13. Bölüm

522 98 29
                                    

*
*
*
*
*
Hızla çıktığım eve dönüp bakmadan arabama bindim ve evden ayrıldım. Ben gerçekten anlamıyorum benden sakladığınız zaman sorunlar çözülüyor mu? Pek sanmıyorum.

Arabanın hızını arttırıp şu anki tek isteğimi gerçekleştirdim. Evden uzaklaşmak. Yüksek sesli bir çığlık atıp elimle direksiyona vurdum. "Lanet olsun hepinize!"

Telefonumun çalmaya başlamasıyla hızımı düşürmeden telefonu elime aldım. Demir abim arıyordu.

"Efendim."

"Güzey nerdesin sen!? Hemen eve gel bu yaptığın ne kadar tehlikeli farkında mısın?"

"Gelmiyorum abi. Bana hiçbir şey anlatmayarak bu tehlikeye beni siz attınız. Ve açıkçası uzun süre sizinle görüşmek istemiyorum. İlgi abimi bulunca ararsınız." Dedim ve telefonu kapatıp yan koltuğa koydum. "Tabi ben sizden önce bulamazsam."

Ani bir kararla yönümü sahile çevirdim. Tam gaza biraz daha yüklenecektim ki birinin arabayı önüme kırması ile sertçe fren yaptım. Arabayı daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Yavaşça arabadan indim.

"Kimsin sen?" Arabanın kapısı açıldı ve o da indi.

"Sen tek başına dışarıda ne yapıyorsun?"

"Sen beni mi düşünüyorsun? Kardeşini kimin gönderdiğini bana da söyleseniz belki daha dikkatli olurdum." Tek eliyle burun kemerini sıktı.

"Görünen o ki eve dönmek gibi bir niyetin yok. Soruma cevap vermediğine göre kavga ettiniz. Yanlış mıyım?"

"Sanane Baran? Kavga ettiysek ettik. Sen işine bak istersen." Güldü. "Cık, istemem."

"Niye yolumu kestin?"

Bana cevap vermeden biraz daha yaklaşıp önümde durdu. "Önce ben sordum." Ben de bir adım yaklaşıp kafamı yukarıya kaldırıp gözlerine baktım. "Sen sorduğun sorunun cevabını kendin buldun ama?"

"Aslına bakarsan kafa dinlemek istediğini düşünüyorum. İstersen seni güzel bir yere götürebilirim." Alaylı gözlerle koyu mavi gözlerine baktım. "Sana neden güveneyim?"

"İstersen güvenme ama gideceğimiz yer sana çok iyi gelecek buna eminim."

"Nasıl bu kadar emin olabilirsin ki? Beni tanımıyorsun bile." Tek kaşını kaldırıp bana baktı. Ofladım. Bir şey demeden arabasına bindim ve beklemeye başladım.

O da elinde çantam ve ceketimi birlikte arabaya bindi. "Bunlar olmadan nereye gittiğini sorabilir miyim?"

"Sormazsın. Neyse hadi gidelim." Ve evet her şeyim çantamda olduğu ve hava soğuk olduğu için haklıydı.

Bir şey demeden arabayı çalıştırdı ve hareket ettik.

)*****(

Yaklaşık bir saattir yoldayık ve tek kelime etmedik. Nereye gittiğimizi de bilmiyorum ama çok merak ediyorum. Bilmem kaçıncı kez oflayarak Baran'a döndüm.

"Daha gelmedik mi?" Gülerek bana baktı. "İnan bana beklediğine değecek bir yere gidiyoruz." Umarım öyledir yoksa elimden çekeceği var.

"Ne zaman geleceğiz?" Gözünü yoldan ayırmadan cevap verdi. "Yola çıktığımızdan beri kendini mi tutuyordun yoksa yeni mi merak etmeye başladın?"

"Sen konuşmayınca sessizliği bölmek istemedim ve benim sorumun cevabı bu değil." Bir şey demeden arabayı durdurup el frenini çekti. "Geldik işte."

"İyi de neresi ki burası?" Yüzünde mimik oynatmadan koyu mavi gözlerini mavilerimle buluşturdu. "İlgi abinin tutulduğu yer." Tedirgince yüzüne baktım. "Sen nerden biliyorsun?"

Yalan HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin