20-"Kalp sancısı"

7.2K 352 63
                                    

-Çok önceden yazdığım bir bölüm.Konuşmayı silmek istemedim.-

Hepinize uzun bir aradan sonra selamlar canlarım^^

Biliyorum bana sitemli olanlarınız da var bana hak verenleriniz de var ama inanın ki elime düzgün bir şey geçer geçmez yazmaya tekrardan başladım.Yeniden o kadar okunur mu bilmem ama çok sevdiğim bir okurumun bir sözü bana gerçekten umut verdi.Ne olursa olsun 'Umudunu kaybetme'.Bu süreçte daima yanımda olduğu için kendisine çok teşekkür ediyorum.Umarım sen de umudunu hiç kaybetmezsin.Ve sizde umudunuzu kaybetmeyin.Ne olursa olsun her zaman vardır bir umut.

Neyse biraz da bölümün sonunda konuşurum.Hepinize iyi okumalar.
_________

Aşk gerçekten var mıydı yoksa insanların bir uydurmacası mıydı?
-Aşk gerçekten vardı çünkü kalbimdeki  sancının başka bir açıklaması olamazdı.
__________

Azat'ın anlatımıyla

Yaşadığım hayat her zaman garip gelirdi benim gözüme.Nedenini bilmiyorum!Belki babamın davranışlarından,belki insanların benden korkmasından,belki de yaşanan her olayda babamın beni baş karakter yapmasından...

Aslında bir baş karakter olmak güzel geliyordu gözüme her daim.Ama bu görüşüm git gide kötüleşen ruhumun farkına varmamla son bulmuştu.

Babamın bana söylediği her şeyi gözüm kapalı yapıyordum çünkü ölümüne güveniyordum ona.Bir baba oğlunu niye ateşe atsın ki sonuçta,değil mi?!Atıyormuş...Hem de gram vicdan azabı çekmeden atabiliyormuş.Bunu bizzat yaşadım çünkü.Salaklığımın farkına varmam ise Fırat sayesinde olmuştu.

Yine bir gün babamın bana verdiği emir yüzünden bir adamı öldürecekken Fırat gördü beni.Babam adamın kötü olduğunu söylemişti bana ama öyle değilmiş.Sadece babamın yanında çalışan ve bir gün için izin isteyen masum bir adammış öldüreceğim adam.Karısı hasta olduğu için çocuğunu okuldan almak isteyen masum bir baba.

Tamam anlamadığınızı biliyorum!Geçmişi anımsayacağım sizin için.

~~~~~
İki yıl önce

Sağ elimin işaret ve baş parmağıyla gözlerimi ovuştururken babamın aniden odama girmesiyle birlikte bilgisayarımda olan bakışlarımı babama çevirdim.

"Çabuk kalk,çabuk!" Diyerek telaşla konuşmasıyla endişeyle ayağa kalkıp babamın karşısında durdum.

"Ne oldu baba?"

"Hemen Siirt'e gitmen gerekiyor.Kapımda köpek olan bir adam arkamızdan iş çeviriyormuş.Git ve onu öldür!"

"Nasıl?"

"Nasılı mı var lan!Arkamızdan iş çeviriyormuş işte şerefsiz."

Elimle sinirle ensemi ovuştururken derin bir nefes aldım.Her hafta bir yere gitmekten ve her hafta bir adam öldürmekten kendimi tanıyamaz hâle gelmiştim neredeyse.

"Baba neden doğru dürüst iş yapan adamları işe almıyorsun?Her hafta bir adam öldürmek zorunda değilim ben." Diyerek sesimin ayarını kontrol edip bıkkınca masanın önündeki sandalyeye bıraktım kendimi.

"Sana dediğimi yap Azat.Araba hazır,hemen yola çıkman gerekiyor." Diyip beni dinlemeden odadan çıkan babamın arkasından sinirle bakıp elimi sandalyenin koluna serçe vurdum.Tüm bu işleri yapmaktan gerçek anlamda yorgun ve bitkin düşüyordum her seferinde.

POLİS MİSİN ABİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin