Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)

Abim, hintlilerin taptıklarından daha öküzdür!

Masaya oturduğumuzda herkeste bi sessizlik vardı. Mert hala onların gelmesinin şaşkınlığını atamamıştı anlaşılan, yoksa böyle sessiz kaldığı pek zaman yoktu. Onu şu kısa evlilikte ve azcık tanışmışlıkta bile bu kadarlık çözebilmiştim.

Eğer böyle bir tanışmayla ve böyle bir duruma mahkum olmasaydık ona aşık olabilirdim ama şu anki durum için, bu biraz zordu.

Karakterliydi, kıskançtı ve yakışıklıydı. Evet istediğim gibi esmerdi de ve mavi gözlüydü. Bunlar benim yıllardır bahsettiğim kriterlerimdi. Evet, Esra Erol'da değiliz, bu bir dizi de değilidi. Bu benim muhteşem, ki muhteşemin altını çiziyorum, hayatımın bir kesitiydi.

Yıllardır bunları kime söylesem, ki bu genellikle Masal olurdu, bana 'yengem olmak için yeterlisin ama abimle baş edemezsin bence ondan uzak dur. Ama bil isterim abim istediğin mağara adamı özelliklerinin hepsine sahiptir. Yani, dış görünüşten bahsetmiyorum. Sahiplenir, kıskanır ve kabadayıdır.' derdi. Onu taklit ederek ' Sinirlendiğinde seni saçından sürüyerek 'benimsin, şimdi git bana yemek yap, kadın!' diyebilir. Yani abim hintlilerin taptıklarından daha öküzdür.'

Bunları tam hatırlamamın sebebiyse defalarca aynı cümleleri aynı şekilde dinlememle alakalı, yoksa ilk seferinde ezberlememle alakası yok yani.

Yemek yenirken sessizliği kimse bozmamıştı ama sofra toplanırken, sofrayı Aslıhan'la beraber topluyorduk, sohbet açmaya çalıştık. Aslıhan, Mert ve Berk aynı üniversitede okumuşlardı. Aslıhan ve Berk de psikatrdı.Aynı okuldan mezun olmuşlardı. Berk ve Mert yakın arkadaş oldukları için ve Aslıhan da Berk'in sevgilisi olduğu için yakın olmuşlar ama anladığım kadarıyla kız, Mert'i Berk'ten çok istemişti zamanında.

'Mert okulun en popüler çocuğuydu ve Murat tabiki. İkisi de renkli gözlü ve esmerdi tüm okul onlara hastaydı ama onlar isteyenle birlikte olurdu ve bir daha onları görmezdi. Bunu dedim de siz nasıl evlendiniz? Mert kimseyle evlenmeyeyeceğini söyler dururdu. Şimdi siz evlenince herkes şaşırdı' dedi gülerek ama gerçekten merak ediyordu. Buraya bunu için geldiğini bile söyleyebilirdim.

'Önce çay suyu koyalım.' dedim gülerken. İyi bir tenışma, güzel ve mantıklı bir sebeple kısa süren, hamilelik dışında, bir flört dönemi ve romantik ve kızsal bir evliklik teklifi düşünmeliydim. Ne olursa olsun kimseye hamile kaldığım için evlendiğimi söylemem gerekmezdi. Özellikle de o muhteşem evlenme teklifini hiç.

'Nüfuz cüzdanını ver!' Bu adam tam bi tomruk. Ona odun demek odunlara hakaret olur. Yontulmamış odun işte, tomruk!

Salona geçtiğimizde Mert ve Berk'in sahbete daldığını gördük. Aslıhan salona girince Berk'in yanına gitti ve 'susun yahu azcık Melis ve Mert bize hikayelerini anlatacak, aşkım' dedi. Bu kız gerçekten meraklı. Masal'dan bile meraklı.

Mert benden önce 'tanıştık, sevdik ve evlendik illa ilginç bir hikayemiz mi olmak zorunda Aslıhan' dedi. Ah, bu adamın azından çıkan birkaç mantıklı söz oluyormuş demek, öküz! Tabi ki bir hikayemiz olmak zorunda!

'Evet tabi ki kısa geçince öyle ama nerde tanıştınız mesala' dedi. Bu kıza o kadarcık hikaye yeter mi? Tabi ki yetmez! Bi beni dinlesen yakışıklı öküzüm. Yok illa burnunun dikine gidecek. Anlat şimdi tek kelime etmiyeceğim. Hamile olduğumu bir söyle ben seni Zeynep teyzelere kadar kovalıyor muyum, kovalamıyor muyum?

'Aynı lisede okumuştuk' dedi. 'Eski hikaye yani.' kendince yeterli açıklamayı yaptığını düşünüp sustu. 'Liseden beri berabersiniz yani' dedi Aslıhan. 'Peki üniversitede o kadar kızla beraber olmana nasıl laf etmedi?' dedi. Bu kız nerden buluyo böyle soruları? Eline yazıp verdiler mi ne yaptılarsa artık. Gevşek karı! Seni hiç sevmedim Aslıhan!