Selamün aleyküm canlarımm^^
Nasılsınız?>>>>
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.Beğenmeniz dileğiyle,iyi okumalar.
________
Senin yanında nereye koyacağımı bilemediğim ellerim var ya,saçlarına dokunmayı çok istiyor.
________Artık her şey onun için çok zordu.Hem onun için hem de Dilan için.Ama burda en çok zorlanacak olan tabi ki Ömür'dü.Çünkü ona sarılan,nasihatler veren bir annesi ya da saçını okşayıp seni her daim koruyacağım diyen bir babası yoktu yanında.
Babası beş saatlik bir ameliyattan çıkmış baygın halde hastane yatağında yatarken,annesinin durumunda da pek bir değişiklik yoktu.Hem Ömür'ün ani evliliği hem de kocasının girmiş olduğu beş saatlik ameliyat onu baya üzmüş,hastane yataklarında uyutulmuş bir şekilde bırakmıştı.
Herkes zor durumdaydı.Herkes ağlıyordu ve herkesin kalbi buruktu.
Ömür hayatını güzelleştirmek için mutluymuş pozu verecek,Azat'a yapılan baskılar Ömür sayesinde azalacak,babası onun sayesinde beş yıldır mahkum olduğu yataktan kurtulacaktı.
O 1 milyon herkesin hayatını biraz da olsa iyiye çevirirken,Ömür'ün hayatını başkasına teslim ediyordu.
Ruhu o 1 milyonla Azat'a teslim olurken o bedenini zorlada olsa ayağa kaldıracak,etraftakilerin baskısına gülümseyerek bakacaktı.
Kısacası o mutluluk oyunu oynayacaktı.
Dün o mesajdan sonra arabayı çalıştırmış,her şeyin üstüne gelen Fırat abiyi hazmetmeye çalışmıştı.Telefonunu kökten kapatmayı da unutmamıştı tabi.Fırat'ın baskıları onu daha da çökeltecekti çünkü.
Navigasyondan baktığı yol tarifiyle otele gelmiş ve Azat'la birlikte içeriye girmişlerdi.Yol boyunca ettiği dualar kabul olmuş,Azat'la ayrı odalarda kalmışlardı.
Azat gün boyu Ömür'ü düşünerekten uyuyamazken,Ömür günlerin verdiği uykusuzluğa yenik düşerek kapatmıştı gözlerini.
Şimdi ise saat 05:46 iken yola çıkmaları gerektiği için Ömür'ün kapısını çalıyordu Azat.Beş kere tıklatmanın verdiği sonuç hüsran olunca görevlilerden yedek kart alarak kapının kilidine tuttu ve kapıyı ittirerek açtı.Gözlerini kapatıp "Ömür," dedi ve bir adım attı içeriye."Bir şey mi oldu?" dedi korkuyla devam ederek.
Gözlerini açıp odanın ortasındaki yatağa baktı.Hipnotize olmuş bir şekilde yatağın üzerinde cenin pozisyonunu almış bir şekilde uyuyan Ömür'ün yanına gidip yatağın köşesine oturdu."B-bu..." dedi kekeleyerek."S-sen..." dedi sonra şokla."H-hayır hayır." Ayağa kalktı hemen.
"Abi..." diyerek yüzünü sıvazladı."...E-evet evet," dedi bu sefer."Sahte evlilik sadece."
Yutkundu ve yatağa oturmadan uyandırmaya çalıştı bu sefer.
"Ömür."
"Ömür Mardin'e gitmemiz gerekiyor."
"Ömür uyanır mısın lütfen?!"
Sinirleniyordu artık.Onu dürterek uyandırma fikri aklına geldi ama geldiği gibi gönderdi o fikri.Ona dokunmasına kesinlikle karşıydı çünkü.Ömür her ne kadar bu telaşın içinde sözleşmeyi unutmuş olsa da Azat sözleşmeyi hazırlamış ve bu maddeyi de eklemişti.Sözünde durmamak onun doğasına aykırıydı.
Komidinin üstünde duran sürahiyi görünce "hadi," dedi."Yapabilirsin."
Sürahiyi eline aldı ve elini içine koydu.Sonra elini sürahiden çıkardığı gibi hedefini belirleyip gözlerini kapattı ve parmaklarını ileri geri oynatarak yüzüne su damlacıklarının düşmesine sebep oldu Ömür'ün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS MİSİN ABİ?
General FictionArkadaşlar Kitap karakterimiz Ömür numara salladığı zaman kötü bir ruh halinde olduğu için saçmalıyor ve diğer karakterimiz de aynı şekilde biriyle konuşma ihtiyacı hissettiği için konuşmayı devam ettiriyor. Baya kötü yorum gelmiş açıklamak istedim...