Kaybolan Benlik
Alihan'ın ağzından.....
2012
Kendime yaşattığım acıları kabul etmek, başkaların bana yaşattığı acıyı kabul etmekten çok daha kolaydı. Bunu hiçbir zaman anlayamamıştım. Bana yaşatılan kötülükler sevdiklerim tarafından gelmiyordu, sevmediklerim tarafından geliyordu ama her seferinde bu yükü kabul etmek yine de çok zor geliyordu?
Sanırım korkağın tekiyim, tek sorun bu.
Banyomda oturuyor elimdeki kesici alet ile koluma çizikler ekliyordum. Akan kan beni tatmin etmiyordu, çok daha derine kesiyordum ama bu da beni tatmin etmiyordu. Acı tatmin etmiyordu. Kesmeyi bırakıyordum, bu da tatmin etmiyordu. Acıyı hissetmem gerekiyordu, bu acı beni diğer tüm acılara karşı koruyordu sanki.
Saçmalıktı, ama ben buna inanacak kadar aptaldım.
Kolumdaki acı tüm bedenime yayılırken titreyen elimle kesici aleti lavaboya koydum. Çizikler ve çiziklerden akan kanlar beni tatmin etmiyordu ama tuhaf bir şekilde beni rahatlatıyordu.
İşte tam bu sebepten dolayı ben de aynı babam gibiydim.
Gözlerim kapanmaya başlarken uyuştuğumu hissediyordum. Lanet olsun, burayı kim toparlayacaktı şimdi? Gücümü toparlayıp etrafa sıçrayan kan izlerini temizledim, bana bu yaraları açan kesici tıraş aletimi yıkayıp dolaba koydum ve minicik adımlarla odama yürüdüm.
Yatağa oturduğumda gözlerim arkaya kayıyordu ama uyuyamazdım. Uyuduğumda, uyanmamam gibi bir tehlike söz konusuydu. Ve ben kardeşimi bu adama bırakmayı planlamıyordum. Bana yaşattıklarını Emre'ye yaşatamazdı, ben canlıyken yapamaz çünkü onu öldüreceğimi adı gibi biliyordu.
Kestiğim kolumu sardım ve acısından terleyen yüzümü sildim. Yatağıma oturup kenarda duran kitabımı aldım. Okudum, ne okuduğumu bilmiyordum tam olarak ama okudum... Çok saçmaydı ama okudum, okumaya devam ettim, durmadım.
Neden istemediğim şeyleri yapıyordum sürekli? Ben neden kendime bu kadar düşmandım?
Kendime düşman olmak, başkalarının bana düşman olmasından çok daha kolaydı.
Damla bana mesaj atıyordu ama bakacak vakit bulamıyordum. Benden hoşlanıyordu, beni seviyordu ve benimle birlikte kafasında ne kuruyordu bilmiyordum ama düşüncesi korkunçtu, onu incitmek istemiyordum ama benimle olan hayallerini gerçekleştiremezdi.
Ben aşka inanmıyordum. Ayrıca Damla'yı öyle görmüyordum, yani beni gördüğü gibi ben onu görmüyordum. Görmek isterdim, onu mutlu görmek isterdim ama kendimi zorlayamazdım.
Nasıl desem? Kadınlara karşı pek bir ilgi duymuyorum, hep mesafe koyarım. Kalbimi kırıp beni terk eden ilk kadın annemdi, ilk aşkım da annemdi. Onun bende açtığı yaraları bugüne kadar kapatmak zor iken, başka kadınların bende yara açmasına izin vermek istemiyordum.
Damla benden daha iyi birisini hak ediyordu. Onunla aynı kafada olan iyi birisini. Ben bir katildim, benimle işi yoktu. Olmamalıydı.
Peki ya gelecekti ben, ne yapıyordum?
On sene sonra ben neredeydim?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkumiyet (+18)
Abenteuer❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️ ... "Söz verebilir misin, Liya?" "Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...