/11/

161 37 57
                                    

Selamlar azıcık ufacık minicik kısa bir bölüm oldu. Umarım beğenirsinizz muah <3

Jungkook ile uzun zamandır birlikteydik. Birbirimize olan sevgimizi yeterince hissettiriyorduk. Onun aşkına tüm kalbim ile inanıyordum ama onun olmadığı son bir hafta boyunca aklıma kötü şeyler getirmeye engel olamıyordum. Çok kez görüntülü konuşsak ta aklım orda kalıyordu.

Uyurken, yemek yerken, dersteyken her an her her saniye onu düşünüyordum.

Ya annesi Jungkook'un aklını bulandırıp tekrar Hyugsik'e geri döndürürse. Ya beni artık sevmeyip asla geri dönmezse. Hyugsik'e tekrar aşık olur ve beni unutur diye düşünmekten kafayı yiyecektim.

Biliyorum onun aşkına şüphem olmamalıydı, böyle düşünmem de saçmaydı ama elimde değil.

Öğleden sonraki derslerimi bitirip yurda dönmüştüm. Namjoon, Jin ile dışarı çıkmışlardı. Onların mükemmel aşklarını gördükçe sevgilimi özlüyordum. Onu ve onun huzurlu kollarında uyumayı.

Üzerime pijamalarımı geçirdikten sonra yatağın içine girmiştim. O gitmeden önce onun yastığını almıştım ve uyurken kafamı yastığa gömüp kokusunu içime çekiyordum.

Yatağa geçtikten sonra telefonumu elime aldım ve Jungkook'u aradım. Şu an sesini duymaya çok ihtiyacım vardı.

Telefon uzunca çaldıktan sonra cevaplanmadı. Bende tekrar aradım. Yine uzun bir süre çalsa da açıldı. Karşıdan gelen yabancı sesin Jungkook olmadığını hemen anlamıştım.

'Merhaba, ben Hyungsik şey Jungkook şu an duşta sonra aramasını söylerim.'

'Bir dakika, siz nerdesiniz?'

Şu an bütün kanın beynime sıçradığını hissedebiliyordum. Bir anda tüm bedenimi korku ve sinir kaplamıştı. Bir taraftan bu herifin kıskandırmak için yalan söylediğini düşünsem de telefonu o açmıştı sonuçta.

'Şey Jungkook'un üzerine içecek döküldü ve eve geçmesi gerekti annesi de eşlik etmemi istedi.'

'Pekala duştan çıkınca beni acil aramasını söylersin.' dedim ve telefonu yüzüne kapattım. 

Resmen benimle dalga geçiyordu. Annesinin niyeti gayet açık ve ortadaydı.  Jungkook'un Hyungsik'e dönmesi için kendini paralıyordu. Belki de kaza olayı bile yalandı.

Jungkook'un beni telefonuna bebeğim diye kaydetmiş olması Hyungsik'e ne hissettirdi bilmiyorum ama eminim kıskandırmak istiyordu. Aklınca bizi ayıracaklardı ama Kim Taehyung bunu yemez.

Aradan yaklaşık on beş yirmi dakika sonra telefonum çaldı. Nerdeyse uyumak üzereydim ama arayan Jungkook olduğu için hemen kendimi toparladım.

'Alo?'

'Sevgilim, aramışsın?'

'Ah evet umarım rahatsız etmemişimdir duştaymışsınız ama Jungkook Bey?'

'Bebeğim hastane de üzerime-'

'Hadi ama Jungkook bilerek yaptıklarını anlamıyormuşsun gibi davranma.'

'Sevgilim neyden bahsediyorsun anlamıyorum?'

'Jungkook şaka yapıyor olmalısın! Annen resmen sizi geri kazanmak için her şeyi bilerek yapıyor. Bizi ayırmak için, Jungkook anlaman gerek lütfen.'

'Ah sevgilim anlıyorum. Annem Hyungsik ile ayrılışımızı hiçbir zaman desteklememişti zaten ama bunu yapmasına izin vermeyeceğimi biliyorsun. Şu an başka çarem yok. Burda kalmak zorundayım. Her ne olursa olsun o benim annem.'

'Peki ben? Ben ne olacağım? Seni düşünmekten kafayı yiyorum. O çocuğun orda olmasından, hala seni istiyor olmasından yanına olmasından deliriyorum. Beni de anla lütfen.'

'Anlıyorum, anlıyorum bir tanem ama üzgünüm.'

'Jungkook... Anlamıyorsun.'

Bunu dedikten sonra karşı taraftan ses gelmeyince telefonu kapattım. Gerçekten kırılmıştım. Annesini de o herifi de tanımasam da ne kadar gıcık olduklarını anlamıştım. Jungkook'un bu duruma ses çıkaramıyor olması beni daha da sinir ediyordu. Burda öylece kafayı yiyordum.

-

O günden sonra Jungkook'u aramamıştım. O beni defalarca arayıp mesaj atsada geri dönmemiştim çünkü kırılmıştım.

Namjoon her seferinde gelip teselli edici şeyler söylüyordu ama gerçekten bu ruh halinden çıkamıyordum.

Yine Namjoon beni kollarının arasına alıp uyutmaya çalışıyordu. Gözlerimi kapatıp uykuya dalmak üzereyken telefonumdan gelen mesaj sesi duyuldu.

'Taehyung-ssi bakmayacak mısın?'

'Uyumak üzereyim.'

'Ama Jungkook'tan gelmiş.'

Gözlerimi zorla aralayıp telefonu elime aldım.

Gelen yüzlerce özür mesajlarını geçip en alta indim.

Gönderen Cookie

-Sevgilim, gerçekten özür dilerim. Ben yarın yola çıkıyorum. Ne olur artık mesajlarıma bak. Geri döndüğümde küs olmayalım. Lütfen. 23.43

'Ne diyor?'

'Yarın geliyormuş.'

'Bu güzel bir haber, neden sevinmedin?'

'Bilmiyorum hala kırgınım. Yarın görüntülü ararım.' dedim ve yarım kalan uykuma geri döndüm.

-

'Taehyung-ssi uyan artıkk. Dersini kaçıracaksın.'

Başımda durup beni dürten Namjoon'a karşı tepkisizdim çünkü başım çok fena ağrıyordu. 

'Başım ağırıyor, derse gitmeyeceğim.'

'Niye ya uyurken bayıldın mı?'

'Olabilir.'

'Ah Tae kalk ve bir şeyler yiyip ilaçlarını iç. Aklım sende kalmasın. Ben derse gidiyorum, dinlen sen.'

Namjoon'un abilik tasladığı anları seviyordum. Onun hep yanımda olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu.

O gittikten sonra Jungkook'u aramam gerektiğini hatırladım. Mesajlarına hala cevap vermemiş olmam onu endişelendirmiş olmalıydı. Bende onu görüntülü arayıp açmasını bekledim.

'Bebeğim sonunda. Beni korkuttun.'

'Nerdesin?'

'Hava alanındayım. Birazdan uçak kalkar.'

Jungkook konuşurken yanından bir başkasının sesleri duyuluyordu. Daha sonra yanında,  kadraja giren uzunca bir oğan belirdi.

'Yalnız değil misin?'

'Şey hayır. Hyungsik'de benimle geliyor.'

İşte şimdi bu çocuğu s2ktim.

ĞÖJHSLXRZSIA iyi gecelerr

ĞÖJHSLXRZSIA iyi gecelerr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnnocent Love | ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin