XXIX GELİN (özel bölüm)

115 6 0
                                    

Çok uzun zaman sonra ben bir adamın gülüşü ile iyileşmiştim..

"Kartal!" Diye seslendim kalabalığın arasında ama duymamıştı. Elimi balon gibi şişen karnımı tutup kalabalığın arasına daldım.

Bugün selin ve umut'un düğünü vardı. Bu çift sevgili olduktan sonra birbirlerine olan aşklarından daha fazla bekleyemeyip evlenme kararı almışlardı.

Düğün başlayalı beş saat olmuştu selin ve umut gelin damat masasında gülerek sohbet ediyorlardı. Bende düğünde ikramlardan hazırlanan yemeklerden özellikle tatlıları görmüyordum.

Ne yapayım ama kızımız doymasın mi?

Ve evet bi kız çocuğumuz oluyordu. Biz kartal ile evlendikten üç ay sonra bir bebişimiz gelmişti. Bizi fazla mutlu eden bir bebiş..

Kartal ilk duyduğunda tüm sokağı ayağa kaldırıp herkese teker teker sarılıp maşallah dedirtmişti..

"Nehir kuzum" diyen selin prenses gibi olan gelinliği ile süzülerek yanıma geldi.

"Sen ne yapıyorsun tek başına burada?"

"Kartalı arıyorum ama yok" dudaklarımı büzüp seline hayranca baktım

"Senin en güzel gününde ben şişko oldum" gözlerim dolarken karnımda ki şişkinliğe hüzünlenerek baktım. "Neden bu kadar şişkosun kızım? Bak senin yüzünden ben şişko oldum işte"

Selin omuzu okşayarak baktı "saçmlama istersen çok güzelsin. Ve çok tatlısın."

Az öykü hüzünüm yerini heyecan aldı

"Harbi mi!" Kahkaha atan selin"harbi kuzum, ama şimdi benim gitmem gerek. Sende kocanı bul bak burada çok güzel kadınlar var yem etme kocanı onlara." Kaşlarımı çatıp etrafa baktım. Umarım başka kızlara bakmıyordu! Ya beni hamile halimle bırakırsa? Ve daha güzel kadınlara giderse? Aklımda oluşan seneryolara bir son verip saray gibi olan eve girdim.

Selinin düğünü hem açık alanda hemde kapalı olmuştu. Yüksek bir binanın en üst katında kocaman teras gibi olan alan, kalelerin balkonlarını anımsatıyordu. İçerisi ise tam bir kraliyet ailesi gibi hazırlanmıştı.

İçeri girdiğimde kimse yoktu. Altın sarısı olan klonlardan birine tutundum. Arada sancım geliyordu. Ve kartal hala ortada yoktu.

Boydan kenarları desenli aynanın önüne geçtim ve kendime bakmaya başladım.

Toz pembe bir abiye giymiştim ama hamile abiyesiydi. Prenses model olan elbisenin kolları uzun ve İspanyol kolluyu. İki kolumu karnımın üzerine koyup tebessüm ettim. Yüzümde parlak toz pembe bir ruj ve aynı pembe den hafif bir göz farı sürmüştüm, saçlarımı ise açık bırakmıştım ve kanallarına siyah tel toka takmıştım. Ve hafif toz pembe sim dökmüştüm.

Kendime bakmayı bırakıp karnıma baktım. Tam sekiz ay olmuştu sadece bir ay kalmıştı. Bazen korkuyordum ama kartal bu zamana kadar olan tüm kokularımı bana unutturmuştu.

Boynumda hissettiğim nefes ile hızlıca başımı kaldırdım. Kartal başını omuzuma koymuş aynadan bana bakıyordu. Bende aynadan ona baktım.

"Neredeydin?" Bir süre gözlerini kapatıp bekledikten sonra tekrar açıp başını omzumdan kaldırmadan,

"Umutla konuşuyordum. O fazla heycanlanlı."

İkinci bir tebessüm ile kartala döndüm. O da başını kaldırarak bana baktı.

"Senin olduğun gibimiydi?"

Başını başka tarafa çevirerek güldü "evet benim gibi."

Köşede fazla dikkat çekmeyen kapıdan bir adam çıktı. Konuşmamızı kesip ikimizde adama baktık. Elinde sürüklediği şeyin üzerinde kocaman bir pasta vardı. Gözlerimi pastatan alamazken kolumun kenarı ile kartala vurdum.

"Kartal," yutkunurken aynı zamanda gözlerimi beyaz gelin pastasından alamıyordum.

"İstiyorum." Dedim hala dürtüklerken. Adam bizi görmeden ilerlerken kartala döndüm.

"Pasta! Pasta istiyorum hadi yiyelim!" Diyerek adamın sürüklediği pastaya doğru koştum adam durup bana bakarken kartal yanıma geldi.

"Nehir o gelin pastası şuan yememizin imkanı yok."

"Banane ya!" Diyerek adama sırıtarak baktım.

"Abi bana ucundan kesip versene azıcık." Adam şaşkınca bir bana bir de kartala bakarken başını olumsuz anlamda salladı.

"Olmaz hanımefendi. Bunu gelin ve damat kesicek. Sonra yersin"

"Sonra yemek mi? Ben sonra istemiyorum şimdi istiyorum." Dedim.

"Kartal lütfen yiyelim valla sadece minicik alıcam." Engelleyemediğim dolan gözlerimle ona baktım. "Sen benim kocamsın yaparsın sen."

Kartal arada kalmış şekilde adama döndü.

"Abi azıcık ver işte karım hamile canı çekti. Mağdur gör"

Adam bıkkınca bize baktı. "Hayır dedimya-" daha lafını bitirmeden bir ses daha geldi.

"Ne oluyor burada?" Umut son derece heyecanlı bir şekilde yanımıza geldi. "Bir sorun mu var?"

Adam araya girerek, "abi kız pasta istiyor." Umut kaşlarını kaldırarak bana döndü.

"Sen tüm düğün yemeklerimizi yedin zaten kızım. Hala doymadın mı? Bak kilo almışsın. Sonra kartal seni beğenmez."

Gözlerimi kocaman açarak kartala baktım.

"Madem beni beğenmiyorsun neden benimle evlendin ya!?" Kartal umuta dişlerini sıkarak bakarken umut son derece sakin bir şekilde kartalın kıvranışlarını izliyordu.

"Benim, tatlı ve güzeller güzeli prensesim. Umut sallıyo yok öyle bişi yalan söylüyor ben seni her halinle de severim."

Sürekli duygu değişimi yaşıyordum ve şimdi de tekrar pamuk şekere dönmüştüm.

"Umut, şimdi sen bana yalan mı söyledin?" Gözlerimi kısarak baktığımda umut kahkaha attı.

"Hayır sadece bir şakaydı."

"Demek şakaydı? O zaman şimdi benim şakamı izle!" İkiside bana şaşkınca bakarken pastanın yanıma gidip elimi daldırdım ve bir avuç pastayı avucuma doldurdum.

"Lan! Obur şeytan pastamın ırzına geçtin!" Umut pastayı benden uzaklaştırırken elimde ki neredeyse bir dilimlik pastayı yemeye başladım.

Umut bana yüzünü buruşturarak baktı.

"Kartal! Al şunu karını delirtiyor beni!"

Kartal, "valla hak ettin sen onu abi. Demiycektin." Umut ikimize de kısık gözlerle baktıktan sonra. Adama baktı

"Bunun üzerini tekrar yapın Zaten maket pasta olduğu için fazla sorun olmaz."pastacı adam da bize kısık gözlerle bakıp pastayı götürdü. Hemen yanımızda olan wc'ye girip ellerimi temizledikten sonra Düğün solonuna geçip yuvarlak olan masalara oturduk.

Ben, kartal, Kutay, oğuz ve aslı bir masaya oturduk. Ben aslı ile sohbet ederken kartal da kendi ekibi sohbet ediyordu.

Bir süre daha bekledikten sonra büyük kapıdan pasta geldi. Havai fişekler beraberinde patlarken selin ve umut beraber pastanın yanına geçtiler ikisi pastayı keserken bende telefonumdan kayda aldım. Onları tüm neşemle izlerken pastayı kesmişler di...

En başta çektiğim acıların sonunda bunları yaşayacağımı bilsem, yine çekerdim..

BÖLÜM SONU

MAHKÛM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin