MUTLU MU SON? (FİNAL)

35 4 4
                                    

5 YIL SONRA~

Telaşla bütün dolabımı indirmiştim. Neredeydi bu lanet olası elbise? Sinirle "S.kerim böyle işi" diye inledim. Yan odadan "Hadi be güzelim, geç kalıcağız en sonunda" sesi geldi. Ama yoktu, hiç bir yerde siyah elbisemi bulamıyordum. "Kolaysa gel sen bul şu elbiseyi!" Diye bağırdım. En sonunda salona geçtiğimde koltuğun üzerinde aradığım siyah elbiseyi gördüm. "Hayatım sen ciddi misin? Yarım saattir şu elbiseyi arıyorum. Desene Kumsal elbisen burda diye!" Oflayarak elbiseyi aldım. "Ya yavrum ben diğer siyah elbisen sandım ne biliyim. Hem sende tüm elbiselerini evin köşelerine dağıtmışsın." Tamam her neyse. Tartışacak zamanım yoktu. Odama gidip elbiseyi giydim.

Makyaj, saç yapımında çok iyi olduğumu söylemiş miydim? Hayır söylemedim, çünkü iyi değilim ama kuaföre gidecek zamanım yok. Kapatıcı ile yüzümdeki kusurları kapatıp Pembe-kırmız arası sade, hoş bir far sürdüm. Kırmızı ruj dudağıma çok yakışmıştı. Yanağıma hafif pembe allık sürdüm. Birde kontür yapıp, makyajımı sabitledim mi, işim bitecekti. Saçımı maşa yapıp yukardan at kuyruğu olarak topladım ve saçlarımın önlerinden küçük iki tutam bıraktım. Ne kadar sade olsada çok güzeldi, zaten elbisem yeterince dikkat çekiciydi. Göğüs dekolteli, dar,mini,siyah bir elbiseydi.

Altıma da ona uyacak siyah topuklu bir ayakkabı tercih ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altıma da ona uyacak siyah topuklu bir ayakkabı tercih ettim.

Bir kaç gün önce ellerime protez bordo renk tırnak yaptımıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir kaç gün önce ellerime protez bordo renk tırnak yaptımıştım. Nişanlımın bana sevgililer günü hediyesi olan, altın, kibar bir kolye ve küpe taktım. Kombinim hazırdı, tek eksiğim çantaydı. Dolaptan bakıp en uygunun olanını seçtim. İnce, küçük ve siyah bir el çantasıydı. "Hazırsan çıkalım birtanem." Beklediğim ses geldi. Zar zor topuklularla koridorda hızlı adımlarla ilerliyordum. Vaov! partnerim her zamanki gibi çok yakışıklı görünüyordu. "Aman Allah'ım! Bu ne güzellik prensesim" Gülümsedim, "Prensesin bir prensi de olmalı, bu durumda benim prensimde sensin ha ?"

👸🏻

Düğün salonuna herkes gelmişti. Ve Eylül... Eylül çok güzel bir gelin olmuştu. Umarım en yakın zamanda bana da nasip olur. Can genellikle düzensiz ve bakımsız bir çocuktu. Damatlıkla kıvırcık ve hep dağınık olan saçlarını taramıştı. Görünce çok şaşırmıştım. Eylül ve Can bir oda da beklerken biz salona geçtik.

KARANLIKTAKİ IŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin