-2 yıl önce o gün-
"Anne! Ben geldiim ! "
Diye seslendi içeri girerken genç kız. Cevap gelmeyince bir süre sessizleşip evi dinledi , ses gelmeyince yeniden seslenmeye başladı .
"Anne ? Neredesin ?"
Yukarıdan ayak sesleri gelmeye başladı. Bir süre sonra merdivende orta boylu sevimli bir kadın göründü.
"Ahh duymamışım tatlım yeni mi geldin ?"
Genç kızın annesi biraz endişeli görünüyordu. O her ne kadar belli etmemeye çalışsa da genç kız annesinin bu tavırlarından birşeyler olduğunu anlamıştı.
"Ne oluyor anne? Sorun ne? Neden böyle endişelisin?"
"Ne endişesi Hae Ri, nereden çıkardın? Merak etme yok birşey."
Kızının sorduğu soruyla annesinin eli ayağı birbirine dolaştı. Gerçekten o kadar fark ediliyor muydu yani ?
Annesinin huzursuzlandığını fark eden genç kız daha fazla üstelememeye karar verdi.
"Neyse baban kardeşini okuldan alıp gelecekmiş. Birazdan evde olurlar.Hadi üstünü değiştir gel de sofrayı hazırlayalım."
"Tamam üstümü değiştirip geliyorum hemen."
Hae Ri hoplaya zıplaya merdivenlerden çıktı ve odasına gitti. Üzerindeki okul formalarından kurtulup bol bir tişört ve rahat bir eşofman giydi, saçlarını da at kuyruğu olarak toplayıp aşağı kata , mutfağa indi. Anne kız bir yandan gülüp eğleniyor, diğer yandan da sofrayı hazırlıyorlardı.
Tam sofrayı hazırlamayı bitirdiklerinde kapı çaldı. Hae Ri neşeli neşeli gidip kapıyı açtı. Gelen babası ve kardeşiydi. Öndeki babası içeri girince hemen üstüne atlayıp sarıldı.
"Hoşgeldin babaa~ !"
"Hoşbulduk birtanem."
Onların bu sevgi böceği hallerini arkadan izleyen küçük kardeş Hye Mi de ablasının ve babasının davranışları karşısında dayanamayıp gözlerini devirdi.
Bunu gören Hae Ri altta kalmayarak küçük bir çocuk gibi kardeşine dil çıkarıp yanaklarını koparırcasına çekiştirdi ve mutfağa doğru koşturdu.
"Sen kime göz deviriyorsun bakayım ."
"Ya ! Abla yanak bu yanak , amacın ne ? Koparmaya falan mı çalışıyorsun ?!"
"Şşştt, Çok konuşma sen. Sofra hazır üstünüzü değişip elinizi yıkayıp gelin."
Ablasının bu çocuk hallerine gülen Hye Mi babasının arkasından yukarı kata odasına gitti. Baba kız da sofraya oturunca kadro tamamlandı. Hepsi oturmuş yemeklerini yiyorken bir taraftan da bugün yaşadıklarını anlatıyorlardı sırayla .
"Ee hayatım, bugün nasıldı ? Iş nasıl geçti ? Bir sorun olmadı değil mi ?"
Dedi Bayan Lee. Bay Lee nin söyleyeceği birşeylerden korkuyordu sanki bu soruyu sorarken genç kadın.
"Merak etme hayatım, herşey yolunda ve gayet iyiydi. "
Diyerek cevap verdi Bay Lee. Sanki endişe etmene gerek yok demek istemişti. Bunu duyan Bayan Lee bir nebze olsun olsun rahatlamış gibi göründü ve yemeğini yemeğini yemeye devam etti.
Karısının rahatladığını gören Bay Lee kendini biraz suçlu hissetti. Teker teker baktı eşinin ve çocuklarının yüzüne , bir daha görememekten korkar gibi..Hepsi mutlu ve huzurlu bir şekilde yemeklerini yiyordu. Kalbine bir yük bindi sanki Bay Lee nin. Suçluluk duygusu ve korku sarmıştı kalbini. Işte bunun sonucu oluşan yüzündeki ifade , o gece olacakların habercisiydi sanki..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Or Nothing
FanfictionAynı gün kaybettikleri hayatlarını birbirlerinde tekrar bulan iki gencin hikayesi. Ya da birbirini etkileyen olaylar silsilesi. Bir sürü neden-sonuç ilişkisi. Olaylar arası ilişki karmaşası. * * * "Bir elmanın iki yarısı kadar uyumlu, kırmızı ve yeş...