Zrrr.. Zrr.. Zrrr..
Hae Ri yatağında mışıl mışıl uyurken komodinin üstündeki telefonuysa bir türlü susmuyor hatta uyanmamak için direnen Hae Ri'ye inat çalmaya devam ediyordu.
Bu kısır döngü bir müddet daha devam ettikten sonra artık sabrı taşan Hae Ri mızırdayarak uyuşukça yorganı açıp ayağa kalktı ve komodinin üstünden telefonu alıp yatağa geri yattı.
"Aloo?.."
Uykudan yeni kalktığı için kalınlaşan ve uyku sersemi çıkan sesiyle telefona cevap veren Hae Ri içinden sabahın köründe arayıp rahatsız eden manyağa sövüyordu.
"Sen daha uyanmadın mı ?"
Sert, otoriter,hafif alaycı ve gayet uyanık çıkan bir sesle cevap verdi karşıdaki kişi.
Cevaplayan sesi duyunca birden irkilen Hae Ri arayanın Sehun olduğunu anlayınca sinirle gözlerini devirdi ve konuştu.
"Hayır. Siz arayana kadar gayet güzel bir uyku , tatlı rüyalar ve sıcacık bir yatak içindeydim doğrusu."
İğneleyici bir ses tonuyla cevap veren Hae Ri saçma sapan bir zafer edasına kapıldı. Tabi yalnızca bir an için..
"Aahh~ öyle mi? Üzgünüm derdim ama demiyorum çünkü eminim ki güzel bir uyku ve tatlı rüyalar içinde olmasan da sıcacık yatağının içindesindir."
Bir an için ne diyeceğini bilemeyen Hae Ri, Sehun'un telefonun karşısında alayla sırıttığını hayal edince sinirle gözlerini delik açmak istercesine tavana dikti.
"Ama bu sayılmaz çünkü iki tanesi eksik. Yani bu iki eksi eder bir artı ve iki eksiyi toplarsan yine eksi eder yani her türlü eksidesiniz bir kere."
"Ahahah Hae Ri-ssi çok garip olduğunu daha önce söylemiş miydim? Senin şuan benimle konuşuyor olman senin için bir artı değil, iki değil, üç artı eder. Yani kendini şanslı saymalısın kızlar senin yerinde olmak için bile can atıyor bir kere."
Hae Ri sinirle gözlerini sıkarken telefonun karşısındaki Sehun ise gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Ahh.. neyse. Ee sabahın beşinde neden aradığınızı sorabilir miyim acaba ?"
Sonunda uykusu falan kalmayan Hae Ri tamamen uyanmış bir halde konuyu uzatmamak için cevap yetiştirmekten vazgeçti ve asıl soruyu sordu.
" Sorabilirsin tabi. Saat 6 da burda ol burdaki işleri hallettikten sonra 8 de şirkette olmalıyız. Bugün şirkette kurul toplantısı var ve bizim önceden gidip son kontrolleri yapmamız lazım. Ayrıca personelleri de denetlemeliyim. Denetleme olmayınca gevşiyorlar malum."
Son sözlerini imalı bir şekilde söylemişti Sehun.
"Hıaahh~ Ama niye ki ? Saat çok erken değil mi ? Hem siz patronsunuz geç gitseniz ne olur sanki zaten kimse size birşey diyemez ki.."
Gözü korkan Hae Ri yeniden bahane yetiştirme işine girişti.
"Saat çok erken değil Hae Ri-ssi benden önce senin ayakta olup beni kaldırman gerekti ama senin işini ben yapıyorum. Ayrıca bir patron işine geç gitmemeli tam tersine herkesden önce orada olmalıdır çünkü bu disiplini temsil eder ve çalışanlarda patron gibi ben de erken gelmeliyim psikolojisi oluşturur. Ama patron işe geç ya da kafasına göre giderse bir süre sonra çalışanlar arasında gevşeklik baş gösterir."
Sehun'un iş hayatı adına çektiği nutuğu uyuklayarak dinleyen Hae Ri mırıldanarak cevap verdi.
"Ee.. evet evet haklısınız.. tabi kesinlikle öyledir evet.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Or Nothing
FanfictionAynı gün kaybettikleri hayatlarını birbirlerinde tekrar bulan iki gencin hikayesi. Ya da birbirini etkileyen olaylar silsilesi. Bir sürü neden-sonuç ilişkisi. Olaylar arası ilişki karmaşası. * * * "Bir elmanın iki yarısı kadar uyumlu, kırmızı ve yeş...