"Hae Ri ..Hye Mi.. Alın bakalım. Bunları için ..belki biraz rahatlarsınız."
Bayan Kang elindeki, iki sıcak çikolata fincanını Hae Ri ve Hye Mi ye verdikten sonra eşi, Bay Kang ın yanına oturdu. Peşinden gelen kızı Mi Cha da onun yanına.Hepsi oldukça üzgün ve endişeliydi.
Sonunda ağzını açabilen Hae Ri ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözlerle , dağınık bir halde Bay ve Bayan Kang a baktı , çatlak ve kısık bir sesle konuşmaya başladı.
"Gerek yoktu Bayan Kang.."
"Hae Ri bana Soo Yun Teyze de tatlım..Ne demek gerek yok ? Tabiki de var..Bırak da en azından bunu yapayım..."
Yaşlı gözlerle Hae Ri ye bakan Bayan Kang ayağa kalkıp Hae Ri ve Hye Mi'ye sarıldı. Bu sırada üzgün bir şekilde düşünen Bay Kang konuşmaya başladı.
"Hae Ri..Babanın ve şirketin hesaplarını biliyorsun değil mi?..Pekala o zaman yarın ilk iş şirket hesaplarındaki paranın bir kısmını kendi adıma bir hesap açtırıp o hesaba transfer ederim. Sonra da o hesabı size devrederiz. Ne olur ne olmaz böylece izinizi bulmaları zorlaşır ve geleceğiniz garantilenir. Kalan parayla da çalışanların tazminatlarını ödeyip şirketin battığını duyururuz. Sizin için uygun mu?"
Bay Kang ı dinleyen Hae Ri bir süre düşünüp, ölçüp tarttıktan sonra karar verdi.
"Evet Shin Woo Amca haklısın. Öyle yapalım."
"Pekala o zaman yarın çok işimiz var..Geç oldu yatmalısınız. Iyi olana kadar bizde kalıyorsunuz, itiraz istemiyorum. Yatıp dinlenin, oldukça zor günlerdi..Hepimiz için.."
Bay Kang herkese iyi geceler diyip odasına çıktı.
Hae Ri ve Hye Mi çok kötü durumdalardı. O gece yaşadıkları ikisini de yıpratmıştı. Hae Ri büyük olduğundan kendini toparlamaya ve güçlü olmaya çalışıyordu..En azından kardeşi için güçlü olmalıydı. Ama Hye Mi ondan küçük olduğu için olanlardan daha çok etkilenmişti ve fiziksel olarak değil ama ruhsal olarak çok fazla yara almıştı. 17 yaşındaki bir çocuğun aniden anne ve babasını kaybetmesi.. Gözlerinin önünde, yanında kalanın sadece 19 yaşındaki ablası olması..
Yaşadığı şok yüzünden Hye Mi yaşayan bir ölüye dönmüştü sanki. Hiçbir şeye tepki vermiyor, ağzından tek kelime çıkmıyordu.
Kardeşinin haline ayrı bir üzülen Hae Ri, Hye Mi ye sarıldı ve yavaşca kaldırıp Bayan Kang'ın önderliğinde onlara ayrılan odaya götürdü. Hye Mi yi yatırdırdıktan sonra uyuyana kadar başında bekledi. Uyuduktan sonra sessizce odadan çıktı.
Salonda Bayan Kang ve Mi Cha onu bekliyordu. Iç çekip yanlarına gitti ve oturdu. Bayan Kang ilk yardım kutusunu açtı ve içinden gazlı bez ile tentürdiyot çıkardı. Tentürdiyot u beze döktükten sonra Hae Ri nin yanına oturdu , yüzündeki ve elindeki ufak kesikleri temizlemeye başladı. Yüzündeki büyük kesiği hastanede dikmişlerdi. Sırayla temizledikten sonra Bayan Kang elindekileri kenara koyarak Hae Ri nin yüzündeki büyük ize baktı.
"Çok kötü yaralanmışsın..I-iz kalabilir.."
Dedi Bayan Kang. Ağlamamak için dayanıyordu.
Hae Ri nin hiçbir şey umrunda değildi. Hayatı zaten mahvolmuştu. Daha fazla mahvolsa ne olurdu ?
Bayan Kang yavaşca yaraları temizledi. Hae Ri yaraları temizlenince eline sehpanın üstündeki yarım kalmış sıcak çikolatasını aldı ve bir yandan onu içerken diğer yandan da gözyaşları eşliğinde, onu dinleyen Bayan Kang ve Mi Cha'ya olanları anlatmaya başladı.
Olanların hepsini anlatmıştı sadece defter ve adamların konuşma kısımlarını atlamıştı. Kimse birşey bilsin istemiyordu. Anlattıktan sonra biraz da olsa hafiflemiş hissetti.. Bayan Kang, Mi Cha, Hae Ri üçü de gözyaşları içinde kalmışlardı. Hiçbiri konuşmuyordu. Bayan Kang kalktı ve saatin geç olduğunu , yatmaları gerektiğini söyledi. Hepsi birbirine iyi geceler diyip odalarına gidip yattılar. Zorlu bir gece bekliyordu..Herkesi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Or Nothing
FanfictionAynı gün kaybettikleri hayatlarını birbirlerinde tekrar bulan iki gencin hikayesi. Ya da birbirini etkileyen olaylar silsilesi. Bir sürü neden-sonuç ilişkisi. Olaylar arası ilişki karmaşası. * * * "Bir elmanın iki yarısı kadar uyumlu, kırmızı ve yeş...