32

480 64 57
                                    

iyi okumalaar.♡

-

Gördüğüm huzurlu rüya odaya dalan kişinin bağırmasıyla yarıda kesilmişti. Gözlerimi zorla aralarken gördüğüm ilk kişi beni gerçekten hiç şaşırtmamıştı.

Üstümdeki örtüyü kaldırdıktan sonra kollarımdan tutup sallamaya başladı. Sinirlenip üstümden attım ve yattığım yerde doğruldum.

"Wooyoung senin ağzına sıçayım! Odaya niye giriyorsun? Hadi girdin diyelim, niye üstümü başımı açıyorsun? Ya müsait olmasaydım?"

"Off Mingi sanki örtünün altından görmediğim bir şey çıkacaktı!"

Bunun üstüne uyanıp doğrulan Yunho'nun gözleri sonuna kadar açılmıştı. Wooyoung da ne söylediğini farkedip, ensesini kaşırken alt dudağını ısırmıştı.

"Yani görmediğim bir şey derken öyle değil! Çocukluktan falan- Off bütün vaktimi aldınız! Çabuk hazırlanın acil piste gitmemiz lazım!"

Wooyoung odadan çıkınca çekinerek Yunho'ya baktım. O da kaşlarını kaldırıp bir açıklama bekler gibi yüzüme bakıyordu.

"Geç kalmışız hadi hazırlanalım!"

Yataktan hızlıca kalkıp dolaptan giyeceğim kıyafetleri aldım. Tam kapıdan çıkacakken Yunho'yu unuttuğumu farkedip arkama döndüm ve odaya baktım. Hâlâ yatakta otuyordu.

"Yunho hâlâ hazır değil misin? Wooyoung ikimizi de öldürecek."

Dolabı açıp üstüne yakışacağını düşündüğüm bir gömleği ve pantolonu çıkardım. Kollarını göğsünün altında birleştirmiş, boş duvarı izliyordu.

"Peki, seni bir bebek gibi ben giydiririm o zaman."

Kollarını açıp tişörtünü üstünden çıkardım. Açıkta kalan vücudunu gördükten sonra elimdeki gömleği giydirmeyi tamamen unutup izlemeye dalmıştım.

"Sapık."

Elimdeki gömleği çekiştirerek alıp hızlıca üstüne geçirdi. Her anı değerlendirmek istediğim için düğmelerini kapatmasına yardım ettim. Pantolonu için de eşofmanının ipini tutunca elime hızlıca vurdu.

"İn aşağıya, ben giyinip gelirim."

Daha fazla sinirlendirmemek için odadan çıkıp aşağıdakilerin yanına indim.

"Off bu sefer de Yunho yok!"

"Çocuğun yanında görmediğimiz şey diye saçma sapan konuşmasaydın gelirdi!"

San ikimize de boş boş bakıyordu.

"Ben olaya biraz uzak kaldım sanki?"

"Sana bir şey açıklamak zorunda değilim ama yine de insanlık adına açıklayacağım. Mingi bir yerlerini görmemden korktu, ben de çocukken yarıştırdığımızı düşünüp-"

Merdivenlerden gelen adım seslerini duyunca öne doğru atılıp ağzını elimde kapattım.

"Sus artık sus."

İkisi dışarı çıkarken Yunho yanıma geldi. Askılıktan ceketlerimden birini aldım ve giymesi için ona doğru uzattım. Bir süredir benimle kaldığı için üstünde hep kendi kıyafetlerimi görüyordum ve bu inanılmaz hoşuma gidiyordu.

"Böyle tatlı tatlı hareketler yapıp kandırmaya çalışma, gördüğü şeyleri daha konuşacağız seninle."

Ceketinin önünü kapatıp dışarı çıktı. Ben de fazla oyalanmadan peşinden yürüdüm. Arabanın yanına gelince cebimden anahtarımı çıkardım ve Yunho'ya uzattım.

fall of king | yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin