❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İhanet
Umutlar... Hep yitirilirdi bu dünyada. Hayat kötüydü umutları yer bitirirdi. Biz insanlar ise geriye kalan bir parça acıydık. Acıyıp kanardık, hayat bizi buna mahkum bırakırdı. Aynı beni Alihan'a mahkum bıraktığı zamanlarda ki gibi... Ve şimdi olduğu gibi.
Umut etmiştim... Bu olayı öğrenmesin ve biz artık huzur içinde yaşayalım diye umut etmiştim. Ama hayat bu umudumu yiyip bitirdi ve ben geriye kalmıştım acı ile...
Elimde ki telefona bakarken sertçe yutkundum elim titrerken.
Pislik herif... Bizi gizlice tokalaşırken çektirmiş o gün... Lanet olasıca piç herif!
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve ağlamamak içi çaba sarf ettim ve bunu başardım.
Kafamı kaldırdığım an o yanan ela gözleri ile karşılaştım. Gözleri... Gözleri beni öldürüyordu. Böylesine hem içten hem de ifadesizce bakıyordu. İkisi aynı anda olur muydu?
Onda olurdu.
„Emin ol göründüğü gibi değil, Ali." dedim ve telefonu yavaşca masaya bıraktım. „Anlatacağım sana kendimi, bak..."
„Neyi anlatacaksın?" dedi. Sesi bumbuzdu. Sesi cinayetti... Neşesiz, cansız bir gülümseme belirdi dudaklarında. „Nasıl düşmanımın ayağına gittiğini mi?"
Gözleri bana yabancıydı... Dün gece bana hayranlıkla, sevgi ile bakan ela gözler bana şuan ifadesizce, öfkeyle bakıyordu.
Dağlar kadar fark vardı.
„Onun ayağına falan gitmedim, Alihan." Bi elimi kaldırıp parmak uçlarımın hepsini toplayıp birleştirdim kendimi anlatmak istercesine. „Bak bu olay çok eski tamam mı? Daha birbirimizden hoşlanmıyorken oldu..."
Birden kollarımdan tuttu ve beni sertçe duvara yasladı. Gözlerimi kısa süre yumdum. Alihan hala kollarımı tutuyor gözlerime bakıyordu. „Yalan söyle bana hadi! Yalanlardan nefret ediyorum ama bu sefer söylesen sorun olmaz tamam mı? Yapmadığını söyle bana, Liya! Bunu bana yapmadın değil mi lan? Yapmadın!" diye bağırdı yüzüme doğru.
Yutkundum.
„Yalanlarını dinlemek için zamanımı harcamışım bunca zaman. Çok harcamışım, daha da harcarım yeter ki bana bunu yapmadığını söyle!"
„Yalan değil, Alihan!" diye direttim. „Bu olayın üzerinden aylar geçti! Sana masaj yapmıştım, bana hikayeni anlatmıştın biraz. O gündü. O iğrenç herif olduğunu bilmeden anlattım her şeyi! Allah kahretsin ki yaptım. Zaten o olduğunu anladığımda pişman oldum tamam mı? Ben çok piş-"
„Kes!" diye kesti sözümü keskince. „Kandırdın lan beni! Gözlerimin içine baka baka haftalardır aylardır benimle oynadın!"
Böyle mi düşünüyordu? Hissettiklerimin bir oyun olduğunu mu sanıyordu?
