'Ne! Hyungsik düşüp kolunu mu kırdı? Nerdesiniz?'
-
Okulun yakınlarındaki hastaneye gidip bize söylenen odaya çıktık. Namjoon yatakta uzanan Hyungsik'in başında öylece oturuyordu. Jungkook'ta yaklaşıp yatağın kenarına çömeldi.
'Hyungsik sen iyi misin?'
'Sanırım kolumun ağrısı dışında bir sıkıntı yok.'
'Nasıl oldu bu?'
'Elimde çok fazla kitap vardı ve önümü göremedim. Merdivenlerden inerken kolumun üzerine düştüm.'
'Anladım. Daha dikkatli olmalısın. Yurda dönünce senin odan için müdürle konuşuruz.'
Namjoon bunu duyunca araya karıştı.
'Şey zaten kolu kırık olduğu için benimle kalabilir. Hem yardımcı olmuş olurum. Taehyung'ta seninle kalır.'
'Olabilir aslında. Taehyung sen ne dersin?'
'Hıh benim için sıkıntı yok.'
Jungkook ile kalacak olmak benim için sorun değildi ama Namjoon'un Hyungsik'i tanımadan bu kadar iyi davranmasına anlam verememiştim. Hyungsik belkide göründüğü gibi gerçekten iyi birisidir. Belkide art niyeti olmadan sadece okumak için gelmiştir. Kafam çok karışıktı. O iyi biri olsa bile Jungkook ile yakın olmaları beni rahatsız ediyordu.
Namjoon Jin'in araması üzerine odadan çıktı. Bende köşedeki tekli koltuğa geçip telefonumla uğraşıyordum. -Tabi bir gözüm onlardaydı-
Jungkook Hyungsik'in yattığı yerin yanına oturmuş konuşuyorlardı.
'Jungkook ben her şey için teşekkür ederim. Sen olmasan burda yalnız ne yapardım.'
'Önemli değil. Kim olsa aynısını yapar.'
'Ah annen arıyor.. Alo?'
-
'Teşekkürler Bayan Jeon. Ben iyiyim. Yalnızca küçük bir kırık... Ah evet Jungkook da yanımda... Yalnız değiliz, Jungkook'un erkek arkadaşı da bizimle.'
Kadının tek derdi onları geri kazanmak olduğu her sorsundan belli oluyordu. Benim varlığımdan haberi olup olmadığına emin değildim ama Hyungsik'in Jungkook'a geri dönmesini ne kadar istediğini biliyordum.
'Pekala Bayan Jeon görüşmek üzere.'
'Ne diyor?'
'Dikkatli olmam gerektiğini ve bir sıkıntı olursa senden yardım istemde sakınca olmadığını söyledi.'
'Oh evet rahtlıkla isteyebilirsin.'
Konuşmalarında kıskanmamı gerektirecek bir konu olmasada ciddi anlamda rahatsız oluyordum. Gerçekten çok huylanmıştım ama Jungkook ile bunu daha yeni konuşmuştuk. Ne dese haklı çıkacaktı. Yine de onlar bu şekilde konuşurken dayanamadım ve 'Ben biraz hava alacağım' deyip odadan çıktım.
-
Gözlerimi açtığımda gördüğüm tek şey hastanenin bembeyaz tavanıydı. Etrafımdaki sesleri duysamda hiçbirini ayır edemeyecek kadar keskin bir baş ağrısı hissediyordum. Ayaklarımdan gözlerime her tarafım kasılmış gibiydi.
Yattığım uzunca yatağın sonunda birisinin otuduğunu anlamak zor değildi. Kafamı zorlukla sağa yatırdığımda odadan çıkan Namjoon ve hemen arkasındaki -her zamanki- yaşlı doktoru gördüm.
Sol elimi kafama çıkarmak için kaldırsamda koluma bağlanmış serum buna izin vermedi. Hareket etmem ile ayak ucumda oturan Jungkook ayaklandı.
'Sevgilim beni duyuyor musun?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnnocent Love | ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ
RomanceUmarım yurttan kaçtığım gibi geri de dönebilirim. Mesela tanımadığım bir adamın kollarında bayılmış halde falan değil...