26

572 75 142
                                    

iyi okumalaar.♡

-

"Mingi kaç kere dedim karnının üstüne yatma diye..."

Gözlerimi Yunho'nun tatlı tatlı söylenip beni sırtımın üstüne yatırmaya çalışmasıyla açmıştım.

"Gece defalarca çevirdim, gözümü üstünden çektiğim an dönmüşsün."

Yüzümde farkında olmadan bir gülümseme oluşmuştu onu izlerken. Örtüyü üstüme çektikten sonra bana bakınca uyandığımı farketmişti.

"Sana anne diyebilir miyim?"

"Geç sen dalganı. Canın acımasın diye uğraşıyorum."

Kolumu yan tarafa doğru açınca somurtarak kafasını koydu ve belime sarıldı.

"Zaten çok korkuttun beni. Bir posta da benden dayak yemediğine şükret sen."

"Özür dilerim, burada olduğunu bilseydim bu halde gelmezdim."

Kolumun üstünden kalkıp yataktan indi.

"Wooyoung geldi, kahvaltıyı hazırladık bile. Senin kalkmanı bekliyorduk."

"Kapıyı kilitle de damlamasın içeriye, biraz daha yatalım."

Kollarını göğsünün altında bağlayıp başını iki yana salladı. Ben de üstümdeki örtüyü kenara atıp yatakta doğruldum. Gece rahat uyuduğum için ağrılarım neredeyse tamamen geçmişti, bu yüzden rahat hareket edebiliyordum.

Doğrulduktan sonra üstümdeki tişörtü hızlıca çıkarıp kenara attım. Gözleri çıplak üst vücudumda takılı kalırken yutkunduğunu görmüştüm.

"Duşa gireceğim."

Yunho'ya kendimi göstere göstere önünden geçtikten sonra odanın içindeki banyoya ilerledim. Arkamdan geleceğini ya da en azından beni izleyeceğini bildiğim için kapıyı tamamen kapatmamıştım.

Duşakabine girip duşumu almaya başladıktan sonra içimden bir his içeri girdiğini söylüyordu, bu hisse dayanarak konuştum.

"Manzara güzel herhalde, hiç sesin çıkmıyor?"

"Saçmalama. Elimi yıkamaya gelmiştim!"

Omzumun üzerinden kafamı çevirip arkaya baktım. Kollarını göğsünde bağlamış, vücudunu da kapıya yaslamıştı. Ona baktığımı görünce hemen duruşunu düzeltip kafasını başka tarafa çevirdi.

"Belli oluyor elini yıkamaya geldiğin."

Kafası önüne eğikken kabinin çaprazında kalan musluğu açıp ellerini yıkamaya başladı.

"Hem girmem için kapıyı açık bırakıyorsun hem bana sapık muamelesi yapıyorsun."

"Ben banyoya girmen için açık bırakmamıştım..."

Kabinin kapısını açıp ileriye uzanarak kolunu sıkıca tuttum ve onu da içeriye, suyun altına çektim.

"Buraya girmen için açık bırakmıştım."

"Her yerim ıslandı."

Üstümde kıyafet adına hiç bir şey yoktu, başbaşa duşakabinin içindeydik ve aklı her zaman bel altı çalışan Yunho'nun şu an düşündüğü tek şey kıyafetlerinin ıslanmasıydı.

"Derdin bu mu cidden?"

"Evet. Seni kırmak istemiyorum ama... Şu an burada olmak istemiyorum."

Yüzüme bakmadan konuşurken gerçekten rahatsız görünüyordu.

fall of king | yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin