İyi okumalar 🥺💕
Bi karşımdaki adının Mingi olduğunu öğrendiğim çoçuğa baktım birde benim şapkamdan tutan salak çoçuğa.
Burdan nasıl kaçıcam şimdi ben? Minginin bacağına tekme attım desek beni tutan çoçuktan nasıl kurtulacağım?"Seninle bir anlaşma yapabilirdik!?"
Omzunu silkip başını bana yaklaştırdı.
"İstemiyorum"
Puşt...
Şapkamı tutan elline vurdum bırakması için ama bırakmaya hiçte niyeti yoktu. Karşımdaki Mingi'nin sert bakışlarını görmemek için gözlerimi etrafta gezdirdim. Arkama baktığımda gördüğüm yangın çıkış kapısıyla gözlerimi büyüttüm. Bu kapının bahçeye çıktığına eminim!...Şimdi sıra plan yapmakta
"Bırak artık boynumu acıtıyorsun!"
Bağırarak söylediğim şeyle ellerini gevşetti,süper! bu levelide geçtim. Ben ne yapmam gerektiğini düşünürken onlar aralarında konuşuyorlardı bu bana zaman kazandırırdı değil mi?
"Neden arıyordun bunu?"
Mingiye dönerek söylediği cümleye sinirlenmiştim.
"Ben bu değilim ben-"
Cümlemi kesen benim yeni güncellenen beynimdi. Eğer ismimi söylersem beni tanıyacakları ve onlardan hiç kurtulamayacağım gerçeği yüzüme sertçe çarptı. Benim dediklerimi önemseden sohbetlerine geri dönmüşlerdi ben ise hala plan yapmaya çalışıyordum.
Hadi diyelim Mingi'yi geçtim bu yanımdaki gerizekalı,aptal,pislik,ispiyoncudan nasıl kurtulacağım ki!?
Yukarıdan gelen adım sesleriyle zamanımın azaldığını anlamış içimden küfürler savurmaya başladım.
"Hongjoong gel ! Sen bizimle geliyorsun"
Mingi Kolumu tutmak için elini uzattığında ondan önce kolumu tutan çoçuğa döndüm."Ne yapıyorsun seonghwa?"
Demekki bu aptalın adı Seonghwa'ydı. Daha demin adını öğrendiğim seonghwa'ya odaklandım.
"Gidemez"
Mingi'yle ikimizin ağzından "Neden?" sesi yükselmişti.
Ayağının altındaki sigarayı gösterip konuşmaya başladı.
"Sigara içtiğimi gördü ona güvenemem"
Mingi alayca bir gülümsemeyle kolumu tutmak için tekrar elini uzattı.
"Sigara içtiğini resmen çoğu kişi biliyor ayrıca şikayet edecek olanları güzelce benzetmiş bir insansın bundan mı korkuyorsun?"
Beni zorla merdivenlere çıkardığında umutla seonghwa'ya baktım.
"Ayrıca bunu bizim kızlara götüreceğim senin için de hallederler"
Dediği şeyle yutkundum. Dayak yemekten nefret ediyorum ayrıca daha önceden söylemiş miydim? 12.sınıflardan nefret ediyorum!
Mingi beni zorla merdivenlere çıkarırken seonghwa'ya son kez baktım.
Neden benim gitmemi engellemişti? Eğer gururunu bir kenara bıraktıysa şu an beni kurtarmasına çok ihtiyacım vardı!
Düşmüş gibi yapıp geriye sendeledim bu hareketimde çıktığım basamaklardan tekrar inmemi sağladı.
"Ne oluyor-"
Mingi'nin cümlesi onun küçük eniştesine attığım tekme yüzünden yarıda kesildi. Attığım tekmeden sonra hızlıca kapıya doğru ilerledim. Kolumdan tutan seonghwa'yla durmak zorunda kaldım.
"Ne yaptığını sanıyorsun? "
Hala acı çeken Mingiden istifade kolumu kurtarmaya çalıştım.
"Bırak! Senin yapamadığın insanlığı ben kendim için yapıyorum"
Seonghwa kahkaha atınca sıktığım dişleri daha da çok sıktım.
"Elinde sonunda seni yakalayacaklar bayan cüce"
Bu sefer ben gülümseyerek kolumu ondan kurtardım.
"Hiç sanmıyorum Ayrıca bayan değil kadın!"
Cümlemi bitirdikten sonra hızlıca kapıdan çıkıp koşmaya başladım. Neden hala çalmadı bu zil? Dediğim anda çalan zille gülümsedim bu kalabalıkta beni bulamazlardı çünkü :)
Tam okul kapısından çıkacakken fark ettiğim yoklukla yerimde durdum.
Çantam! Telefonum!
Rowoonun sesini duyduğum an ona koşarak sarıldım. Ayrıldığımda kucağıma eşyalarımı vermişti."Neden koşuyordun? Ve bunca zaman nerdeydin? Kwon hocanın 'nöbetçi' diye bağırışları tüm okul duydu."
"Dayak yemekten kurtuldum"
"Yine kimden yiyecektin? Şu dilini bi tutamıyorsun Sara! Ya yüzün yara bere içinde annenin yanına gitseydin?"
Omuz silktim.
"Olsun sizde kalırdım bir kaç günlük"
Kafama vurarak söylenmesine devam etti.
"Kadın artık kanmayacak beni bu kadar sevmene Sara!"
Gülümseyerek ve söylenerek eve doğru yol aldık. Eve geldiğimde gizlice odama çekilmeyi düşünmüşken annemin radarına yakalanmıştım.
"Dur bakalım orada"
Gülümseyerek ona döndüm.
"Bakayım yüzüne"
Yaram olmadığı için böbürlenerek yüzümü ona yakınlaştırdım.
"Aferin şimdi git üstünü değiştir yemeğe gel"
Odaya girip dediklerini yaptıktan sonra yemeğe gittim. Sessiz ve sakince yediğim yemekten sonra tekrar odama çekildim. Uyumadan önce elimi telefonu alıp biraz ınstagram da dolaştım. Tanıyor olabileceğim kişiler de gördüğüm isimle farketmeden "aaa" diye bağırmıştım. İsmin üzerine bastım ve şu an Seonghwa'nın profili tam karşımda duruyordu. Aklıma gelen takma isimle gülümsemeye başladım.
"Bundan sonra senin adın Seonghwa değil, aptal balık!"
Selammm öncelikle şunu söylemek istiyorum Bizim okulun 12.sınıflarından gerçekten nefret ediyorum sanırım bu nefretim kitap yazmamı sağladı KXLSLXLALLXLSLXLWLLD onun dışında bu konuşmalar genelde arkadaş çevrem tarafından çok kez geçen konuşmalar ve sizlere bunu aktarmak çok güzel umarım eğleniyorsunuzdur yorumlarınızı bekliyorum!!🥺💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PABOO / Park Seonghwa
FanfictionYanımda oturan bedene dönüp sorumu yönelttim. "Ben aptal mıyım?" Yanımda oluşan sessizlikten yola çıkarak sorumu yeniledim. "Aptal mıyım!? Cevap versene!" Sonunda aradığı kelimeyi bulmuş gibi bağırdı. "Çok!" Dudaklarımı büzüp başka soru sordum. ...