Eylül de taburcu olunca herkes evlerine dağıldı Alp ne kadar ısrar etse de ben, Tuana'yla yürüyerek gittik. Yarın Alp'in performansını görmek için sabırsızlanıyorum.
Sabah erkenden kalktım, Tuana'yı uyandırmak için mutfağa gidip bir kaç tencere, tava indirdim. Hemen kendime kahve ve tost hazırlayıp yedim, saçımı başımı düzeltip evden çıktım.
İlk gördüğüm otobüse atlayıp okula vardım, daha dersin başlamasına yarım saatten fazla vardı. Konferans salonuna çıktım, Alp ve Berk vardı. Berk, geldiğimi fark edince;
Berk: Sizi bu kadar erken saatte buraya getiren nedir Kumsal Hanım ?
Alp: Günaydın, Kumsal.
Kumsal: Günaydın, bu gün erken kalktım, evde sıkılınca bir size bakayım dedim.
Berk: İyi yapmışsın. Burada 3. Dünya savaşı çıkmış, sahne arkasında ne var ne yoksa her şeyi taşımışlar, bizde onları geri yerine koyuyorduk şimdi.
Bende onlarla birlikte ortalığı toplamaya başladım.
Alp: Geç sen otur biz hallederiz, Birazdan Can ve Emir gelecek, çalışmaya başlarız.
Kumsal: Peki, öyle olsun.
Alp sahne arkasına geçince Berk yanıma geldi ve fısıldamaya başladı;
Berk: Ya şu Alp teki karizma hiç kimse de yok, benden sonra tabii. Onu alanın piyangoda alması lazım her kız o kadar şanslı değil.
Kumsal: Diyosun.
Berk: Diyorum tabi, taş gibi çocuk seveni çoktur onun. Hem sende biliyorsun şu eski komşusu vardı neydi ad...
Kumsal: Ecrin !
Berk: Ha evet Ecrin'di şimdi 10/F de sanırım.
Kumsal: Maalesef, bi kurtulamadım gitti o salaktan,
Can: Hangi salak Anıl mı ?
Berk: Yok lan geçen sene Kumsalla sürekli uğraşan bi kız vardı ya o
Can: Ecrin mi
Berk: Evvvet.
Alp: Heh Can, geldin mi Anıl ve Emir nerede çalışmaya başlayalım.
Can: Anıl salağını saat 6 gibi aradım, tamam hazırım durağa gel dedi, şerefsiz daha yataktan kalkmamış, 1 saat durakta bekledim sonra aradı beni, kanka ben uyuya kalmışım diye.
Alp: Emir'den haber var mı ?
Can: Emir'in kafa zaten bir milyon çocuk provayı unutmuş hastayım diyor, onun gelip, gelemeyeceği muamma
Alp: Gitarist o nasıl gelmiyor, olmazsa zaten şarkı, markı kalmıyor.
Berk: O zaman akorları bilen biri lazım bize
Kumsal: Ben olabilirim.
Alp: Tabii ya, bu kız Emir'den bile daha iyi çalıyor. Tamam o zaman ben hocayla konuşurum da gitarı nereden bulacağız.
Kumsal: Tuana daha evden çıkmamıştır söylerim gelirken gitarımı getirir.
Berk: Bir tanesin sen yeng.. Kumsal.
Zil çalmıştı ben de yerimi almıştım daha önce Alp ile bu şarkı üzerinde denemeler yapmıştık, ama tüm sınıf karşısında bir zor olacak.
Berk bateri çalıyordu, Alp solistti, Can piyanist, Anıl ise bir aletten diğer müzik aletlerini kontrol ediyordu. Derin bir nefes alarak başladım.
(gitar notaları)Em Am G B
Em Em B
Alp'in girişiyle büyülendiğimi hissettim
*Bu kız beni sever
*Bu kız beni öldürür
*Bu kız bana güzel hayaller gördürür*Bu kız beni tutar
*Ve kendine çeker
*Bu kızla bana bir oda, bir yatak, bir kütüphane yeter*Belli ki bir sır vardı onun sesinde
*Her düşündüğümde onu beyaz elbisesinde
*Bela bulur beni
*Ve uyku kaybolur gibi
*Bu kız beni görünce gülümserİşimi o kadar ciddiye almışım ki sınıfın alkışlarıyla kendime geldim. Gitarımı kenara bırakıp Tuana'nın yanına gittim.
Kumsal: Nasıldım ?
Tuana: Emir'i çıkarıp seni mi alsalar acaba, muhteşemdin. Alp bütün şarkıyı sana bakarak söyledi farkındaydın değil mi ?
Kumsal: Hayır değildim, gözümü ellerimden ayırıp bakamadım.
Tuana: Hoca videonuzu çekti bakarsın, birde Emir'le son kez prova yapacaklar, ondan sonra yarıyıl partisinde konser verebilirlermiş.
Zehra Hanım(müzik öğretmeni): Kumsal kızım, bu kadar güzel çaldığını daha önce görmemiştim. Okuldan ve sınıfınızdan 2-3 istekli kız arkadaşımız daha var eğer sana da uyarsa seni gitarist pozisyonuna alırız, yarıyıl partisine kadar sıkı çalışırsınız. Ne dersin ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ IŞIK
Teen Fiction''Beş yaşında mahalle maçı yaparken, birbirimizi böyle seveceğimizi hiç düşünmemiştim.'' Kumsal, mantığıyla hareket eden depresif genç kız. Alp, Kumsal'ın bebeklik arkadaşı duygularıyla hareket eden bir delikanlı. Hep birbirlerinin yanında olan iki...