getirdikten sonra hadi dermiş gibi ona baktı. Sehun da gözlerini kısmış sinsice ona bakıyordu.

"Um.. Ağzınızı açmanızı bekliyorum..."

"Peki.. Nasıl açmam gerek ?" Sehun sırıtarak Hae Ri'ye baktı. Hae Ri'nin yüzü sinirden kızarmaya başlamıştı. Halbuki bu daha başlangıçtı.

All Or NothingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin