75. Bölüm : BİLİNMEMEZLİK

31.2K 721 540
                                    

Selam, sizinle bir şey konuşmak istiyorum.

Çok uzun süre bölüm gelmiyor ve ben bunun için oldukça üzgünüm fakat hem zaman bulamıyorum hem de motivasyon bulamıyorum. Bu kitaba çok emek ve çok sevgi veriyorum fakat istediğim değeri göremiyor gibiyim. Sınırı da kaldırdım fakat yorum ve vote sayısı beklediğimden çok daha az gelince açıkçası çok üzülüyorum.

Sizden ricam, bu bölümdeki vote ve yorum sayısını yüksek tutun, olur mu? Seviyorum sizi<3

Sizden ricam, bu bölümdeki vote ve yorum sayısını yüksek tutun, olur mu? Seviyorum sizi<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilinmemezlik

Buradaydım.

Siyah bol kiyafetlerimle, şapkamla ve maskemle arabamın arkasına saklanmıştım ve Alihan ile Uzay'ın geldiği büyük ve eski püskül evin uzağında onları izliyordum.

Tanınmayacak haldeydim, uzaktan görenler beni asla tanımayacaktı.

Bugün ben bir savaşçıya dönüşecektim.

Alihan ve Uzay yan yana yürüyerek evin önüne vardılar ve birbirlerine baktılar fakat ne konuştuklarını anlamıyordum. Her yer çok boştu ve kırık dökük binanın içine girerek kayboldular.

Koşar adımlarla evin önüne yaklaştığımda eğilerek hareket ediyordum. Emin adımlarla binanın içine girdiğimde Uzay ve Alihan'dan iz bile yoktu. Her yerde değişik koridorlara giriş vardı ve ben nereye gideceğimi hiç bilmiyorum.

"Evet, U öyle istedi." diyen bir adam duyduğumda hızlıca binanın yarısına kadar kırılmış duvarının arkasına saklandım. "Kız hayatta. Karalı ve Tetikçi'nin gelmesi için hepsi bir oyundu."

Yanımda duran uzun tahtayı görmemle birlikte elimle hızlıca kavradım. Yavaşça ayağa kalkarak adamın görüş açısına girdiğimde gözleri büyüdü.

"Lan sen k-" diyerek üzerime atıldı ki tahtayı sertçe kafasına geçirdikten sonra bir de yetmedi karnına sert bir tekme attım. Telefonunu elinden alarak cebime sakladığımda adam acılar içinde inliyordu.

"Alihan, bu taraf!" diye bir ses duydum uzaktan. Adamın bayılmasını sağlayarak tahtayla kafasına bir kez daha vurdum ve geldiği yöne koşarak merdivenleri yukarıya koştum. Tahtayı elimde sıkıca kavrayarak mavilerimi etrafta gezdirdim.

Önüme çıkan hiç kimseyi affetmeyecektim.

Burası labirent gibi bir ortamdı, çok fazla pis kokan ve koridorları olan iğrenç bir binaydı. Yerdeki kan izleri dikkatimi çektiğinde içimi olağanüstü bir korku kapladı. Kan lekelerini koşar adımlarımla takip ettim ve karanlık bir yere girdim fakat sikimde değildi.

Uzaktan bir yerden ışık görüyordum. Tüm gücümle oraya koştuğumda bir kapı gördüm. Kapının üstünde kilit vardı ve bu bana zaten çok şey söylemişti. Elimdeki tahtayla kilidin ve kapının üzerine çok kez vurdum.

Mahkumiyet (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin