Günde üç defa, bir yemek kaşığı ;)

12.4K 563 9
                                    

Sevgili günlük;

Bu hafta pek yazmaya vaktim olmadı çünkü bilmem ne kadardır sıkıcı geçen günlerim yeni okul dönemiyle hareket kazandı.Bu şu şekilde oldu; Melek ve Gül, Semih.

Evet, evet ona abi demekten vazgeçtim. Daha doğrusu buna mecbur bırakıldım günlük. Geçen hafta başında verilen kimya ödevi için çalışmaya başladık ve ilk günden büyük bir ilerleme kaydettik. Ve bunun ödülü olarak da kendimize ekler aldık. Hem de büyük olanından. Daha önce söylemiş miydim sevgili günlük, en sevdiğim pasta eklerdir ve şerbetli tatlılar da benim için tatlının ustalık eseridir.

...

Her neyse biraz daha tatlıdan bahsedersek koşarak en yakın pastaneye gideceğim sevgili günlük.

Sonraki günlerde de bu rutin devam etti yani tatlı yeme kısmı değil, şu ödev yapma kısmı ve çarşamba günü ödevi bitirdik. Artık kimya konusunda endişelenmiyorum. Bu arada hemen hemen her gün Berk ve Mert'i de görüyoruz. Artık onlarla vakit geçirmek benim için sıradan bir olay. Ama heyecanlanmaya bir çare bulamadım o da ayrı bir konu bak.

...

Semih kısmına gelirsem eğer, ona abi dememe karşı geliyor.Aramızda sedece iki yaş varmış ve bu o kadar da önemsenecek bir şey değilmiş. Ayrıca bana şu tatlı ya da kızların deyimiyle çapkın bakışlarını yollayıp ''sen çok olgun bir kızsın ve yeni şeyler öğreten taraf genellikle sen oluyorsun'' dedi. Kızlar beni beğendiğini söyleyip duruyor sevgili günlük. Ve benim kimseyi istemediğimi onlara söyledim

Mert dışında kimseyi istemiyorum.

Tabi ki bunu onlara söylemiyorum,söyleyemiyorum.

Eğer bana biraz daha yakın davranırsa Semih'e Mert'i anlatma kararı aldım. Sanırım, birini severken, bir başkasına yakın davranmak ban göre değil sevgili günlük. Mert, birine yakın davrasaydı ben çok üzülürdüm,yani.

İşin kısası sevgili günlük; bu aralar kafamı Mert'ten çok Semih meşgul ediyor. Ya da kızların bu saçma düşünceleri. Her neyse işte.

Günün bombasına gelirsek;

Melek ve ben, bugün sevmek hakkında konuştuk. Ben birini beğendiğimi ama ne derse desin söylemeyeceğimi ve bunun aramızda bir sır olmasını rica ettim. Melekse hayatında kimse istemediğini ve kendine göre sebepleri olduğunu söyledi.

Benden sakladığı birşeyler olduğunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok sevgili günlük ama onu sıkıştırmak istemedim.

Zamanı geldiğinde ve anlatmak istediğinde yanında olacağımı biliyor. Dahasına gerek yok bence.

****

Hafif bir sancımayla uyandığım üçüncü gündü bugün. Fazla tatlı canlı bir insan olduğumu göz önüne alırsak bu doğum işi gerçekten gözüne büyüyor, hanımlar.

Hafif sancıyla kıvranırken yatakta oturma durumuna gelmiştim. Zaten bu duruma gelirken sancımam da geçmişti orası da ayrı mevzu zaten. Hazır bu kadar uyanmışken yataktan kalktım ve mutfağa doğru adımladım. Direkt mufağa geçip kendime büyük bir bardak portakal suyu koydum ve kana kana içtim.

Aslında ben standart bir karışık meyve suyu severim ama sevgili ruh öküzüm, benim hazır meyve suyu içmeme karşı ve onunla kavga etmek için fazla hamileyim.

Portakal suyum bittiğinde odama dönsem bile uyuyamayacağımı fark ettim ve mutfak kapısında, elim pervazda kafam bir içeri bir dışarı bakarken pes edip tuvalete gittim. Daha sonrasında ise mutfakta, buzdalabından kahvaltılıkları çıkarırıken buldum kendimi.

Tesadüfen Evli (Tesadüf Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin