XI |KISA BİR ANLIĞINA NEFES ALMAK...

56 10 8
                                    

Her şey nasıl başlamıştı? Ben duruma nasıl gelmiştim? Farkında değildim şimdiye kadar ama değiştiğimi hissediyorum! Bu olmamalıydı..

Dün akşam ki olanları aklım hala olalmıyordu. Oğuz bir anda bana tetiği çekmişti ve ateş etmişti ama son anda kartal ailahı indirmişti.. yoksa yine hastaneyi boyluyacaktım.

Benim kaçma işimde biraz çöp olmuştu. O hemşire kızı dünden sonra hiç görmemiştim. Acaba hangi cehennemde?

Bir yolunu bulmam gerekiyor du, bir yolunu bulup kaçmam gerekiyor du.
Kapının önünde kartalı beklerken biraz sonra arabaya binip gitmemiz gerekiyor du aksi takdirde bir daha asla kaçma şansım olmaz! Ve kartalı beklerken oğuz benim kaçmamam için bileğimi öyle bir tutuyor du ki..

Tam kartal gelmişti ki, bizden on metre uzakda umutu gördüm gözünde gözlükler vardı ve çok güzel görünüyor du...

Ve ardından o hemşire kızı gördüm. İkisi aynı anda bana bakıp tekrar önlerine döndü.

Ne yani Benim için mi gelmişlerdi??

Hemşire kız beni şaşırtacak bir şekilde umutun omuzuna çarpmıştı ve dikkat çekerek konuşmaya başladı,

"Önüne bak lan!" Diyen umut bildiğin odundu. Hemşire olan kız tedirgin bir şekilde etrafına baktıkdan sonra umuta döndü ve bağırmaya başladı.

"Ne! Ben mi? Ahh hayır sen çarptın! Seni hayvan adam!" Deyip umuta bir tolat attı. İyi vurdu

Umut oyun mu yapıyor du bilmiyorum ama hemşire olan kıza öyle bir bakıyordu ki..

"Hayvan?!" Dedi kızın üzerine yürürken. Az kalsın kahkaha atıcaktım son anda ağzımı tutmuştum kartal ceketini giyip ilerlerken beni de çekiştirdiler. Hayır! Hayır! Umutun acilen bir şey yapması gerekiyor du..

Tam onların yanından geçiyordum ki umutun çıkardığı silah kartal ve oğuzu durdurmuştu.
Kartal tam umuta bir adım atacakken umut çekiği silahı benim üzerime doğrulttu.

"Polis!" Dedi kartal "silahını bırak kaldır kollarını!" Diye tekrar bağırınca umut gözlüklerini çıkarmadan hala silahı doğrultuyordu. Umarım elinden bir kaza çıkıp o tetiğe basmaz! Bir dakika o silah oyuncak mi?

Evet evet silah oyuncaktı. Sadece şantaj yapıyordu. Ama silah gerçek silaha çok benziyordu. Gerçek olmadığını ise silahın ucu doluydu evet pilastik siyah ile içi doldurulan silah kendini çok dikkatli bakılmadıkça ele vermezdi. Zekii adam.

Kartal iyice sinirlenirken hemşire kız bana bakıp göz kırptı.

Şimdi beni nasıl kurtaracaklardı??

"Oğuz kafasını iki yana sallayarak umuta baktı,
"Bak zaten onu öldüremiyi bende çok istiyorum ama ne yazık ki mümkün değilmiş" dedi alaycı bir sesle. Sinirlenmeye başladım!

Hepimiz tetikte beklerken hepimiz salak gibi birbirimize bakıyorduk. Sıkıldım ama!

Umut bana napıcam derecesinde bakarken çıldırmak üzereydim! Bir halt da becerin yaa yok yani övünmek gibi olmasın ama ben çok güzel yapardım işlerimi kusursuz olan planlarım vardı benim! Bir de şunlara bak. Neyse iş yine başa düştü.

Oğuz hala kolumu sıkı sıkı tutarken dirseğim ile karın boşluğuna yumruk attım bir iki adım geri sendeleyen adam ile kartal üzerime yürüdü. Ve kollarımı tuttu.

Peki benim sadece kollarım mi hayır? Şimdi bu bacaklar çok güzel iş görecek.

O benim kollarımı tutarken bacak arasına bir tekme atınca "s*ktir!" Diye bağırdı ve inleyerek büzüldü. Oğuz tekrar ayağa kalktı ve tam bana atılacağı sırada umutun kolundan tuttuğum gibi önüme siper ettim oğuzun yumruğu umutun yüzünde patlerken bu sefer kartal ayaklanıyordu. O daha ayağa kalkmadan koşmaya başladım. Kartal peşimden koşarken arkama bakıyordum aramızda en fazla sekiz metre vardı. Bir silah sesi patlayınca arkamı döndüm, oğuz umutu eşşek sudan gelene kadar dövüyordu ve kartal durmuş elini havaya kaldırmış silahı ile ateş etmişti "eğer durmazsan.." dedi gözlerimin içine bakarak "ateş ederim!" Diye gürledi.

MAHKÛM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin