26-"Şikayet"

4.2K 270 116
                                    

Selamın aleyküm canlarım ^^

Nasılsınız?

Sizce final bölümünden hemen önce size haber vermeli miyim?Yoksa sürpriz mi olsun?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.Beğenmeniz dileğiyle iyi okumalar.💙
_________

Gözyaşlarımız bir gün dinecek ve biz mutlu olacağız.
_________

Azat ve Ömür kendilerince kutladıkları doğum günlerinden sonra biraz oturmuş sonrasında da konağa dönmüşlerdi.Konağın bahçesine girdiklerinde karşılaştıkları manzara hiç içler açısı değildi ne yazık ki.Polisler konağın dört bir yanını talan ediyordu.Kimisi içeri koşarken,kimisi çalışanları sorguluyordu.Kapıdan gelen seslerle herkes ikiliye dönmüştü.

"Suçlu burda,herkes bahçeye!" diyerek telsize konuşan polis,suçlu olarak şikayet edilen şahısın yanına gidip kelepçesini çıkardı.

Ömür korku dolu bakışlarla Azat'ın bileklerini tuttu."O suçlu değil.Hiçbir şeyi isteyerek yapmadı." dedi titreyen sesiyle.Bunu Azat'ın yapması gerekiyordu.En azından kendi ayağıyla polise gitmesini istiyordu çünkü acısının hafifleyeceğini düşünüyordu.

"Hanımefendi derdinizi karakolda anlatırsınız."

Azat bileklerini Ömür'ün ellerinden kurtardı ve polise uzattı.Bakışlarıyla sakinleştirmeye çalıştı onun için gözyaşı döken kadını.Hiçbir şey söylemedi.Belki de söyleyemedi.Sevdiği kadının karşısında bileğinde kelepçelerle götürülmek gururuna dokunmuştu ama tek yapabildiği öylece bakmak olmuştu sadece.Boğazına düğümlendi tüm sözcükler.

Canı hiç böylesine yanmamıştı.Böylesine utanmamıştı kendinden.Onu kendi hayatının belirsizliğine çektiği için kendini hiç affetmeyecekti.

Böyle bir hayat yaşadığı için babasını hiç affetmeyecekti.

En çok da kenarda sessizce ağlayan annesini affetmeyecekti.Çünkü o,evladının çektiği acıları gördüğü halde sessiz kalmıştı.Kocasına dur demeyip ağlayarak gönlünü ferahlatmaya çalışıyordu her seferinde.Babasının yaptıklarından ziyade annesinin bu sessiz kalışı yakıyordu canını en çok.

Ömür ağlayarak Azat'ın arkasından bakabildi sadece.Sonrasında aklına gelen şeyle hızla konaktaki insanlarda gezdirdi bakışlarını.

"Ferhat ağa nerde?" diye sordu yüksek ve pürüzlü bir sesle.Hiç kimseden ses çıkmadı.Sinirle aynı soruyu tekrardan sordu ama yine aynı sonuç,sessizlik.

Anladı ki o kaçmıştı.Her şeyi birbirine katıp ortadan kaybolmuştu.

Fırat ve Berat Ömür'ü sakinleştirmeye çalışırken Azat'ın annesi Ömür'ün karşısına geçip tokat attı suratına.

"Tüm ailemi dağıttın.Defol git evimden!Kardeşlerini de alıp çık burdan yoksa elimden bir kaza çıkacak!" dedi bağırarak.

Ömür refleksle tuttuğu yanağını bırakıp onu geriye çekmeye çalışan Fırat ve Berat'tan kolunu kurtardı.

"Ben hiç bir yere gitmiyorum." dedi bastıra bastıra."Burası benim kocamın evi.Keşke elinizden çıkacak olan kaza kocanıza karşı çıksaydı da tüm bunlar yaşanmasaydı en başta."

Hemen ardından kararlı bir bakış atıp arkasını döndü.Fırat'ı ve Berat'ı da alıp çıktı konaktan.Ne yapacağını,nasıl davranacağını bilmiyordu.Konaktan çıktıklarında Fırat elini sinirle çekti Ömür'ün elinden.

"Sen nasıl bir insan oldun Ömür?Nasıl böyle bir şey yapabildin Allah aşkına?Azat'ı nasıl bir durumla karşı karşıya bıraktığının farkında mısın?"

POLİS MİSİN ABİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin