20

530 75 86
                                    

iyi okumalaar.♡

-

Yunho'nun ortadan kaybolmasıyla annem sorularını sıralamaya başlamıştı bile. Cevaplarken neredeyse yorulduğumu hissetmiştim.

"Senin evinde kalıyorsa özel biri olmalı."

"Arkadaşım."

"Peki neden evin içinde çıplak dolaşıyor?"

Gözlerimi devirerek derin bir nefes alıp saçlarımı geriye attım.

"Anne çocuk duş almış, başka nasıl dolaşsın?"

Paçamızı kurtarmaya çalıştıkça daha çok batırıyordum. Babam uyarmasa annem durmayacak, ben de ağzımdan saçma sapan şeyler kaçıracaktım.

Birkaç dakika sonra Yunho giyinmiş bir şekilde içeri girdi. Yanakları utandığı için kıpkırmızı olmuştu bile.

"Ben içerde birilerinin olduğunu bilmiyordum. Gerçekten bu kötü karşılaşma için çok üzgünüm."

"Hiç sorun değil biz unuttuk bile. Geç otur bakalım."

Yunho kafasını fazla kaldırmadan karşı koltuğa oturdu. Annemin onu da soru yağmuruna tutacağı şimdiden belli olmuştu.

"Mingi'nin birlikte yaşadığı arkadaşları dışında pek arkadaşı olmazdı, klasik çevresinin dışına çıkabilmiş sonunda. Ee siz nasıl tanıştınız?"

"Aynı sahada çalışıyoruz."

"Ne güzel... Mingi kendine ne kadar iyi bir arkadaş bulmuşsun."

Annem diğerleri uyanana kadar, yani yaklaşık yarım saat boyunca Yunho'ya bir şeyler sormuştu. Yunho da hiç sıkılmadan hepsini cevaplamıştı. Bıkacağını düşünmüştüm ama gayet hevesli bir şekilde annemle sohbetine devam etmişti.

Bizimkiler aşağı indikten sonra kahvaltı hazırlamaya giriştiler. Ama benim acilen ortadan kaybolmam gerekiyordu, o yüzden Wooyoung ile anlaşıp ailemi oyalama görevini ona verdim.

Annemin dikkati başka yere kayarken Yunho'yu kolundan tutarak salondan çıkardım.

"Ne oluyor ya?"

Bir şey söylemeden odama kadar peşimden sürükledim. İçeri girdikten sonra da kapıyı kapattım.

"Mingi ailen aşağıda farkında mısın?"

"Ailemin aşağıda olması sana yaklaşmamam için yeterli bir sebep değil ama mesele şu an çok farklı. Üstünü değiştir çıkacağız."

"Nereye?"

Dolabı açıp Yunho'nun kıyafetlerini seçtim ve kucağına fırlattım. Kendisinin hiç harekete geçeceği yoktu.

"Oyalanma da giyin hadi."

Birbirimize arkamızı dönüp üstümüzü değiştirdik. Aynada son kez saçlarımı düzelttikten sonra Yunho'ya baktım. Kıyafetlerim ona inanılmaz yakışmıştı.

"Aşağı inince ailem çağırıyor bahanesi ile gideceğini söyle. Ben de sahada önemli bir işimin çıktığını söyleyeceğim."

"Peki bundan kazancım ne olacak?"

"Song Mingi ile deniz kenarında kahvaltı?"

Kollarını göğsünün altında bağlayıp kafasını başka yöne çevirdi. Sanki onu ikna etmem sadece birkaç saniye sürmeyecekmiş gibi zoru oynuyordu.

"Böyle bir şey için ailene yalan söylemen çok saygısızca. Beni de yalanına dahil edemezsin."

"Benimle başbaşa kahvaltı yapmak istemiyorsun yani?"

fall of king | yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin