Hayali kurgular ömil

Bodruma Veda (Boşanma 19)

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız bu bölümde azra ve emire bay bay dicez ama üzülmeyin cok kısa bi zaman sonra aramıza dönecekler merak etmeyin o zaman bölüme geçebiliriz buyrunnnn

Aradan 5 gün geçmişti eve dönüş zamanı gelmişti. O günün sabahında herkes saat 10 gibi kalkmıştır. Azra ve emir ilk önce uyananlardan olmuşlardır beraber kahvaltiyi hazırlamislardır. Daha sonrasında ise ömür ve ilyas kalkmışlardır.

Ömür bavulu geceden hazırladigi için sabah kalkınca sadece ufak tefek kalanları yerleştirmiştir ve odayi ilk gün geldikleri haline getirmiştir

Ömür ve ilyas aşağıya inmistir azra ve emir onlari masada bekliyorlardı azra onların geldiğini görünce boş olan bardaklara çay doldurdu ve sonrasında " günaydınlarr" dedi ve iďi bitince kalktiği sandalyeye oturdu aynı sekilde cevap verdi ömür" günaydınn"

Emir bu sessizligi bozdu"saat kaçta cıkacaksınız yola" dedi ve kahvaltısına basladı bir yandan onu ilyas cevapladi "2 gibi çikarız herhalde" dedi "ya keşke bir kaç gün daha kalsanız" dedi azra üzüntüsü sesinden belliydi "belki siz gelirsiniz istanbula" dedi ömür o da buradan gitmek istemiyordu cünkü hem bodrumu çok sevmiş hemde emir ve azra ile çok iyi anlaşmişti.

Azra:biz daha buradayız ama gelirsek istanbula mutlaka uğrarız
İlyas: bekleriz bekleriz

Hepsi kahvaltisini bitirmiş ve çaylarını yudumluyorlardı çay kaşiği ve çay içme seslerini bölen emirin konuşması oldu" bir şeyler yapalım ya saat daha 11 ikiye kadar burda böyle oturup çaymı içicez" dedi azra da onu onayladı " evet ya ne yapıcaz benim aklıma hiç bir şey gelmiyor" dedi bitirdiği çayın bardagıni masaya koyarken

Ömür aklına gelen fikirle konuşmaya daldı " biz azrayla kitapçiya giderken buranın pazarına uğrayamadik oraya mi gitsek acaba ne dersiniz?" Diye sordu "aaa olabilir aslında" dedi emir

Aslında ilyas gitmek istemiyordu ama herkes ayni fikirdeydi o da diğerlerine uydu" iyi tamam madem gidelim" dedi "tamam ben şu bardakları makinaya yerleştireyim sonra gidelim" dedi azra sonrada sandalyesinden kalktı ve masanın üzerindeki tepsiyi alarak mutfağa doğrü gitti ömür de ona yardım etmek için arkasindan kalktı

Aradan 10 dakika sonra çiftlerimiz pazara gitmek için evden çıkmışlardı
Bu ciftlerimizi burada bodrumda birakıp haydi biz istanbula geri dönelim

-----------------------ÇAKIRBEYLİ EV------------------------

Çakirbeyli evde kahvaltı çoktan yapılmış ve kış bahçesinde oturulmuş kahve ve çay içiliyordu. Zeynoda akülü arabasına biniyordu boş alanda "baba bak nasıl sürüyorum" dedi gülerek" afferin benim kizıma çok güzel sürüyorsun bir tanem "dedi alparslan ve  kızına öpücük yolladı zeyno daha sonra bi soru sordu" behzatçım gelmeyecek mi bu gün" diye sordu  "gelmesini mi istiyorsun kız" dedi hızır bıyıklarının altından gülerken

Zeyno hizıra dönerek "evet ömür gelmiyor bari behzatçım gelsin" dedi arabayı durdurup babasının yanına gelirken" tamam kızım ararız gelirler" dedi alparslan zeynoyu kucağına alirken "ama nilayda gelsin" dedi zeyno alparslanin kucagina iyice yerlesirken

"Didem arasana madem amcanları yemeğe gelsinler akşam" dedi hizirali öneri sunarak herkes bu fikri onaylamıştı " tamam o zaman ben ariyayım davet edeyim" dedi ve telefonu alarak kış bahçesinden ayrildı

Evin mutfagina girdi ve telefonunu açtı rehbere girdi "Babammm" yazan numaranın üzerine tıkladı kulagına dayadı çok geçmeden açıldi telefon " alo kızım ne oldu" sesi duyuldu hasmetin didem de hemen sorusunu yöneltti"alo baba ne yapıyorsunuz" dedi " kahvaltı yapıyoruz didem bir şey mi oldu" dedi telaşla merak etmişti iyice "yok yok bi şey yok bu gün akşam yemeğine bize gelin diyecektim" dedi hasmet şaşirmişti"hayrola didem neden? ne oldu?" Diye sorularıni sordu " zeyno hanım behzatçigini ve nilayı ozlemiş ondan dedim bak bunlar zeynonun sozleri o iletmemi istedi" dedi ve kendini tutamayarak güldü karşısından da aynı sekilde bi gülme sesi geldi " tamam kizım tamam geliriz" dedi ve telefonu kapattilar