Evde başka bir kadın vardı. Resmen şaka gibiydi. Bizim evimizde, bizim mutfağımızda bir kadın vardı. Ne adını ne sanını biliyordum.
Erdem'le aramızın bu aralar pek iyi gitmediğinin farkındaydım fakat onun bana böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi.
Kadınım kim olduğu ile alakalı herhangi bir fikrim yoktu, garip birine benziyordu. Sarı saçları, mavi gözleri ve hoş bir sesi vardı.
Garip bir şekilde kadına hem ısınmış hem de onun kıskanmıştım. Bizim mutfağımıza rahatça girip çıkabilecek biri olduğundan Erdem'le alakasının fazla olduğu aklıma gelmişti.
Aklıma gelen bu fikir benim hem kalbimi kırdı hem de mutlu hissettirdi. Erdem'in yanında ilk kez birine rastlıyordum.
Gerçekten güvenebileceği insanların yanında bulunması benim açımdan iyiydi sonuçta herkesin sosyalleşme ve insanlarla iletişim kurma ihtiyacı vardı.
Yine de içimdeki bir şey hiç iyi şeyler olacağını hissettirmiyordu. Kadın Erdem'e çok benzemese de sanki onun bir yakını çıkacak gibiydi. Bir arkadaşı, ailesinden herhangi biri.
Zaten Erdem bana böyle konularda pek fazla bilgi vermezdi bu nedenle kadını tanımamam garip gelmedi.
Yavaşça mutfağa ilerledim.
Kadına "Siz kimsiniz acaba?" diye sordum. Bana baktı ve "Sen Kayra olmalısın." dedi.
"Adımı nerden biliyorsunuz acaba?"
"Senin hakkında çok daha fazla şey biliyorum."
"Ee şey Erdem şu an evde değil. Birazdan gelecektir. İsterseniz oturun sohbet edelim."
"Elbette olur."
Sandalyeye oturdu, ben de kahve ve atıştırmalık hazırlayıp ona ikram ettim.
Karşısına geçip oturdum.
"Erdem'le nerden tanışıyorsunuz?"
"Benim çalıştığım yerin sahibi."
"Ee peki iş için falan mı geldiniz? Herhangi bakılacak bir dosya falan mı var? Gerçi Erdem işleri eve bırakmaz pek."
"Hayır, iş için gelmedim. Erdem için de gelmedim. Seninle konuşmak için geldim."
"Sizi tanımıyorum ki benimle ne alakanız var?"
"Ben senin çok yakınlardaki biriyim fakat beni tanımıyorsun ama emin ol tanıdığında seveceksin."
Tanıdığımda seveceğimi hiç zannetmiyordum, çok itici gelmişti garip bir şekilde. Ayrıca hiçbir şeyi açıklamıyor, hoş olmayan gizemlilikte konuşuyordu.
Kapı çaldığında açmak için o tarafa doğru adımladım.
Erdem, içeri girip mutfağa geçtiğinde kadını gördü ve resmen bakışları ile kadını yerin dibine soktu.
Fısıldar gibi bir sesle -ki hayatımda ondan duyduğum en korkutucu tondu bu- "Senin burada ne işin var? Kim aldı seni içeri?" diye sordu.
Kadın yapmacık gülümsemesini takınarak şöyle cevap verdi: "Oğlumu görmeye geldim Erdem."
Yani gelmeyen yazma isteği gerçekten çok hevesimi kırıyor. Hepinizi çok seviyorum, bunu duymaya ihtiyacınız var ise :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayra
Action~Kayra gibi bir güzelliğe nasıl kıyabilirlerdi ki? Daha doğrusu bir insan bir diğer insana bunu nasıl yapabilirdi? Onun bedenindeki yaraların yanısıra ruhundaki parçalanışı anlayabilmek beni bile mahvetmişti. Kayra bunca şeye nasıl dayanıyordu?