MiMi "İyi Kızlar Ölür"

3. MiMi "İyi Kızlar Ölür ☠️

   "Gözlerimde biriktirdiğim şeyler var, asla göremediğin..."

     Mükemmel bir baş ağrısı.

     Ağrıyan vücudum ile korkunç bir güne uyanmıştım resmen. Saçlarım darmadağınıktı büyük bir ihtimalle. Gözlerimden akan yaşı silip kendimi sırt üstü attım. Ölüm şimdi çok mu uzaktı bana?
  
    "Eliz!" Annemin sesi ile hızla doğruldum. Annem genel olarak bu saatlerde uyurdu. Derin onu çok fazla yorar ve bu yorgun annemi öğlene kadar uyuturdu. "Biz Derin ile yürüyüşe çıkacağız bugün."   dediğinde yataktan aşağı indim.

    Yürüyüş mü?

   Saçlarımı karıştırıp hızlıca üzerimi giyindim. En sevdiğim çorabımın tekini uzun bir süre arayıp da bulamayınca iyice moralim bozuldu. Üstelik kafamda açtığım garip delik de bir hayli acıyordu.

    En sonunda her şeyi hazırlayıp indiğimde annem ve Derin'i gülüşürken görmüştüm. Onların mutluluğu günümü gölgeledi sanki. Nedensizce ailedeki tek mutsuz insan benmişim gibiydi. Annemin bazı şeylerden haberi bile yoktu.

    "Bir dahakine dikkatli ol. Sürekli düşüyorsun. Alnın da çok kötü gözüküyor." dedikten sonra Derin'in ağzına bir kaşık meyveli yoğurt uzattı. "Biz biraz geç geliriz, anahtarını almayı unutma." dediğinde başımı sallayıp arkamı döndüm. "Kahvaltı?"

    Kapının üzerinden anahtarları alıp cebime atarken bağırdım.

    "Geç kaldım!"

     Kapıyı kapatınca kapının dışında ayakkabı giymek zorunda kalmıştım. Söylene söylene ayakkabılarımı giydikten sonra çantamın kollarını sıkıca tuttum. Şimdi...koşma vakti.

.
.
.

   "Ah..."

     Elimi acıyan alnıma koyup sızlandım. Morarmış ve kabuk bağlamıştı. Beyin travması falan geçiriyor olabilir miydim? Hadi canım, benim beynim yok ki travması olsun.

     Kendi kendime kavga ettiğim sıra köşeyi dönen Selim'i görünce boğazımı temizledim. Köpekbalıkları...

    Kulaklığını düzelttikten sonra okulun bahçesine girmek için yönelmişti ki önüne çıktım.

    "Köpekbalıkları sürekli yüzmek zorundalar yoksa nefessiz kalıp ölürler." dediğimde boş boş yüzüme baktı. Gözlerimi kırpıştırdım. "Yüzmezlerse batarlarmış ayrıca."

    Mimiksiz yüzüne boş bakışları eklenince dünyadaki varlığımı sorgular bir hâle gelmiştim. Neden? Bana neden böyle bakıyordu?

    Gerginlikten terlemeye başlayan ellerimi eteğime silerken gözlerini ellerime çevirdi.

    "Tamam, partiye gelir misin? Bir kez olsun gel. Hem hayatında bir daha böyle bir şey ile karşılaşabilir misin ki? Biz Türkiye de yaşıyoruz. Kılık değiştirilip gidilen tek parti kına gecesi."dediğimde yine öyle boş boş gözlerime bakmıştı ki gözlerim omzu üzerinden arkaya kaydı.

   Pelin, Burçin ve Sıla gülüşerek karşıdan geliyorlardı. Burçin ile göz göze geldiğimde bana garip bir sevecenlik ile bakıp göz kırptı. Onun bu tavrı kaşlarımı çatmama sebep olunca Selim de arkasına bakmak istemişti ki hızla kolunu tuttum.