Hayat 12

482 37 155
                                    

Herkese selamlarrr diye baslamak isterdim fakat bu sefer öyle olmayacak belkide bu yazdığım son bölüm olur bilemiyorum. Bölümw gecmeden önce size bi kaç bir şey diyeceğim. Bakın ben bölüm yazma olayını önceden yıldız için yapmazdım aklıma eserdi yazardım ama artık gerçekten emeğimin karşılığını almak istiyorum.

Tamam belki bölümlerim kurgum kötü olabilir yani iyi olacak diye bi şey yok ama bende oturup bölüme kurgu bulmak için kafa patlatiyorum burada da bitmiyor iş eee yazıya dökmeside var sizden de tek istediğim oy atmanız yani görüyorum okuyanlarınız var bi günde bi bölüm 100 okunmayı geçiyorsa birilerinin kütüphanesindedir demektir. Peki kitabı beğendiğiniz kütüphanenize eklediniz niye hayalet okuyuculuk yapıyorsunuz şu yıldıza basmak bu kadar  mı zor parmağınız mı kopuyor afedersiniz.

Bu zamana kadar anlayıslı davrandım beni daima takip eden okuyucularım için kitabı devam ettirip yazdım ama artık yeter eğer bu bölüme istedigim istatislik gelmez ise kitabı taslağa kaldırıyorum.... benden bu kadar
Ve beni gerçekten seven okuyucularımdan özür dilerim kitabı belkide kaldiracagım için

İlyas sabahleyin hemen kalkmıstı  akşam söz verdiği gibi yengesinin yanına gidecekti hemen üstünü değisip aşağıya indi aşağıda da kahvaltı hazırlanmıştı hayriye hızıraliyi davet etmisti.

İlyasın sofraya değil de kapıya yöneldiğini gören diğerleri bir şey dememişti sadece hızır konuştu " nereye gidiyorsun sen otur kahvalti et" diye seslendi sesi emirliydi "zaten kahvaltı etmeye gidiyorum yengeme" dedi ilyas sert sesiyle "amca ben de gelicem bekle" diye seslendi alparslan merdivenlerden inerken.

O da gece geç gelmisti özlemi hic bırakmak istememişti  fakat ben kendimi toparlarim sen git deyince gelmişti eve

"Lan oturun oturduğunuz yere dellendirmeyin beni" diye bağırdı hızır "dellenirsen dellen abi sence bu benim ne kadar umurumda yengemin tarafındayım ben haberin olsun" dedi ilyas ve kapıyı çarpıp çiktı ardında da alparslan çiktı.

Oda bilmiyordu başka bi kuzeninin oldugun bu alparslana da süpriz olmuştu. Tamam her ne kadar ceylan teyzesi olsa da alparslan bu durum da tarafıni belli etmişti ve en yakın zamanda da teyzesine bunun hesabinı soracaktı. Niye şimdi neden daha önce değil diye ögrenmek istiyordu

İlyas ve alparslan evden cikmış ve arabaya binmislerdi ilyas arabayı surerken birden alparslana döndü ve "sen biliyormuydun yoksa" diye sordu tereddutle "hayır tabiki de" dedi alparslan gayet kendinden emin bi şekilde "amca sence bi kuzenim olduğunu bilsem böyle mi olurum?" Diye sorusunu ekledi ardından

"Bilemem sahtekarsın sen herşeyi beklerim sende n" dedi ilyas işi dalgaya vurarak " amca dönüp dolaşıp nasıl benim sahtekar olmama geliyor konu Allah aşkına" diye güldü alparslan da  ilyas birden aklına gelen şeyle hafifçe bagırdı " dur lann yengemi aramayı unuttuk pat diye gitmeyelim eve bi ihtiyaç varsa alalim" dedi ilyas ve telaşla telefonu nu çıkardı ceketinin iç cebinden "yengem" yazan numaranin üstüne bastı ve kulagina dayadı  iki çaliştan sonra telefon acildı

İlyas:alo yenge günaydın
Meryem: günaydın ilyasım ee gelmiyormusun
İlyas:heh ben de onu dicektim yenge biz geliyoruz da var mi bi ihtiyaç birşey
Meryem: biz derken kim var senin yanında
Ilyas: alparslan var ya onunla geliyorum senin bi şeye ihtiyacın var mı diye bi arayayım dedim
Meryem: yok yok ihtiyacım yok sadece siz gelin yeter hadi kahvaltıyi hazirladım bekliyorum
İlyas: tamam yenge bi on dakikalık yolumuz kaldı geliyoruz
Meryem:tamamdır

Telefonu kapattılar on dakika sonra meryemin kapısı çaldı dediği gibi ilyaslar gelmişti. "Hosgeldiniz canım geçin hadi içeri" dedi meryem "yengem dun gelemedim kusura bakma ne olur Ünal kaplanın gazabına uğradikta özlemle" dedi alparslan meryeme sarilırken "önemli değil canım hadi geçin iceri bakalım hadi" dedi meryem de beraberce içeri geçip meryemin hazırlamış olduğu kahvaltı masasına geçtiler ve beraberce kahvaltı etmeye başladılar

Hayali kurgular ömil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin