~Final~

1K 109 188
                                    


    Tanrılar yaşamı verendi. İyiliği yaratan, okyanusları dalgalandıran ve baharı yayan.

Tüm iyiliği tanrılara atfedip kötü olanı kendi yazmıştı insan oğlu.

İlk kanı akıtan tanrılar iken, tüm savaşları tarihlerine yazmaları ne kadar mantıklıydı?

    Tanrılar güneşi doğurandı, neden batıranın da onlar olduğu hiç yankılanmadı?

   Tüm kutsal kitaplar tanrıları yüceltirken, dökülen kanların hesabı neden hiç onlara sorulmadı?

    Karşısında oturan bir düzine tanrıya bakarken bunları sorguluyordu Seungmin. Tanrılar madem bu kadar kutsaldı, neden şimdi ellerinde kanlar vardı?

   "Biz de seni bekliyorduk sevgili kardeşim." diye alayla konuşan bilgelik tanrıçası, acımasız kardeşinin cümlelerinin getirdiği sessizliği bozan ilk kişi olmuştu.

    Savaş Tanrısı ise aynı şekilde karşılık verdi kardeşine. Ona duyduğu başlangıcı ve sonu olmayan nefreti bu şekilde örtüyordu. Şimdilik.

"Benim için yaptığınız bunca hazırlık gururumu okşadı. Neyseki elim boş gelmedim."

   Ares elindeki görkemli asayı hafifçe oynattığında taht odasının gerginliği yükselmişti.

   Belli etmeseler bile tanrılar asırlardır dışladıkları ve hor gördükleri Savaş Tanrısı'nın öfkesinden ve şuan elinde tuttuğu güçten öylesine korkuyorlardı.

    Ares ise bu görüntüyü keyifle izliyordu.
Gözlerini tembelce sakil Olimpos Tanrıları üzerinde gezdirirken bakışları yanyana oturan iki oğlunu buldu.

   Bu, yüzünde bir kaç saniyelik samimi bir gülüşe neden olmuştu.

    Raha'yı onun için bile uzun sayılabilecek bir zamandır görmüyordu. İtiraf etmek gerekirse onu görmek hoşuna gitmişti.

    Raha Ajax'a nazaran daha kolay bir çocuktu. Onu tam anlamıyla kendisi yetiştirmişti. Asırlar boyunca birlikte omuz omuza savaşmışlardı.

   Bugüne dek sevgi beslediği iki melezden biriydi Raha. Oğlum dediği iki melezden biri..

   Bu düşünceyle gözleri Ajax'a kaydı Savaş Tanrısının. Ve belli belirsiz bir iç çekti.

    Kendisinden aldığı sapsarı saçları ve kor rengi gözlerinin yerini kan kırmızısı tutamlar ve buz mavisi irisler almıştı.

    Onun artık kendi oğlu olmadığını düşündüğünü biliyordu. Fakat yanılıyordu.

   Hwang Ajax Hyunjin bu görüntüsüyle tam anlamıyla savaşı ve gücü çağırıştırıyordu. Ares'in tam da ondan beklediği gibi.

    Aralarındaki bağı kırması onun için bir anlam ifade etmiyordu. Ajax hala onun oğluydu. Hatta Raha'dan bile fazla.

    Fakat bu düşünceyi geri plana attı şimdilik. Elbette her şey bittiğinde, tüm gücü ellerinde tuttuğunda oğlunu geri alacaktı.

   Ares büyük melezinin aksine Ajax'tan vazgeçmeyi asla düşünmüyordu.

"Bizi böyle süzmeye devam mı edeceksin yoksa buraya yapmak için geldiğin gövde gösterisine başlayacak mısın? Artık eskisi kadar genç değilim biliyorsun. Sonsuza dek seni bekleyemem."

   Zeus'un alaylı sesini duyduğunda tiksintiyle yüzünü buruşturdu Ares. Ondan gerçekten nefret ediyordu.

" Ah, her zamanki gibi fazla alaycısın ihtiyar. Fakat seni asırlardır kendinden bile daha iyi tanıyan biri olarak bu maskenin, içindeki aciz korkuyu gizlemek için olduğunu biliyorum."

TANRILARIN ÇOCUKLARI (Stray Kids/Hyunmin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin