13.Bölüm (Odsa)

670 102 75
                                    


"Dediklerimi iyice anladınız değil mi? Tünele girdiğinizde Jeongine verdiğim efsunları şehire açılan kapıya büyüleyin. Sizi direkt Gorgon Tapınağı'na çıkaracak. Daha önce oraya gittiğinizi biliyorum. Ama yine de dikkatli olun. Anlattıklarınıza göre Medusa size zarar vermeyecek. Onu ikna etmeyi başarırsanız sonrasında o size yol gösterecektir. "

Tanrı Dionysos'u onayladı tüm melezler.

" Peki sen ne yapacaksın baba? "diye sordu Jisung.

" Öncelikle Hades ile iletişim kuracağım. Ve daha sonrasında ben de kendi seferime çıkacağım. Siz kendi görevinize odaklanın. Her şey ayarlandığında yanınızda olacağım. "

"Bu tehlikeli değil mi? Yokluğunu fark ederler."

"Anladığım kadarıyla akademi büyülenmiş. Ve dışarıdaki zaman akışının dışında kalıyor. Tabi yine de buna güvenemeyiz. Ama endişelenme küçüğüm. Söylediğim gibi, kısa bir süre içerisinde yanınızda olacağım."

" Bu sizin için bir sorun değil mi? Siz barışı temsil ediyorsunuz. Ve bu bir savaş hazırlığı. "

Afrodit Oğlu'nun sorusuna gülümsedi Şölen Tanrısı.

Changbin babasının anlattıklarını harfi harfine diğerlerine anlatmıştı. Ve hiç biri tereddüt dahi etmedi bu görevi kabul etmek için.

Fakat artık Dionysos'un gözü üzerlerindeydi ve ondan kaçmak pekte kolay değildi. Bu yüzden - Jisung'un da sonsuz güveninden cesaret alarak - yaşlı tanrıya gittiler ve ondan yardım istediler.

"Bu akademiyi kurduğumdan beri tanrısal olan her şeyden gölgemi çektim. İstediğim tek şey seçme hakkı olmayan melezleri onların habisliklerinden korumak, tehlikelere karşı hazırlamaktı. Ve şimdi, oğlum ve ondan farklı görmediğim çocuklarımın canı tehlikedeyse bir kaç ihtiyara karşı koymaktan geri durmayacağım. Sizi ben büyüttüm Felix. Size tanrıların egosunu tatmin etmek için koyduğu isimlerden başka isimler verdim. Eğer bir savaş çıkacaksa yerim her zaman çocuklarımın yanı. "

Tüm melezler minnetle karşılarındaki tanrıya baktıktan sonra onunla vedalaştılar ve bu kez sonunun ne olduğunu bilerek bu meşakkatli yolun ilk adımını attılar.

Öte yandan yeraltının artık alıştığı kasvetinin arasında, ona verilen yatağına kurulmuş düşünüyordu Seungmin.

Raha ona Ares'in Oğlu olduğunu söyledikten sonra ne tepki vereceğini bilememişti. Bunu anlayan Raha ise şimdi dinlenmesi gerektiğini, eğer isterse karanlık çöktüğünde buluşabileceklerini söylemişti.

Bunun üzerinden saatler geçmişti ve neredeyse karanlık çökmek üzereydi.
Bunu fark ettiğinde ayaklanıp Cios'un onun için doldurduğu giysi dolabına ilerledi.

Hades'in anlattıklarından sonra Cios'a daha farklı bakmaya başlamıştı. Ve tuhaf bir şekilde artık ona çirkin yahut ürkütücü gelmiyordu. Karşısında bir çocuk varmış gibiydi. Belki de içindeki çocuğu görmüştü.
Hades'in de dediği gibi bakmayı bilmek gerekiyordu.

Ve dürüst olmak gerekirse Cios oldukça nazik biriydi. Seungmin'e yeni kıyafetler getirmiş,güzel bir banyo hazırlamış ve yakından ilgilenmişti. Bunları yaparken ise asla onu rahatsız hissettirmemişti.

Bu düşünceyle gülümsedi Seungmin. Yeraltı düşlediği gibi kötü bir yer değildi. Ve itiraf etmesi gerekirse burayı büyüdüğü akademiden daha çok sevmişti.

Düşünceleri arasında eline aldığı bej rengi tuniği üzerine geçirmişti. Ve tam o sırada duyduğu kapı tıklatma sesiyle o tarafa döndü.

"Alexios? Girebilir miyim?"

TANRILARIN ÇOCUKLARI (Stray Kids/Hyunmin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin