6.Bölüm (Yara İzleri)

807 100 52
                                    

"Burada ne yapıyorsun? Üşüyeceksin." diye kendini ikaz eden yumuşak sesi duyduğunda dudağının bir kenarı havalandı Hyunjin'in.

Şafak vakti hazırlanıp geldikleri limanda onları devasa bir yolcu gemisi karşılamıştı. Hemen peşi sıra yola çıkmalarının üzerinden ise 3 saat kadar geçmişti.

Herkes geminin farklı yerlerine dağılırken Hyunjin en sakin yer olan güverteye çıkmış saatlerdir denizi izliyordu.

"Hasta olacağımdan mı endişeleniyorsun?" diye alayla sorduğunda göz devirdi Seungmin.

Melezlerin normal insanlar gibi hastalıklara yakalanmadığını biliyordu elbette.

"Bu korkuyla gözüme uyku girmiyor." diye aynı şekilde karşılık verdiğinde sırıttı Hyunjin.

"Sen burada ne yapıyorsun?"

Büyük olanın yanına yerleşirken omuz silkti Seungmin.

"Changbin Hyung ve Felix'in tartışmalarından kaçıyorum."

Bu alışılageldik bir durumdu onlar için. Çok sık bir araya gelmeseler de geldikleri her an tartışmaya meyilliydi ikili.

Changbin Felix'in konumu gereği fazla kibirli ve ukala olduğunu düşünürken Felix Hades Oğlu' nu fazla kaba ve soğuk buluyordu.

"Baban ile hiç iletişime geçtin mi?" diye arada sessizlik olmasına izin vermeden konuyu değiştirdi Seungmin.

"Hayır. Henüz değil. Sen?"

"Hayır. Sanırım bu henüz bir sorun olmadığı anlamına geliyor."

"Uzun sürmez. Akşama kadar yokluğumuz fark edilir."

Derin bir nefes aldı Seungmin. Hala doğru olanı yapıp yapmadığına, vicdan azabı duyup duymaması gerektiğine emin değildi.

"Söylesene, yaptığımız şey seni rahatsız ediyor mu?"

Aniden gelen soruyla kaşlarını çattı Hyunjin.

"Bu bir görev. Bize söylenen şeyi yapıyoruz. Benim için farklı bir şey sayılmaz."

Göz devirdi Seungmin. Ne bekliyordu ki? O sadık bir askerdi.

" Yanlış kişiye yanlış soruydu. Her neyse umarım sonunda kimse zarar görmez." diye kendi kendine mırıldanan çocuğa bu kez Hyunjin göz devirdi.

" Fazla düşünüyorsun Seungmin. Ayrıca vicdan azabı çekmeye olan hakkını kaybettin. Yaptığım şeyleri kınıyorsun. Fakat bencilce dürtüleri yüzünden burada olan sensin. Kendi çıkarların için bu göreve arkadaşlarını bulaştırdın. En azından kendine dürüst ol. Benden iyi değilsin. Sen de en az benim kadar bencilsin. "

Ares Oğlu'nun acımasızca kurduğu cümlelerle yutkundu Seungmin.

Ama karşı çıkamadı. Söylediği her şeyin doğru olduğunu biliyordu. Göğsünde bir baskı hissetti.

" Bunları seni yaralamak için söylemedim. Zeki birisin Seungmin. Bu yola çıkarken neler olabileceğini, neleri göze aldığını en başından beri biliyordun. Bu seni durdurmadı. Çünkü ordan kurtulmak istedin. Biz seçilenleriz, Tanrıların gözdeleri.. Kaderimizde ormanın içindeki aptal ahşap evlerde, sabah akşam bir halta yaramayan şeyler öğrenmekten fazlası var. Şuan bile kendini pişman olmaya, bunun yanlış olduğunu inanmaya zorluyorsun. Ama aslında değilsin. Değil mi? Yanlışlar ve doğrular görecelidir Artemis Oğlu. "

Hyunjin'in düz bir sesle içini okuyormuş gibi kurduğu cümlelerle kendini çıplak hissetti genç melez.

" Kadere inanmıyorum. Fakat değişebileceğine, insanın kaderini kendinin yazabileceğine inanıyorum. Ya benim doğrularım başkalarını büyük yanlışlara sürüklüyorsa? Ya bana doğru gelen her şey yanlışsa ve bu yolun sonu bir uçurumsa ne yaparım?"

TANRILARIN ÇOCUKLARI (Stray Kids/Hyunmin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin