Final

1.2K 86 86
                                    

1 hafta sonra

İzuku annesinin yanına dönmüştü, annesini aradığı zaman telefon ilk çalışta açılmış ve annesin hem hüzünlü hemde sinirli sesi tarafından azarlanması bir olmuştu. İzuku tabiki annesine aşık olduğu adam tarafından kaçırdığını söyleyemezdi basit bir kaç yalan söylemeyi tercih etti.

Kaza geçiren kişinin katsuki olduğunu ve onun yanında olduğunu, o iyileşince doktor katsuki ile beraber temiz hava almasını gerektiği için katsuki ile aynı evde kaldığını söylemişti.

Bu laflar ile İnko yumuşamıştı fakat oğlunu en yakın zamanda evde geri istiyordu. İzuku annesinin sözünü gıkını çıkarmadan dinlemiş ve uygulamaya geçirmişti.

Annesini özleyen izuku eve dönerken hem mutlu hem hüzünlüydü. Katsuki ile o evde kalmak gerçekten inanılmazdı. Beraber izleyip ağladıkları -izukunun ağladığı- filmler olsun katsukinin edepsiz edepsiz konuşup izukuyu sinir etmesi olsun, izuku mutfakta iş yaparken bakugounun ona sarılıp öpmesi olsun...

Katsukinin evinden çıkarken ağlamıştı İzuku. Katsuki ise onun bu haline gülmüştü. İzuku sümüklü sümüklü Bakugouya sarılmıştı. Katsuki ise her zaman ki gibi sırıtarak İzukunun saçlarını koklamıştı.

"Sümüklü brokoli biz o filmdekiler gibi ayrı kalmayacağız tamam mı? Ben seni gelip oradan kaçıracağım."

İzuku saf saf kafasını kaldırıp katsukiye bakıp daha çok ağlamaya başlamıştı.

"A-ama kaçırmana gerek yok ki *hıck* ben seni zaten seviyorum"

Gözlerinden yaşlar düşen yeşillinin yaşlarını sildi katsuki.

"Gerçekten şapşal sümüklü bir brokolisin salak"

Katsukinin sert göğüsüne sert bir şekilde vurdu izuku. Katsukinin ağzından ufak bir inleme kaçtı.

"Sırtımdan sonra sıra göğüsümde  mi~"

Hızla kendini geri çekmişti izuku. Libidosu Everest dağından yüksek olan biriydi katsuki...

Neyse ki bu günü sağ sağlim atlatmışlardı. Şimdi ise camın kenarına oturmuş bakugounun gelmesini bekliyordu.

Bu gün onu annesi ile tanıştıracaktı. Aşırı derecede gergindi. Belki yüzlerce kez aynaya bakmıştı. Saatlerce süren kıyafet seçme merasimini anlatmaya gerek bile yoktu. Fakat artık aşkını görmek istiyordu.

İzuku dalıp gitmişti ki elinde iki buket çiçek ile kapıyı çalmaya giden bakugouyu fark etmemişti bile. Bakugounun elinde bir demet pembe karanfil ve bir demet beyaz karanfil vardı. Ama beyaz karanfillerin ortasında bir adet pembe bir gül vardı.

Katsuki kapıyı yavaşça çaldı. İzuku evin merdivenlerinden koşarak inerken annesi kapıya varmıp kapıyı açmıştı.

İzuku katsukiyi görmesi ile kulaklarıma kadar kızarması bir olmuştu. Siyah pantolon üstüne siyah gömlek giymişti. Üstünde ise onu kaçırdığı günkü giydiği uzun palto vardı. Ayrıca saçlarının bir kısmını geriye yatırmıştı.

"İzuku sevgilinin elindekileri almayacak mısın?"

Bayan Midoriya oğlunun dalıp gittigini fark edince müdahale etmek istemişti ve ise yaramıştı. İzuku panikle katsukinin elindekileri almak için adım attı.

Katsuki elindeki pembe karanfilleri bayan inkoya uzattı.

"Bayan Midoriya bu pembe karanfiller sizin için."

Bayan Midoriya şaşırmış ve sevinmiş bir şekilde katsukiye baktı.

"Katsuki oğlum ne gerek vardı şimdi bunlara, teşekkür ederim."

Benimsin İzuku..! [Bakudeku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin