❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
HELLO, HEMEN BÖLÜME GEÇELİM YORUMLARINIZI BOL BOL BEKLIYORUM! 💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tehlike
"Kahretsin!" diye çığlık attığımda ayağa kalkıp duvara kuvvetli bir tekme attım. Kısa saçlarımı arkaya atarak elimi göğüsüme koyduğumda derince soluklandım çünkü ciddi anlamda nefes alamadığımı hissediyordum.
Gerçekten mi? Yedi ay sonra tam bu şekilde mi? Tüm planlarım altüst olacaktı, Alihan çenesini tutmayıp her şeyi mahvedecekti ve buradaki herkesi öldürecekti ve beni zor duruma düşürecekti.
Buna asla izin vermeyecektim. Gerekirse Alihan'ı yok edecektim ama planlarımı mahvetmesine izin vermeyecektim!
Öfkeyle kollarından tutarak ona aynı kurbanımlarıma yaptığım muameleyi yaptım ve sürükleyerek kurbanlarımızı tuttuğumuz odaya götürdüm. Önce derdini öğrenecektim, daha sonra ona ne olacağına ben karar verecektim.
Kapıyı açtığım an odaya girdiğimde en az bu istihbarat kadar büyük olan odaya baktım. Odada iki kişi daha vardı ama Serkan onların cezasını daha düşündüğü için hala bağlı bir şekilde duruyorlardı.
Alihan'ı köşedeki duvara ittirerek oturttum ve yerdeki ipi alıp ellerini kafasının üzerindeki boruya bağlamakla biraz bekledim. Hazır kimse yokken onun ağzından laf almalıydım. Yanda duran su şişesini alıp yüzüne boşalttığımda tepki vermişti.
Yüzünü tutup salladım ve hatta onu tokatladım. Gözlerini açtığında acıyla inledi fakat bunu umursamayarak bacağımı dürttüm. Gözleri üzerime değdiğinde ellerini alıp ipi bileklerine doladım.
"Sen?" Gözlerini sıkıp kıpırdamaya başladığında kalkmak istiyordu ama ben bacağımı bedeninin üzerinden geçirdiğim için bu mümkün değildi. "Tanrım, cehennemde miyim ben?"
Ellerini bile bile sıkıca bağladığımda kafasının üstündeki boruya da bağlayarak daha sıkı olmasını sağladım. Ağzından acılı bir inilti kaçtığında hiç acımadan bağlamaya devam ettim.
"L-" İsmimi söylemesine izin vermeden elimi çenesine sararak ona kurbanlarıma baktığım gibi öfkeyle baktım.
"Senin ne işin var burada?" diye tısladım dişlerimin arasından. Kulağına yaklaşarak çenesindeki elimi sıkılaştırdım. "Eğer ağzından yanlış bir şey kaçırırsan seni kendi ellerimle öldürürüm. Anladın mı?"
"Sikeyim, sen nasıl buraya girdin?" diye hırladı çıkan sesiyle hızlı hızlı. "Sen... Sana ne olmuş böyle, ne yapıyorsun sen burada? Onlardan biri misin yoksa? Bana onlardan biri olmadığını söyle!"
"Eğer beni ifşalarsan seni yaşatmam," dediğimde geri çekilerek çenesini de şiddetle bırakarak kafasının duvara çarpmasını sağladım. "Duydun mu? Çeneni tutacaksın!"
Ayağa kalktığım gibi etrafıma baktım. Diğer herifler çektikleri fiziksel acıdan dolayı tepki bile vermiyorlardı. Son kez bilinci hafif açık olan Alihan'a bakıp sinirime hakim olamayarak yumruğumu duvara vurup küfür ederek çıkışa doğru adımladım.