Zehra Hanım: Gençler hepiniz çok güzeldiniz, Ben isterdim ki herkes sahnede olsun, ama maalesef böyle olmuyor, her sene iki grubumuz oluyor bir grupta da beş kişi oluyor. Ben yarın sizi ikinci dersinizde yine böyle yanıma çağırıp performansınız ve grubumuzun kimlerden oluşacağı hakkında konuşucağım, Yaren ve Nil sizlerde kontrol pozisyonunda olduğunuz için ayrıca Deniz Hocanız (Bilişim Teknolojileri) sizinle görüşme yapacak.
Okul bittikten sonra Tuana ile okulun aşağısındaki kafeye oturup konuşmaya başladık.
Kumsal: Ecrin kesin Alp' i etkilemek için geldi gitar çalabildiği yok onun.
Tuana: Evet ya hiç bir şey bilmiyor, hoca büyük ihtimalle seni seçecek.
Kumsal: Bilmiyorum ya benim için çok önemli değil kafam başka bir şeye takıldı.
Tuana: Dökül bakalım, ben dinlemek için burdayım.
Kumsal: Ecrin hala Alp'i seviyor olabilir mi ?
Tuana: Derdin anlaşıldı, onun sevip sevmediğini bilemem ama Alp ondan nefret ediyor, onu hiç bir zaman da sevmemişti zaten.
Kumsal: Bilmiyorum ya kafam bu aralar çok bulanık.
Tuana: Belli zaten sen, Mine'e, Alp'e söyleyene kadar hiç böyle şeylere takılmazdın. Aşkı saçma bulurdun falan, mantığın ağır basardı, şimdi ise duyguların...
Kumsal: Tamam boşver ya 17 yaşında konuşulucak başka konu mu almadı şeyden bahsedelim ee heh Tanem' den
Tuana: Of hayır ya hiç sinirimi bozmayacağım, konuşmayacaksan bir şey kalk gidelim.
Kumsal: Peki
~ERTESİ SABAH
Kalktığımda ilk işim telefona bakmak oldu saat 06:57 ydi, üniformamı giydim, kahvemi alıp dışarı çıktım.
Daha okulun başlamasına çok vardı, kulaklığımı cebimden çıkardım, telefonumdan rastgele bir playlist seçtim.
Onunlayken,
Yaşarsın bak harbiden.
Ayaklanmış,
Umutlar gibi.
O yanındayken,
Hissedersin lan harbiden.
Vazgeçilmez bir,
Hayalet gibi.
Şarkıya odaklanmış yürüyordum ta ki Tuana bir anda kulaklığımı çıkarana kadar.
Kumsal: Salak taksana şunu!
Tuana: İnsan bi günaydın der be insafsız, çıkarken bana da söylemedin.
Kumsal: Uyansaydın ne yapayım. ?
Tuana: Gitarını almışsın, hoca kesin alacak yani
Kumsal: Bilmiyorum, almassa sınıfa çalarım.
Tuana: Dersi kaynattığın için teşekkür ederim yürekli çocuk.
Kumsal: Görevimiz.
Alp'in evinin yakınlarına yaklaştığımızda hemen evin önünde Alp'i gördük.
Tuana: Şu küçük enişte değil mi ya, hiç bir şey yokken sabahın köründe okula gidiyor, işe bak
Kumsal: Küçük enişte ne ya ?
Tuana: Kısa ya ondan. Gördükçe aklıma ilkokul dörtteki anılarım geliyor.
Kumsal: Sen bir daha espri yapma olur mu ? 5-6 cm kısa size göre
Alp: Günaydın.
Kumsal-Tuana: Günaydın.
Tuana: Berk nerede. ?
Alp: O sonra çıkacakmış.
Tuana: Bak ne diyeceğim, bayadır Mine ve Berk çok konuşmuyor, sen biliyorsundur Berk'in, Mine'de gönlü var gibi.
Alp: Olmaz, olur mu ? Mine'ye takmış kafayı.
Tuana: Madem karşılıklı, ikisine bir organizasyon düzenleyelim.
Kumsal: Senin başka işin gücün yok zaten, düzenle durma.
Tuana: Çok biliyorsan sen yap, sevap işlemeye çalışıyoruz şurada.
Kumsal: İşim olmaz, hem çok saçma.
Tuana: Saçma olan ne ?
Kumsal: Aşk meşk falan, gereksiz.
Alp: Bence değil, tabii doğru insanı seversen.
Kumsal: O senin sorunun, doğru yanlış fark etmiyor benim için, gereksiz.
Tuana: Kumsal reis sakin.
Okula geldiğimizde, Berk ve Emir bankta oturuyordu.
Alp: Ben evden çıktığımda daha yeni uyanmıştın, ne ara gelsin
Berk: Tam evden çıkarken Mine' nin babasının arabasını gördüm, minibüse atladım geldim.
Alp: Aferim, Mine' ye yetiştin mi bari.
Berk: Sorman hata, tabi ki
Kumsal: Ben gitarı yukarı çıkarıp geleyim.
~25 DAKİKA SONRA
Zehra Hanım: Günaydın gençler.
Kızlar: Günnaydınnnn
Zehra Hanım: Derslerinizden kalmayın diye hemen isimleri okuyorum;10/C,
Eylül yeni solistimiz,
Mine batarist,
Tuana piyanist,
Kumsal gitarist,
ve 10/A Nil kontrol.
Geri kalan arkadaşlar sınıflarına çıkabilir, onuncu sınıflar sizle de neler yapacağımız hakkında konuşacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ IŞIK
Teen Fiction''Beş yaşında mahalle maçı yaparken, birbirimizi böyle seveceğimizi hiç düşünmemiştim.'' Kumsal, mantığıyla hareket eden depresif genç kız. Alp, Kumsal'ın bebeklik arkadaşı duygularıyla hareket eden bir delikanlı. Hep birbirlerinin yanında olan iki...