Hayat 20

323 18 10
                                    

Merhabaaa sevgili okurlarım.. Dün biraz duygusal bitirdim bölümü ve Derin bebeğin akibetiyle ilgili hic bi spoiler vermedim. Bu gün yazacagım hikaye ise taaa ara verdigimde kafamda tasarlanan bi bölüm yani bi günde aa böyle yazim  demedim bunu biliniz lütfen iyi okumalar

Adam beyaz zeminde oturmus sırtınıda kalın bi kolona dayamıştı. Kafası önüne eğik bi yandanda kanlı titreyen ellerine bakıyordu. Bu ellerini kaplayan kan biricik karısı, hayat arkadaşının kanıydı. Icinden hem onun hemde kızlarının iyi olması için sıraladıgı dualarla beraber yavaşça kaldırdı kafasını. Hemen yanında bekleyen yigenine dikti gözlerini.

" saat kaç?" Dedi cılız ve bitap sesiyle " amca daha 5 dakika önce sordun" dedi alparslan ardında amcasınin sordugu soruyu cevapladı" ikiyi beş geçiyor" dedi. Ve ilyası kendi düşünceleriyle baş başa bıraktı. 6 saat olmuştu ve kimse cıkıp tek bi kelime dahi etmiyordu. Ömür iyi mi yoksa kötümü onu bile bilmiyordu. Yaninda adım sesleri duydu geleni tahmin edebiliyoru kafasıni kaldırdiginda ise tahmininde yanılmadigini anladi.

Abisi onun yaptigi gibi yanına yere oturdu ilyas hemen sanki bu ani bekliyormus gibi kafasinı abinin omzuna dayadı " abi ben koruyamadım karımı ,kızımı koruyamadım  nasıl bi insanım ben abi" diye ağlamaya başladı. Onun bu ağlaması oradaki herkesi ağlatmaya yetmişti. "Ilyasım kötü düşünme oğlum bak ömürde, derinimizde iyi olacak kendini yıpratma bu kadar " dedi teselli etmeye çalısircasina. Ama ne kadar teselli edebilirdiki elinden sadece konusmaktan baska ne gelebilirdiki.

Biraz daha zaman geçti ne kadar oldugunu kimse bilmiyordu zaman kavramı yitmişti artık bu koridorda. Kocaman harflerle AMELIYATHANE yazan kapı açildı iceriden bi doktor ciktı. Kendilerine doğru gelmesinden anlamislardı ömürün doktoru oldugunu. İlyas abisinden yardım alarak kalktı oturdugu yerden.

Doktorun önüne gitti. " doktor hanım ne olur bana iyi bi haber verin yalvarirım" dedi doktor yavaşça konuşmaya basladı. " Hastamız yani ömür hanim buraya geldiginde yogun bi kanaması vardı, neyseki kanamayı durdurduk ve içerideki kursunu almayı başardık kan takvuyeside yaptık şu an da yogum bakıma alinıp bi süre ilaclarla uyutulucak" dedi ilyas hemen " pe-peki bebek karım hamileydi bebegimiz nasil iyi diyin" dedi üzüntuyle doktor basını önüne eğdi.

"Ne olur iyi diyin bi sey söyleyin artık" dedi ilyas sesi hafif fazla cıkmıstı. " basinız sagolsun maalesef bebegi kurtaramadik" dedi doktor. Doktorun son kelimeleri herkesin yüregine bi kor gibi düşmüştü ilyas solgun bakislarinin arasinda " ne demek kurtaramadik, kurtaramadik ne demek" diye bagirdi isyan ediyordu. " buraya geldiginde zaten kalbi durmustu yapılacak bi sey yoktu biz anneyi kurtarabildigimize sükrediyoruz dedigim gibi tekrardan basıniz sagolsun" dedj doktor ve ciktıgi kapıdan geri girdi. 

Doktor gittikten sonra ilyas duyduklariyla sendeledi yere biraktı kendini "ömüre nasıl soyleyecegiz" dedi özlem durmak bilemeyen gözyaslarını silerek " mahvolur" diye devam etti. Hemen kocasının kollarina bırakti kendini daha da şiddetli aglayarak. Yerde oturan ilyas ise sayıkliyordu " gitti.... koruyamadim... kızım gitti..." diye

"İlyas hadi kalk aslanım şu ellerini yıkayalim hadi" diyerek yerden kaldirmaya calistı hizir ilyası ama başarili oldugu söylenemezdi. "İlyas hadi oglum" diye yineledi "abi rahat bırak beni" dedi ilyas kısık sesiyle. Hızır ilyasın kalkmayacaginı anlayınca ayrıldi basından. Karşisindaki zeynep ve fermanin yanina gitti.
Zeynep kafasını fermanın göğsüne dayamış öylece duruyordu "ferman hadi oğlum al karını siz gidin eve biz zaten buradayız" dedi "ama baba" diye direk itiraz etmeye kalktı zeynep " zeynep gidin kızım sonra yine gelirsiniz burada yapabileceginiz bi sey yok" dedi.

Ferman ve zeynep zorda olsa gitmisti. İlyas ameliyathane yazan yerden cıkan sedyeyle oturdugu yerden hareketlendi. Gözleri sedyeyi buldugunda bembeyaz yüzüyle sedyede yatan karısıni gördü. Hemen yanina yanasti sedyenin hemşirenin ikazına rağmen tuttu ellerini " ömrüm, ne olur bırakma beni bak kızımız gitti ne olursun sen de gitme " dedi yalvarırcasına "lütfen izin verin" diyerek sedyeyi itmeye devam etti hemşire ilyas zorda olsa ömurün ellerini bıraktı.

Hayali kurgular ömil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin