İyi okumalar 💗
Yeosang söylediği şeyden sonra kafamızda soru işareti bırakıp kendine yemek almaya gitmişti. Yanımdaki seonghwa'nın kıpırdanmasıyla ona döndüm.
"Sana bunu kimin yaptığını hatırlıyor musun?"
Kafamda canlanan bir kaç sahneden başka bir şey hatırlamıyordum o sahneler bile beni kötü hissettiriyordu zaten. Hayır anlamında kafamı salladım.
"O kişiyi bulacağım ne olursa olsun o zaman işte doğduğuna pişman edeceğim"
Sinirli Seonghwa beni bile korkutuyorken o kişinin sonunun ne olacağını tahmin bile edemiyorum.
"Elbet çıkacaktır ortaya.."
Beni onaylayan sesler çıkardığında ona aklıma gelen şeyi sordum.
"Telefonum nerede?"
Çantamın içinden çıkardığı telefonumu bana uzattı.
"Al güzelim"
Teşekkür edip öpücük attığımda bildirimle dolu olan ekranıma şaşırdım. Rowoon bir çok mesaj atmıştı. Daha sonradan bakmak için kısa bir mesaj yazıp yandan telefonu kapattım. Aradığında açıp kulağıma koydum.
"ALO SARA NERDESİN ÇOK KORKTUM ÇIKAMAYACAKSIN DİYE OF YANİ NASILSIN İYİ MİSİN YANİ NE ZAMANDIR YAZMIYORSUN HABER ALAMADIM"
"İyiyim biraz rahatsızım hastanedeyim bu yüzden sonra konuşalım"
Ona olan kırgınlığım için ve merak etmemesi için küçük yalan söylemiştim.
"HANGİ HASTANE GELİYİM BEN DE"
"Hayır gerek yok ben de çıkacağım yakında"
"SARA NERESİ SÖYLE SEN"
Hastanenin yerini söyleyip telefonu kapattım. Biraz dinlenmek istediğim için yavaşça uyuma pozisyonuna geçip yanıma seonghwa'yı çağırdım.
"Birlikte uyuyalım"
Dudaklarımı büzerek sorduğum soruya dayanamayacağını biliyordum. Dudağıma öpücük bıraktıktan sonra gülümsedi.
"Şöyle yapma dayanamıyorum"
Zafer gülüşümle yana kaydığımda o da uzanmıştı. Göğsüne yavaşça kafamı koyduğumda rahatsız etmeden kollarını bana sarmışstı. Birkaç dakika sonra kapıda olan hareketlilikten dolayı uyanmıştım. Yanımdaki Seonghwa çoktan uyanmıştı, belki de uyumamıştı. Hafiften dikilmeye çalıştığımda ağrım ve seonghwa'nın omzumdaki elleri bunu engellemişti.
"Ben ilgilenirim güzelim uyu sen"
Gözlerimi kaşıyıp sorumu sordum.
"Kim o?"
Sinirli bir şekilde nefes verdiğinde ellerimi gözlerimden çektim.
"Rowoon..seni görmekte inat ediyor"
Kapının önünde onu durdurmak için çabalayan Yunho ve Yeosang ikilisine odaklandım.
"İzin verin gelsin aklı kalır yoksa"
Seonghwa sakince yerinden kalkıp ikilinin omzuna ellerini koyup geri çekilmesini söylemişti. Rowoon hızlıca içeri girdiğinde benim halimi gördüğü an durmuştu. Gözlerinin dolduğunu uzaktan bile görebiliyordum. Yavaşça yanıma geldiğinde elimi tuttu.
"Sara.."
"Ağlama iyiyim sadece hafif yaralandım"
Gözlerinden yaşlar çoktan akmaya başlamışken zar zor konuştu.
"Ben özür dilerim"
"Neden özür diliyorsun? Senin bir suçun yok ki benim..aptallığım yüzünden"
"Hayır hayır"
Ağlamaktan çatlamış olan sesiyle söylediğimi reddetmişti.
"Her şey benim suçum bunu nasıl yaptım bilmiyorum"
Rowoon'un ne demek istediğini anlamıyordum.
"Seni anlamıyorum önce bir sakinleş otur hadi"
Yanımdaki sandalyeye otururken elimi bırakmamıştı. Gözlerindeki yaşları sildiğinde yerine yenisi geliyordu.
"Ben..nasıl böyle biri oldum? Bunu yapmayı nasıl düşündüm.."
Sadece bomboş yüzüne bakıyordum. Biran da elimi yanağıma koyup okşadığında kapıda hareketlilik olduğunu görmüştüm. Kapıya dönüp sorun yok anlamında gözlerimi kırptım ikili seonghwa'yı tutuyordu.
"Ne yapıyorsun?"
"Lütfen bir kereliğine bana izin ver"
Rowoonu ilk defa bu kadar yıkılmış gördüğüm için onu durdurmadım.
"Sara tanıştığımız andan beri sana aşığım"
"Ne?"
"Bunca zaman saklamaya çalıştım bazen kendimi tutamadım sinirlendim kıskandım sana hislerimi göstermeye çalıştım ama hep arkadaşlığımız bozulmasın diye sustum ama şimdi artık dayanamıyorum"
Her söylediği kelime daha da şok olmamı sağlarken sadece yüzüne bir şey söylemeden bakabiliyordum.
"Seonghwa ile olduğunu duyduğumdan beri seni elimden kaçırmamak için çabaladım hep. Öpüştüğünüzde..."
Sanki yanlış bir şey söylemiş gibi gözlerini kapatmıştı. Tekrar açtığında sözlerine devam etti.
"Çok sinirlendim sevgili olduğunuzu öğrendiğimde de. Seni kaybedemezdim seçmeler için hazırlanacağınızı duyduğumda bu hırsımın bana bunları yaptıracağını bilmiyordum. Sadece seni biraz oyalacaktım o depoda sonra gelip hemen seni çıkaracaktım ama hiçbir şey planladığım gibi gitmedi öğretmenler gezdi katta sonra da o şerefsiz geldi ve beni gördüğü an kaçmak zorunda kaldım!"
Söylediği şeyler kalbime bıçak gibi saplanmaya başlamıştı. Hızlı hızlı atan kalbime göz kararmamda eklendiğinde sabit duramıyordum. En son Rowoonun ismimi seslendiğini duymuştum sonra da bilincim kapanmıştı.
MODUM AŞAĞIDAKİ HWA ,Mingi'nin yaptığını sanmıştım şokum şuanda. Nasıl bir bölümdü fikirlerinizi öğrenmek isterim bebişler umarım sevmişsinizdir diğer bölümde görüşmek üzere öpüldünüz 💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PABOO / Park Seonghwa
FanfictionYanımda oturan bedene dönüp sorumu yönelttim. "Ben aptal mıyım?" Yanımda oluşan sessizlikten yola çıkarak sorumu yeniledim. "Aptal mıyım!? Cevap versene!" Sonunda aradığı kelimeyi bulmuş gibi bağırdı. "Çok!" Dudaklarımı büzüp başka soru sordum. ...