iyi okumalaar.♡
-
Kazanın üstünden bir gün geçmişti. Ama elimizde hâlâ işe yarar bir şey yoktu. Bomboş oturup bulduğum fotoğrafa bakarak hafızamı geri getirmeye çalışıyordum. Ama ne kadar zorlasam da kocaman bir boşluk dışında bir şeye ulaşamamıştım.
"Mingi, gel hadi yemek yiyelim. Dünden beri doğru düzgün hiç bir şey almadın ağzına."
"Aç değilim."
Hongjoong yanıma oturup kucağımdaki ellerimi tuttu. Gerçekten bu dönemde birilerinin desteğine çok ihtiyacım vardı.
"Seni anlıyorum Mingi. Sevdiğin kişiye ulaşamamanın nasıl bir his olduğunu en iyi ben biliyorum."
"Anlayamazsın. Başlarda platonik sevsen de, sonra o da seni sevdi ve yıllardır bütün geçmişinizi telafi ettiniz. Onu kaybetmekten hiç korkmadın. Hiç yaralanmadı, hiç öldü mü yaşıyor mu diye düşünmedin. Beni asla anlayamazsın."
Elini kaldırıp gözümden yanaklarıma doğru süzülen yaşı sildi. Sonra da boynuma sıkıca sarılıp kendine çekti.
"Ben Yunho'ya doğru düzgün sarılamadım bile. Onu bulduğumda ilk yapacağım şey, hislerimi söylemek olacak. Çünkü ben ondan gerçekten çok hoşlanıyorum."
"Biliyorum, biliyorum. Onu bulmak için elimizden geleni yapacağız. Sen de hazırlan ve toparlanmaya başla. Şimdi de giyin, aşağıda bekliyorum seni."
Beni giyinmem için yalnız bırakıp odadan çıktı. Yerimden kalkıp üstüme rastgele bir şeyler giyinip mutfağa indim ve benim için ayrılmış sandalyeye oturdum.
"Önce biraz yemek ye. Sonra sahaya gidip araştırma yapacağız. Bir de şey... Jongho seninle konuşmak istiyor. Kabul edersen onlar da sahaya gelecek."
"Gelsinler."
Önüme koydukları tabaktan zorla bir şeyler atıştırdıktan sonra uykumu açmak ve biraz enerji toplamak için San'ın verdiği kahveyi içtim.
"Jongho ile konuşmak istediğinden emin misin? Ayrıca sana bahsetmeyi unuttuğum bir şey var. Jongho ve Yunho kardeşmiş, Jongho doğduktan iki yıl sonra falan Yunho'yu evlat edinmişler."
Yunho'yu suçladığım anlar geldi gözümün önüne. Ailesinin öldüğüne inanmayıp beni kandırdığını bile düşünmüştüm.
"Ailesi neredeymiş peki?"
"Öldürülmüş ikisi de. Yunho birkaç ay yetiştirme yurdunda kaldıktan sonra koruyucu aile olarak almışlar. Yani resmi olarak bir bağları yok Jongho ile."
Acımaya başlayan gözlerimi ovaladıktan sonra oturduğum sandalyeden kalktım. Vücudumdaki bütün kemikler ağrıyordu, dinlenmem gerekiyordu ama zihnim bunu reddederek beni sürekli ayakta tutuyordu.
"Ben kullanayım istersen?"
"Kendim hallederim."
Seonghwa'yı geri çevirip şoför koltuğuna oturduktan sonra arabayı çalıştırdım ve sahaya doğru yola çıktım. Diğerleri iyi olduğumdan emin olmak için peşimden geliyorlardı.
Sahaya girdikten sonra bizimki yerine Yunho'nun garajının önünde durdum. İndikten sonra cebimdeki anahtarla kilidi açıp içeri girdim.
Ben koltuğa oturduktan birkaç dakika sonra Jongho da gelip karşıma oturmuştu.
"Yunho nerede?"
"Bilmiyorum ama yaşıyor. Bulacağım onu."
"Bulacaksın öyle mi? Sen onu hep üzdün. Kaza yapmasına da sen sebep oldun..."
![](https://img.wattpad.com/cover/298841285-288-k506710.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fall of king | yungi
Fanficsong mingi, geçirdiği kaza sonucu ralli yarışlarındaki kariyerine iki yıllık ara vermek zorunda kaldı. geri döndüğünde ise hiç bir şey eskisi gibi değildi. her şeyden önce, çömezken tanışıp yarışlar konusunda ders verdiği küçük çocuk, onun tahtına y...