Selam günlük kardeş;
Evet, uzun bir ara verdiğimin farkındayım ama anlatacak pek bir olay yoktu. Eh bende ikimiz de sıkılmayalım dye kısa bir ara verdim.
Tamam, iki yıl çok da kısa ara tabirine uymuyor ama ne anlatsaydım? Evet, dersler iyi, Ekrem ve Ceyda güzel. Bora ve ben de gayet standart devam ediyoruz falan mı?
Tamam, tamam. Kavgamı bitirdim.
Şimdi gelelim önceki bölümün özetine, pardon iki yıla.
Öncelikle okulun son yılındayız. Geçen yaz ve ondan önceki yaz staj yaptık. Ceyda ve ben aynı yerdeydik ve beraber çalışmanın ne kadar eğlenceli olduğunu yaşayarak öğrendik. Şimdi de beraber bir tikkan açma kararı aldık, ve evet, onun dükkan oldğunun farkındayım.
Ekrem ve Bora da bildiğim kadarıyla staj yaptıkları şirketlerden teklif aldılar ve mezun olunca aralarda çalışmayı planlıyorlar, bizim aksimize. Çünkü aynı tekliflerden biz de gelmişti.Ve biz esnaf olmak istemiştik.
Önceki yıl, Masal okuldan mezun oldu ve istediği bölüm tutmadığı için bir sene bekleme kararı almıştı. Bu yıl ise deli gibi çalışmış ve istediği üniversiteyi ve bölümü kazanmıştı. Bir türlü dilinden düşüremediği o İstanbul Üniversitesi.
Şimdi de önemli olaya geleyim.Yani sana yazma sebebime.
Masal aşık oldu.
Evet, evet. Tabi ki doğru yazdım. Aslında onun ne kadar şıpsevdi olduğunu biliyorum ama daha önce kimseyi bu kadar anlattığını hatırmıyorum. Aşağı Ali, yukarı Ali durumuna gelmiş bulunmaktayım.
Öğrendiğime göre, çocuk kumral, mavi gözlü bir yunan tansısıymış, yani heykeli, ya da onun gibi bir şey. Zaten öyle bia anlatıyor ki bazen onun mitolojik bir kahraman olduğunu düşünüyorum. Çocuk, ben herkül'ün kuzeniyim o yorulduğunda dünyayı ben sıtlıyorum, dese inanacak gibi duruyor bizimki zaten.
Masal'ın anlatımından yakladığım bir başka kısımsa çocuğun da pskiyatri okuduğu yönünde.ondan iki yıl üstteymiş çocuk. Ve dinlediğim bir ara da notlarının çok iyi olduğunu ve okulda ismiyle bilinen nadir insanlardan olduğunu duydum.
Duyduğun bir başka kısımsa, çocuğun Masal'a kardeşim dediği yönünde. Aslında bu kısım bana fazlasıyla saçma gelmişti ama sonradan çocuğun Mert'le tanıştığını ve Mert'i abisi olarak gördüğünü anlattı. Hoş, bence hala saçma ama olsun. Yani, ne derler bilirsin günlük. Arpadan aş, el oğlundan gardaş olmaz. Bunun da kokusu çıkar bir gün. Hele de bizim kız böyle tutuşmuşken.
* * * * * *
Aynı sabah/ Erken saatler
'Melis,' dedim ve derin bir nefes alırken saçlarımı karıştırdım. 'bu sana da saçma gelmiyor mu?'
Yaptığı tek şeyse dik olan burnunu daha da dikmekti Melis'in benim soruma karşılık. Bunu yapmasının temel sebebi ise açıkça bana verecek bir cevabının, en azından mantıklı bir cavabının olmamasıydı. Bense sadece sakin kalmaya çalışıyordum. Mümkün olduğu kadar sakin.
'Bana cevap ver!' diye bağırmamla yerinde sıçradı, Melis. Ve sonra alt dudağı titremeye başladı. Tamam, bağırmam gereksizdi ama şimdi ağlayamazdı. Suçlu olan oydu, şimdi ağlayamazdı. Ağlarsa dediğini yapardım.
Kafamı direksiyona vurmamak için derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Ama daha sakinleşemeden Melis'in iç çekişini duydum.
'Ağlama' diye soludum son direncimle. Ve o da kafasını salladı ve gözünden düşen bir damlayı sildi. Ağlamaması için ne yapabileceklerimi sıralamaya başladım. Sonra da en mantıklısında karar kıldım ve sessizce sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)
Romantik'Ne bekliyorsun?' dedi genç adam alayla, 'Çocuğumun annesi olmanı istiyorum dememi mi? Bu kısmı geçtik diye hatırlıyorum.' Evet. Şaşırtıcı ama genç kız bu adamla evlenecek. Üstelik bu mükemmel evlenme teklifine rağmen. Sebep? Bu kız hamile, üsteli...