Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)

Belki Murat abi? :D

Selam günlük;

Üçüncü sınıf da bitmek üzere.

Önümüzde sadece final haftası var. Ondan sonra da ver elini tatil.

Tatil programımız önceden belli oldu, günlük. Yine önce Bora'ya beraber olacağız, arkasından da Masal'la. Zaten geçen seneden bu sene için izin aldığım için babamlar laf etmediler.

Güliz teyze, ki o geçen sene tatile gittiğimiz Masal'ın teyzesi oluyor, geçen hafta beni aradı ve yazın onlara gidip gitmeyeceğimizi sordu. Ben atlamak istemesem de yoğun ısrar sonucunda kabul ettim. Masal sanırım Güliz teyzeye zahmet vermek istemediğim için vazgeçtiğimden şüpheleniyordu. Hoş, haksız da sayılmaz. Ama bu konuşmadan Güliz teyzeye bahsetmiş olmalı. Beni bunun için aradığına göre.

Neyse asıl sana yazmamın sebepleri başka, günlük kardeş.

Öncelikle, Mert'ten kurtuluyorum. Yani, hemen açıklayayım, Mert mezun oluyor. Evet, evet biraz dediğimi yalamk zorunda kalıyorum, çünkü ben onu kesinlikle serseri olarak değerlendirirken adam bir sene evvel mezun oluyor. Üstelik de dereceyle. Bir de kendime derim ki okulun en inek tayfasıyla takılıyorum.

Asıl bomba kısımsa, Mert'le beraber o hayta arkadaşı da mezun oluyor. Evet, o dereceyle mezun olmuyor ama sonuçta mezun olacak. Ben beş yılda zar zor bitireceğim, oysa ki.

Bora'ya geleyim şimdi de biraz. Bora ve ben artık çok iyi arkadaşlar olarak değerlendiriliyor benim gözümde. Nasıl söylesem, adam içimi kaynatmıyor ama ondan daha iyi anlaşabileceğim bir insan evladı olamaz sanırım. Bu beni biraz kırıyor ama olsun birbirimizi sevsek de yeter be canım. Yetmeli, an azından.

Ceyda ve Ekrem yine kavga etti. Ah, çok şaşırtıcı değil mi? Bence de(!)

Sonuçta barışacaklar. Boşuna yoramam kendimi. O kız, Ekrem'den başkasıyla olamaz. Ekrem de o kızdan başkasını istemiyor. Sanırım ilişkilerine renk gelsin diye kavga ediyorlar. Artık onlar da öyle anlaştıklarının farkındalar sanırım. Olsunlar da bir zahmet.

Dün akşam, Melek ile konuştuk.

Melek, Mert'i unutuyor artık sanırım. En azından unutmaya çalışıyor. Sonuçta bir sevgilisi var. Mert'in burada yaptıklarını göz önüne aldığımda haksız değil kız. Ölene kadar onu terk eden sevgilisini beklemek zorunda değil. Beklemesi saçmalık üstelik. Melek zeki bir kız ve bir şey yapıyorsa doğrusunu yapıyordur.

* * * * * *

Düğün yorucudur.

Tamam, evlenmiş bir insan olabilirim ama bazı insanlar benim gibi düğünsüz de evlenebiliyor gençler. Belki fark etmemişsinizdir diye söylüyorum. Ve şimdi düğünü yorucu bulmamın, benim düğünsüz evlenememle alakası yok. Tamam belki, azıcık. Benle uğraşmayın!

Kız kollarını bağlamış masada otururken uyumak üzereydi. Masada onla oturan kimse yoktu, ihtiyar heyetini saymazsak. Kocası dahil herkes kendini piste atmış, kurtlarını döküyordu.

Düğünün misafir kısmı gitmiş kendini damat ya da gelin tarafından sayan kısmı kamıştı geriye. Kızın etrafına baktığında kimseyi görememesinin bir sebebi de buydu aslında. Yüksek ses müzik de insanı rahatlatan cinste değildi. Hele de hoparlöre yakın oturduğu varsayılırsa.

Kız en sonunda işkencenin sınırlarını zorladığını fark ettiğinde derin bir nefes bırakmış ve kocasının ceketinde daha çok sarılarak başını masaya dayadı.

Ege müziği sevimliydi. Az dinlendiğinde insanı gülümsetebilirdi bile. Hatta bir tarafı zeybek öğrenmeyi bile isteyebilirdi insanın, küçük bir tarafı.