"Terketmek istedim, vazgeçmek istedim; en çok da bahsetmek istedim..."
Garip bir ses uykumu böldüğünde MiMi araya girmiş ve telaş içerisindeki beni kendime getirmişti.
"Akşam oldu, diğerlerinin yanına gidiyoruz."
Kafamı öylesine sallayıp geriye yaslandım ve biraz daha uyumak istedim ancak Baha'yı merak eden yanım ona döndü.
Elimi alnına koydum ve ateşine baktım. İyiydi sanırım. Aklımdan geçen onca sorunun arasından biri farklı renkte parlıyordu.
"Biz şimdi neyiz?"
Hayır!
Böyle bir durumda bu soruyu soramam. Ergenliğe bakar mısın?
Kafamı iki yana sallayıp önüme döndüm. Karanlığın en koyu olduğu vakitte sessizce gidiyorduk. Diğerlerini de merak ediyordum. İyiler miydi acaba?
Saçlarımı geriye atıp doğrulduğum sırada araba garip bir manevra yaptı. Sonrasında ise durdu.
"Ne oldu?" dedim kaşlarımı çatarak. Büyük bir alışveriş merkezinin otoparkındaydık sanırım. Navigasyon öyle gösteriyordu.
"Ekip neredeyse bütün askerleri yakaladı. Tek bir üs kaldı Eliz." dediğinde anlamayarak etrafa bakındım.
"Anlamadım MiMi." dediğimde tabletin ekranında bir şeyler döndü. Bazı haritalar gelip gidip kaybolurken en sonunda bizim araba gözüktü .
"Adamların çoğu etkisiz hâle getirildi. Dışarıdan gelen gemiler Sinop boğazında duran Rus gemisinin etrafını sardı." diyerek bazı şekilleri ekranda döndürdü. "Ancak şu kısımda bir sinyal yakaladım. Sanırım iletişime geçtikleri üst burası. " dediğinde kaşlarımı çatarak doğruldum ve Baha'ya baktım. Hala sessizce uyuyordu. Onun bu halini boşverip ekrana yeniden döndüm.
"Peki, durum ne?" dedim anlamayarak.
"Eğer burayı etkisiz hâle getirebilirseniz kendi ülkelerinden yardım isteyemezler ve Türk gemileri sahile açılabilir." dediğinde elimi enseme attım.
Altı tane çocuk? Gidip askeri bir birliği etkisiz hâle getirmek?
"Yapmak zorunda mıyız?" dedim gergince.
"Yarına eve dönmek istiyorsan."
Sözleri ile aklıma gelen Derin, annem ve babam... Şu birkaç gündür , sürekli beni kovalayan, komşunun köpeğini bile özlemiştim. Ağlamak üzereyken derin bir nefes aldım.
"Peki bunu tek başıma yapabilir miyim?" dedikten sonra ellerimi ovuşturdum. "Baksana, Baha ne kadar da kötü bir durumda." diyerek Baha'ya döndüm ve saçlarını hafifçe geriye attım. Asla uyandırmak istemezdim. Zaten göz altlarından ne kadar yorgun olduğu belliydi.
"Bunu altı tane ergenden beklemek bile zorken tek başına yapman imkansız." dediğinde kaşlarımı çatarak ekrana baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MiMi "İyi Kızlar Ölür"
Science FictionSessizlik #1. 06.03.02022 MiMi, dünya üzerindeki en akıllı yapay zekâ. Kendine bir yönetim kurmuş ve bu yönetim ile bir şeylerin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise bir önceki sahibidir. Eliz, aşırı sakar ve aptal olduğu i...