Selam;
Aslında, lise faciasından sonra bir daha günlük tutmak aklımda yoktu ama bazı şeyle planladığından farklı geçiyor işte. Ne yaparsın.
Sana en son lise ikide yazdığımı göz önüne alırsam eğer, sanırım biraz özet geçmem gerek. Bakalım neler anlatabilirim. Hmm.
Gül ve Berk'ten başlamam mantıklı olabilir.
Gül ve Berk senden bir sene sonra, üçüncü sınıfta ayrıldılar. Gül bize olanları tam olarak anlatmadı asla ama bildiğimiz kadarıyla karar ortak alınmış Tabi, onlar ayrıldıktan sonra Berk kimseyle çıkmazken Gül iki kişiyle daha çıktığı göz önüne alınınca, ortak karara pek benzediğini söyleyemeyeceğim.
Sonra bir de Semih var tabi ki.
Semih istediği bölümü okuyor. Elektrik mühendisliği, istanbul teknik üniversitesi. Ve okuldan birincilikle mezun olduğunu da gururla söylemem gerek. Merak edile kısma gelirsem, Semih'le bir daha hiç öyle bir konuşma yapmadık. Onu abi olarak gördüğümü biliyor. Aslında ona birine ilgim olduğunu söyledim ve o da kimi sevdiğimi bildiğini söyledi. Ve sonrasında da birbirimizle görüşmeye devam ettik. Arada onu ziyarete gidiyorum ve sinemaya falan gidiyoruz ve gördüğüm kadarıyla bir kız var. Ondan hoşlanıyor. Bunu da ona söyledim ve bunu bildiğini ama görmezden gelmenin daha kolay olduğunu söyledi. Bana hala kırgın.
Hmm. Başka, başka...
Mert ve Melek sonunda çıkmaya başladılar. Aslında başlarından bundan farklı şeyler de geçti. Hmm, sanırım biraz daha yavaş anlatmalıyım.
İkinci sınıf boyunca Mert, Melek'in peşinden koştu ve Melek de onu istemediğini söyledi. Bu arada arkadaşlığımız sürüyordu, tabi. Sonra, üçüncü sınıfta, Mert ve Melek çıkmaya başladı. Onlar hep hayalimizdeki romantikler oldular. İlk sene, bu çocuk kimseyle çıkamaz, diyen herkesi pişman etti. Gözlüklerin çıkarınca ortaya bir afet-ül devran çıktı.
Sonrasına gelirsek eğer, üçüncü sınıfın ilk günü başlayan muhteşem hikayeleri iki yıl boyunca devam etti. Sonuç ne mi oldu?
Evlenme kararı aldılar. Evet, on sekize basan herkes gibi(!) Sonrası daha garipti aslında. Hepimiz giyinip süslenip gittik ve ne oldu biliyor musun? Hiç. Kocaman bir hiç. Melek ortada yoktu. Mert'in ailesi bize açıklama yaptı ve bizi yolladı. Ne olduğunu kimse bilmiyor. Ama, Melek ortadan kaybolurken, ki annesinin onu yurt dışına gönderdiğini duydum, Mert'in o yaz dönüşü Marmara'ya gittiğini göz önüne alınca insan bazı şeylerden şüpheleniyor tabi. Mert'in Melek'i terk ettiği gibi ve kızın da kaçıp gittiği gibi...
Bana gelirsek ben de Mert'den az çok vazgeçtim. Ah, tabi ki vazgeçmek zorunda bırakıldım ama henüz bu konuda tam bir başarı elde edebilmiş değilim.
Her neyse, kardeş.
İstediğim bölümdeyim, istediğim okulda. Eczacılık ve Marmara. Evet, hala Mert'den kurtulamadım ama, kısmet be tatlım. Sınıfım da güzel. Burada baştan bir hayat kurabilmek güzel. Lens takmaya başladım bile ve tellerim de haftaya gidiyor. İşte ondan sonra herşey mükemmel olacak günlük. Mert'den uzak ve liseden farklı bir ortam. Bu duygu çok güzelmiş, günlük kardeş.
****
İlk yumruğun üstünden yarım saat geçtikten sonra yola çıkabilmiştik. Masal ve Nil arka koltuğumuzda oturuyordu ve Mert kaşından damlayan kanı hala silmemize izin vermediği gibi kendi de silmemişti. Yaklaşık üç saattir yoldaydık ve Çanakkale'ye az çok Murat'la aynı anda girmiştik. Bu da Mert'in hala sinirli olduğunu gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)
Romance'Ne bekliyorsun?' dedi genç adam alayla, 'Çocuğumun annesi olmanı istiyorum dememi mi? Bu kısmı geçtik diye hatırlıyorum.' Evet. Şaşırtıcı ama genç kız bu adamla evlenecek. Üstelik bu mükemmel evlenme teklifine rağmen. Sebep? Bu kız hamile, üsteli...