"Cidden burada mı kalacağız hyung?" diye etrafına tiksintiyle bakarken sordu Felix.
"Kral suiti olmadığı için kusura bakmayın Ekselansları."
Changbin'in alaylı tavrına göz devirdi genç olan.
"Burası korunaklı bir yer Lix. Yarın yola çıkacağız. Bu gece idare edin." diye bir tartışma çıkmadan araya girdi Chan ise.
Vegas'a gitmek için her ne kadar acele etseler de Chan'ın konuştuğu aracı ancak yarına hazır olabileceklerini söylemişti.
Bu durum hepsini rahatsız etse de beklemek zorundalardı. Bu yüzden konaklamak için görev zamanları kullandıkları bu izbe pansiyona gelmişlerdi.
İkişerli olarak kalacakları odalara yerleştikten sonra ise sonraki adımlarını tartışmak için hepsi Chan ve Jeongin in odasında toplanmışlardı.
"Hyung, deniz üzerinden gitmek tehlikeli değil mi? Tanrı Poseidon bizi fark etmez mi? En azından Minho hyungu?" diye merakla sordu Seungmin. Daha işin başında yakalanmak istemiyordu.
" Merak etmeyin. O konuda bir sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. Minho rûnünü gizleme konusunda profesyonel. Ayrıca bir çok melezle yolculuk yapacağız. Böylece auralarımız fazla göze batmayacak."
" Peki Yeraltına nasıl ineceğiz?" diye akıldaki bir diğer soruyu sordu Jeongin.
" Dünyanın her yerinde geçitler var. Ve Tanrı Hermes yeryüzünde bunların hepsini bilen tek kişi. " diye bu kez Minho açıkladı.
" Orası nasıl hyung? Yeraltı yani. Efsanelerdeki gibi karanlık ve ateşler içinde bir yer mi?"
Jisung'un saf bir masumiyetle kendine sorduğu soruyla küçüğe döndü Changbin.
" Pek sayılmaz. Ama tamamen yanlışta değil. Oraya sadece 2 kez gittim. Tanrı Hades'in emriyle. Sanılanın aksine ateşler içinde yanan ruhlar yok. En azından ben görmedim. Ama gerçekten boğucu ve kasvetli bir yer."
"Acaba Hades bizi nasıl karşılayacak?"
"Bunu kestirmek zor Jeong. Pek misafirperver olduğu söylenemez."
"Yaptığımızın doğru olmadığını biliyorum. Ama iyi hissettiriyor."
Herkes Jeongin'in heyecanlı tavrına gülerken Hyunjin göz devirdi. Bu bir oyun değildi.
"Buna adrenalin deniyor küçük. Ve inan bana yeryüzünde hissedebileceğin en haz verici duygulardan biri." diye sırıtarak konuştu Minho.
Kurallara karşı gelmeye, kaosa ve tehlikeye bayılıyordu.
"Kim olduğunu bilmesem Chaos*'un oğlu olduğunu düşünürdüm Hyung." derken göz devirdi Seungmin.
Bu adamı uzun süredir tanıyordu ve kargaşadan aldığı hazdan zaman zaman korkmuyor değildi.
"Hayat ot gibi yaşamak için fazla renkli Seung."
Bir şey demedi küçük olan. Gerçek hayat hakkında bir bilgisi yoktu.
" Bu arada, resepsiyondaki adamın Minho Hyung ve Jisung'a bakışını gördünüz değil mi? Ölümlüler gerçekten çok sığ." diye konudan bağımsız bir şekilde - biraz da konuyu dağıtmak için- konuşan Felix'i herkes onayladı.
"Aptal bir homofobik sadece." diye dakikalardır sessiz olan Hyunjin konuştuğunda kaşlarını çattı Seungmin.
"Bir ne?" diye mırıldandığında Felix sevdiği çocuğun masum tavrı ve gerçek hayata olan cehaletine gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRILARIN ÇOCUKLARI (Stray Kids/Hyunmin)
Fantasy"Tarihe karşı gelemezsin Seungmin.. Ares'in Afrodith'e olan aşkı çocuklarında hayat bulur. Ares oğulları her zaman Afrodith'in çocuklarına aşık olur. Tanrılar ve çocukları için bile tarih tekerrürden ibarettir." *************************************...