Medya: Halsey- Sorry
Şarkılarının yazılı olduğu kağıda bilmem kaçıncı kez bakıyorum. İsimleri hoşuma giden şarkıları telefonumdan dinleyip hoşuma gitmeyenin üzerine çizik atıyordum.
En sonda eleme yapıp İnception şarkısını seçtim. Şarkının bazı yerlerinin anlamına bilmesemde dinlediğimde beni çok mutlu ediyordu.
Elimdeki telefondan mesajlar yerine girdim. Kaydetmediğim numarasının üzerine bastım.
Sara:
Şarkıyı seçtim
Yanıma gelBir kaç dakika sonra mesajıma görüldü yemiştim. Başım ağrımaya başladığı için kağıdı yanımdaki masaya koyup uzandım. Yaralı kolum sabit dururken diğer elimle başıma masaj yapmaya başladım. Son tenefüs zili çalalı 5 dakika olmuştu. Seonghwa yanıma gelmemişti onun yerine Rowoon bana bissürü çikolata getirmişti.
Odaya giren kişiyle kafamı kapıya çevirdim. Seonghwa olmasını beklerken tanımadığım ve yüzü yara bere içinde olmuş bir çoçuk karşılamıştı beni. Bağıra çağıra içeri girip sandalyeye oturdu. Yanındaki arkadaşları ona kapıdan veda etmesiyle oda da yalnız kalmıştık.
Beni daha yeni fark etmiş olmalı ki sinirli yüzünün yerine şaşkın bir yüz geçmişti.
"Ah selam"
"Selam" dedikten sonra tekrar yattığım yerden dikilmeye çalıştım.
Kahverengi saçı ve esmer teninin yakışıktığı nadir insanlardan diyebilirdim. Saçlarımı geriye itip elimi uzattım.
"Ben Sara"
Elini kaldırıp kanlı olan bazı yerlerine baktı. Elini üzerine sürüp kanı geçirmeyi çalıştıktan sonra elimi sıktı.
"Ben de Kai"
Tuttuğum elini ters çevirip yaralarına baktım. Çok derin gözükmüyordu ama bir an önce pansuman yapılmalıydı.
"Yardım etmemi ister misin?"
Gözlerini gözlerimden kaçırıp yavaşça elini çekti.
"B-ben..şey..hemşireyi bulmak için gelmiştim."
"Oh o gitti"
Söylediğim şeyle kısık sesle ettiği küfürü duymuştum.
"Yaralarına bakmalıyız sana yardım edebilirim eşyalar şurada "
çantayı gösterip yavaşça ayağa kalktım. Kolumu uzun bir süre sonra hareket ettirdiğim için sızlamıştı,refleks olarak ağzımdan "ah" sesi çıkmıştı.
Kai hemen yanıma koşup kolumu hafifçe tuttu.
"İyi misin Sara?"
Evet anlamında başımı salladıktan sonra kafamı kaldırdım. Hemen önümde bulunun yüzünü incelediğimde yüzümdeki gülümsememe engel olamadım. Yeni tanıştığı bir kıza bu kadar endişeli bakması çok kibarcaydı.
Göz göze geldiğimde benden uzaklaştı. Neden benden göz teması kurmaktan kaçıyordu ki?
Çantaya doğru ilerleyip elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PABOO / Park Seonghwa
FanfictionYanımda oturan bedene dönüp sorumu yönelttim. "Ben aptal mıyım?" Yanımda oluşan sessizlikten yola çıkarak sorumu yeniledim. "Aptal mıyım!? Cevap versene!" Sonunda aradığı kelimeyi bulmuş gibi bağırdı. "Çok!" Dudaklarımı büzüp başka soru sordum. ...